KMO

SABUN DETERJAN SEMPOZYUMU TAMAMLANDI

    Yayına Giriş Tarihi: 02.12.2011  Güncellenme Zamanı: 28.08.2013 16:02:25  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 03.05.2013 17:19:51

ULUSLARARASI KATILIMLI YÜZEY AKTİF MADDELER, SABUN ve DETERJAN SEMPOZYUMU ve SERGİSİ 01-03 Aralık 2011`de Tepekule Kongre ve Sergi Merkezi`nde tamamlandı.

 KMO Yönetim Kurlu Sekreter Üyesi Osman ÖZGÜN‘ün açılış konuşması için lütfen tıklayınız. 

 

Yüzey Aktif Maddeler, Sabun ve Deterjan Sempozyumu ve  Sergisi"

1-3 Aralık 2011- İzmir Açılış Konuşması

Değerli Katılımcılar

Sevgili Meslektaşlarım

Odamızın düzenlediği  "Yüzey Aktif Maddeler, Sabun ve Deterjan Sempozyumu ve Sergisi"ne hoş geldiniz diyor, hepinizi Kimya Mühendisleri Odası ve şahsım adına saygı ve dostlukla selamlıyorum.

Odamız tarafından 1997 ve 2000 yılında Ankara`da yapılan "Sabun Deterjan ve Yardımcı Maddeler Kongresi"` in 3.ayağının 11 yıl aradan sonra İzmir`de Kimya Mühendisleri Odası Ege Bölge Şubemizde gerçekleştirilmesinin heyecanı içerisinde, hemen başta emeği geçen tüm arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Sabun ve deterjan, "yüzey aktif özelliği olup, bu özellik nedeniyle temizleme işlemi yapabilen, içinde ayrıca yıkamaya yardımcı kimyasal maddeler de içeren" sentetik bir ürünlerdir.

Deterjan ve temizlik maddeleri sektörü, ISIC Rev. 3 tanımına göre 2424 kodlu sınıflama (sabun, deterjan, temizlik ve parlatma müstahzarları, parfümler, kozmetik ve tuvalet müstahzarları) içinde yer almakta olup, gümrük tarife tanımlamasına göre 3402 GTIP içerisinde yer alan ürünleri kapsamaktadır.

Türkiye`de bu sektörün tüketiciyle tanışması 1960`lı yıllarda olmuştur. 1970 yılında 5.000 ton olan toplam deterjan üretiminin 2011 yılı sonunda 2 milyon tona aşacağı tahmin edilmektedir.

İstatistik Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen 2002 "Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı" raporuna göre deterjan ve temizlik maddeleri sektöründe 710 firma üretim yapmaktadır. Bu sayının yarısından fazlasının sabun üretimiyle uğraştığı tahmin edilmektedir. Sektörde üretim modern anlamda makine tipi üretim, geleneksel anlamda ise sergi sabunculuğu şeklinde yapılmaktadır. Türkiye`nin makine tipi sabun üretim kapasitesi kalite ve verim açısından rakip ülkelerle rahatlıkla rekabet edebilecek düzeydedir.

Yine bu sektör sabun üretiminde 3,481 kişi, deterjan üretiminde ise sektörde faaliyet gösteren 10 büyük firmada çalışan sayısı yaklaşık olarak 1,800, KOBİ niteliğindeki yaklaşık 240 firmada çalışan sayısı 3,800 kişi ile birlikte toplam çalışan sayısı 7,500 kişi dolayındadır. Bu sayı üretim faaliyeti içerisinde yer alan personel direkt işçilik olarak faaliyet göstermekte olup sektörün diğer kademelerinde çalışan dolaylı işçilik ile beraber toplam 11-12,000 kişinin yer aldığı bir sanayi kesimidir.

Sektörden geçimini sağlayan insan sayısı bunlarla sınırlı olmayıp perakendecilik sektörü içerisinde katkıda bulunmakta ve değerden pay almaktadır.

Avrupa içinde 2000 yılı itibariyle kişi başı kalıp sabun harcamasının miktar olarak 0.91 kg/yıl ve fabrika çıkış fiyatlarıyla değer olarak 2.00 €/yıl olduğu hesap edilmektedir. 2000 yılında Türkiye için bu oranlar 1.53 kg/yıl ve 1.64 €/yıl şeklindedir.

Diğer taraftan sıvı sabun kategorisinde tüketim seviyesi bu günkü artış seviyesinde (%10) devam eder ise 2013 yılında tüketim miktarı 72.7 bin ton, değeri ise 67.2 milyon $ seviyesine ulaşır ki bu da toplam sabun sektörü tüketim rakamlarını miktar olarak 184.3 bin ton ve 192.5 milyon $ seviyelerine taşınabilir.

Değerli Katılımcılar

Sektörün ihtiyaçları açısından Dokuzuncu beş yıllık Kalkınma Planı döneminde yapılması gerekenler sıralanmıştır: Ben bunlardan önemli gördüklerimin bazılarını sizlerle paylaşmak istiyorum.

  1. Piyasa gözetim ve denetim organizasyonunun üretici ve tüketici hakları yönünden kurulması, personelin tayini veya istihdamının sağlanması, konu hakkında eğitimlerinin tamamlanması,
  2. Denetim mekanizması içerisinde yer alması beklenen resmi ve özel laboratuarların akreditasyonunun organizasyonu ve dönem içerisinde belli bir program çerçevesinde tamamlanması,
  3. Analiz taleplerinin ve resmi laboratuarlarda yapılacak analizlerde maliyet unsurlarının şeffaflaştırılması; özel laboratuarlar ile resmi laboratuarlar arasındaki analiz maliyet farklarının ortadan kaldırılması,
  4. AB`ye uyum açısından ilgili mevzuat ve yapılan değişiklikler konusunda bürokrasi, sanayici ve tüketicinin ayrı ayrı ve farklı düzeylerde eğitilerek hak ve yükümlülükleri hakkında bilinçlenmelerinin sağlanması,
  5. Bu konularda geniş bilgi birikimi olan sektör derneklerine üyeliğin teşvik edilmesi, bu kuruluşlardaki bilgi birikiminden yararlanmak için seminerler ve programlar düzenlenmesi,
  6. Kayıt dış ve denetim dışı çalışan işyerlerinin kayıt içine ve denetim altına alınması,
  7. Yüzey aktif maddeler, sabun ve deterjan hammaddelerinin yerli üretiminin teşvik edilmesi,
  8. KOSGEB tarafından KOBI` lere sağlanan destek ve teşviklerin çeşitlendirilerek devamının sağlanması,
  9. İhracata verilen desteklerin devamının sağlanması,
  10. Ar-Ge faaliyetlerine, özellikle çevreye duyarlı ürünler geliştirilmesine yönelik faaliyetlerin desteklenmesi,
  11. Yakıt / elektrik / su gibi sanayi girdileri üzerindeki harç ve vergi yüklerinin hafifletilerek bu maliyet unsurlarında yurtdışı ile rekabet seviyelerine ulaşılması,
  12. İstihdam üzerindeki yüklerin azaltılarak istihdamın desteklenmesi ve tevsik edilmesi, bölgesel olarak istihdamın sağlanması,
  13. Türkiye`nin yatırım haritasının çıkartılması, yatırımın avantajlı görüldüğü bölgelerde sanayi bölgelerinin kurulması (OSB, Teknopark, v.d.), sanayi yatırımlarının bu bölgeler içinde yapılmasının teşvik edilmesi, gerektiğinde bu bölgelerde devlet eliyle atık arıtma merkezleri kurularak isletilmesi ve bölge içinde yer alan kuruluşların katılımının sağlanması,

Bütün bunlar gerçekleştirilebildiği taktirde Türkiye`de deterjan ve temizlik maddeleri sektörünün ekonomiye katkısının önemli ölçüde arttırılabileceği ve hatta bu rapor içerisindeki projeksiyonlarda temel oran olarak alınan muhafazakar artış rakamının (yıllık % 5) ikiye katlanmasının mümkün olabileceği aynı dönem kalkınma planında öngörülmektedir.

Değerli arkadaşlar;

Son olarak, Kimya Mühendisleri Odası, toplumsal sorumluluğunun bilinci içerisinde meslek alanlarında düzenlediği etkinliklerle, alanların sorunlarını ortaya çıkarıp çözüm önerileri geliştirmek gerekliliğinin bilincindedir ve bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır.

Tıpkı bu sempozyumda olduğu gibi, Kimya Mühendislerinin çalışma alanlarını ilgilendiren; Tarımdan enerjiye, kağıttan ambalaja, tekstilden boyar maddelere, ilaçtan tehlikeli kimyasallara, maden ve minerallerden çimentoya, boyadan yapı malzemelerine, yüzey aktiflerden, geri dönüşüm teknolojilerine, gıdadan yemeklik yağlara, biyolojik süreçlerden, çevre ve atıkların değerlendirilmesine kadar, burada sayamadığım daha bir çok uygulama alanında düzenlediğimiz, ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyumlarla ülkemize, halkımıza ve meslektaşlarımıza değer katmak bizim öncelikli görevimiz olarak devam edecektir.

Değerli katılımcılar,

Her çalışma gibi bu sempozyumda yoğun bir emeğin sonucudur. Bu nedenle düzenleme, bilim, danışma ve yürütme kuruluna, katkı sağlayan bildiri sahiplerine, sergi alanında yer alan sektör temsilcilerine, odamız çalışanlarına, öneri ve soruları ile sempozyumu zenginleştirecek siz değerli katılımcılarımıza teşekkür ediyorum.

Tüm meslektaşlarımı, Kimya Mühendisleri Odası çatısı altında bizlerle birlikte öneri ve düşünce geliştirmeye, birlikte üretmeye, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya çağırıyorum. Sempozyumun ülkemize ve meslek alanımıza katacağı değerin, bundan sonraki yapılacak çalışmalarla daha da ileri götürülmesi umuduyla, hepinize KMO adına saygılarımı sunuyorum.

Osman Özgün

Kimya Mühendisleri Odası YK adına

Okunma Sayısı: 922

Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME