KMO

ULUSLARARASI TEMİZLİK & KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ VE ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU VE SERGİSİ DÜZENLENDİ.

    Yayına Giriş Tarihi: 11.11.2013  Güncellenme Zamanı: 12.11.2013 11:37:59  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 12.11.2013 11:31:00

Uluslararası Temizlik ve Kişisel Bakım Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi 276 katılımcı ile 07-09 Kasım 2013 tarihinde Çeşme - İzmir`de gerçekleştirdi.

İzmir Çeşmede gerçekleştirilen Uluslararası Temizlik ve Kişsel Bakım Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi‘nde Oda Başkanımız Mehmet Besleme, Ege Bölge Şube Başkanımız Saadet Çağlın, İKMİB adına Aysu Benlioğlu, Karaburun Belediye Başkanı Serdar Yasa, Kozmetik ve Temizlik Sanayi Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Vuranel Okay birer konuşma yapmıştır. 

Oda Başkanımız Mehmet Besleme‘nin açılış konuşması aşağıdadır.

ULUSLARARASI TEMİZLİK & KİŞİSEL BAKIM ÜRÜNLERİ VE ÜRETİM TEKNOLOJİLERİ SEMPOZYUMU VE SERGİSİ

7-9 Kasım 2013- İzmir Çeşme - Açılış Konuşması

Değerli Katılımcılar

Sevgili Meslektaşlarım

Odamızın düzenlediği  " Uluslararası Temizlik ve Kişisel Bakım Ürünleri ve Üretim Teknolojileri Sempozyumu ve Sergisi" ne hoş geldiniz diyor, hepinizi Kimya Mühendisleri Odası ve şahsım adına saygı ve sevgi ile selamlıyorum.

Odamız tarafından 1997 ve 2000 yılında Ankara`da yapılan "Sabun Deterjan ve Yardımcı Maddeler Kongresi"` in üçüncüsü  11 yıl aradan sonra 2011`in Uluslararası Kimya Yılı olması nedeniyle "Uluslararası Katılımlı Yüzey Aktif Maddeler, Sabun ve Deterjan Sempozyumu ve Sergisi (Oleokimya 2011)" adıyla, 1-3 Aralık tarihleri arasında İzmir Tepekule Kongre ve Sergi Merkezinde gerçekleştirilmişti. 

Ben yeniden kronolojik olarak anlattığım bu etkinlikler dizininde emeği geçen tüm arkadaşlarımı yeniden anımsatıyor ve hepsine teşekkür ediyorum.

Değerli Arkadaşlar,

Sabun ve deterjan, "yüzey aktif özelliği olup, bu özellik nedeniyle temizleme işlemi yapabilen, içinde ayrıca yıkamaya yardımcı kimyasal maddeler de içeren" sentetik bir ürünlerdir.

Deterjan ve temizlik maddeleri sektörü, ISIC Rev. 3 tanımına göre 2424 kodlu sınıflama (sabun, deterjan, temizlik ve parlatma müstahzarları, parfümler, kozmetik ve tuvalet müstahzarları) içinde yer almakta olup, gümrük tarife tanımlamasına göre 3402 GTIP içerisinde yer alan ürünleri kapsamaktadır.

Türkiye`de bu sektörün tüketiciyle tanışması 1960`lı yıllarda olmuştur. 1970 yılında 5.000 ton olan toplam deterjan üretiminin 2012 yılı sonunda 2 milyon tonu aştığı tahmin edilmektedir.

İstatistik Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen 2002 "Genel Sanayi ve İşyerleri Sayımı" raporuna göre ( Türkiye`de 2012 lı verileri yayınlanmadığından eski verileri kullanıyorum) deterjan ve temizlik maddeleri sektöründe 710 firma üretim yapmaktadır. Bu sayının yarısından fazlasının sabun üretimiyle uğraştığı tahmin edilmektedir. 

Yine bu sektör sabun üretiminde 3,481 kişi, deterjan üretiminde ise sektörde faaliyet gösteren 10 büyük firmada çalışan sayısı yaklaşık olarak 1,800 dür. KOBİ niteliğindeki yaklaşık 240 firmada çalışan sayısı 3,800 kişi ile birlikte toplam çalışan sayısı 7,500 kişi dolayındadır. Sektörün etkilediği diğer kademelerinde çalışan dolaylı işçilik ile beraber toplam 11-12,000 kişinin yer aldığı bir sanayi kesimidir. 

Sektörden geçimini sağlayan insan sayısı bunlarla sınırlı olmayıp perakendecilik sektörü içerisinde katkıda bulunmakta ve değerden pay almaktadır.

Bugün, Deterjan ve temizlik maddeleri sektörünün hammadde açısından dışa bağımlı olduğunu söylemek mümkündür. Önemli girdilerden LAB, STPP, enzim, optik ağartıcı ve parfüm ithalata dayalıdır. Bunların dışında ambalaj olarak yerli üretim kullanılmakla beraber bunun hammaddesi de önemli ölçüde ithal edilmektedir. 

Sabun sektörünün önemli girdileri donyağı ve tropik bitkisel yağlar, ambalaj sanayi ürünleri, kostik soda ve tuz olarak tanımlanabilir. Bunlardan en önemli ithal kalemini teşkil eden donyağı genellikle ABD`den, tropik yağlar ise Malezya veya Endonezya`dan ithal edilmektedir. Üretimin yaklaşık olarak %40 kadarı ülke içinde tüketilmekte, %60`ı ise ihraç edilmektedir. Sektörün ülke ekonomisi içindeki yeri miktar ve değer olarak çok önemli olmamakla birlikte üretiminin yarıdan fazlasını ihraç eden ender sanayi kollarımızdan biridir.

Kimya sektörü 2012 yılında en fazla ihracatı 4 milyar dolar ile Plastik Ürünlerin İmalatı sektöründe yapmıştır. Bu sektörü 2,1 milyar dolar ile Temel Kimyasal Maddelerin İmalatı, 1,4 milyar dolar ile Sabun ve Deterjan, Temizlik ve Parlatıcı Maddeleri; Parfüm; Kozmetik ve Tuvalet Malzemeleri İmalatı sektörü izlemiştir.

Değerli katılımcılar;

Önceki sempozyumlar sonucunda yayınladığımız ve kamuoyu ile paylaştığımız bildirgeden bazı bölümleri yeniden hatırlatmakta fayda görüyorum. Sempozyumlardan çıkarılan sonuçlardan önemli görülenleri, ilgililere ve yetkili kurumlara şöyle özetlemiştik; 

Alandaki piyasa denetimlerindeki eksiklikler bir çok kayıt dışı üretimin piyasada pazar bulmasına sebep olmaktadır. Yaşanan haksız rekabet koşulları kurumsal firmaların uzun ve maddi manevi emek vererek ürettiği, ruhsatlandırdığı ürünlerinin pazarda hak ettiği değere ulaşmamasına yol açmaktadır.

Biyosidal ürünlerin fazla kullanımından doğacak tehlikeler, oluşan süper bak tipi güçlü mikroorganizmalar gibi konularda bakanlığımız ve ilgili tarafların, tüketici bilinçlendirme faaliyetleri yapması gerekiyor.

Ürün belgelendirme ve ruhsatlandırma çalışmalarında toksikoloji ve ekotoksikoloji boyutu çok önemlidir. Kullanılan kimyasalların çoğu suya karışmakta, su da bir şekilde ekosisteme dahil olmaktadır. Alıcı ortamda bu kimyasalların biyobozunurluğu en önemli unsur olarak değerlendirilmelidir.

Sağlık Bakanlığı tarafından yapılan çalışmalar, 2003 yılında başlamış olup biyosidal ürünlerin yanlış kullanımının önlenmesi amacıyla, 2009 yılında Biyosidal Yönetmeliğini yayınlamıştır. Yönetmelik hazırlanırken sektör temsilcilerinin ve üniversitelerin görüşlerinin alınmasına rağmen aksaklıklar vardır ve genellikle geçici maddelerinden kaynaklanmaktadır. Aşama aşama sorunlar giderilerek uygulanmasını önermekteyiz.

Sabun Deterjan ve Yüzey Aktif Maddelere ilişkin

Sürdürülebilirlik ve doğal kaynakların korunması açısından, kimya bilimi alanda doğru kullanmalıdır. Özellikle primer kaynaklardan çok sekonder kaynaklar dikkate alınmalıdır. Bunun aynı zamanda meslektaşlarımızın yani Kimya Mühendislerinin istihdamı ile aşılabileceğinin bilinmesi gerekir.

Sektörün hammadde kaynaklarının % 90`ı ithal ürünlerdir. Üniversite ve sanayicimiz, hammaddelerimizin bir kısmını yurt içinde üretme hedefinde bir araya geleceği platformlar oluşturmalıdır. 

Deterjan ve kozmetik sektörünün stratejisi sürdürülebilirlik ilkesi temelinde oluşturulmalıdır. Hammadde temininden tüketici kullanımına kadarki tüm aşamalarda enerji verimliliği ve kaynakların verimli kullanımı konuları üzerinde çalışmalar yapılmalı, yapan üretici desteklenmelidir.

Yüzey aktif maddelerin geleceğini üreticilerden tüketicilere kadar, değer zinciri boyunca pazarın gereksinimini belirleyen eğilimler belirleyecektir. 

Nitelikli ürünler, çok yönlü hammaddeler, uygun fiyata yüksek performans, enerji ve kaynak tasarrufu, görünür ürün yararları, rahat ve kolay kullanım önemli olacaktır. 

Değerli arkadaşlar;

Son olarak, Kimya Mühendisleri Odası, toplumsal sorumluluğunun bilinci içerisinde meslek alanlarında düzenlediği etkinliklerle, alanların sorunlarını ortaya çıkarıp çözüm önerileri geliştirmek gerekliliğinin bilincindedir ve bu görevi layıkıyla yerine getirmeye çalışmaktadır.

Hepinizin bildiği gibi bugünkü  AKP hükümeti,  TMMOB ve Odalarımızı, kentler üzerinde oynanan rant oyunlarına engel olarak gördüğü için bertaraf etmeye çalışmaktadır. Bunun için sürekli olarak torba yasalarla düzenlemeler yapmakta ve  örgütlerimizi işlevsizleştirmeye çalışmaktadır. Üst birliğimiz TMMOB gibi biz Kimya Mühendisleri Odasının da, insandan, emekten, halktan, hukuktan, adaletten yana bir mimarlık-mühendislik hareketinin temsilcileri olduğumuzu yinelemek isterim.

TMMOB ve bağlı Odaları, bugün sıkıntılı, sancılı, sorunlu bir ülkede, gözlere mil çekilen, kulakların sağır edildiği, dillerin kesildiği bir ülkede, ‘Padişahım çok yaşa` diyenlerle, dalkavuklarla aynı yerde saf tutmayacağız. Kral çıplak demeye devam edeceğiz,  kral çıplak diyenlerle, yan yana, yürek yüreğe, omuz omuza durmaya devam edeceğiz.

Bir kez daha böylesi akademik ağırlıklı bir etkinlikte sizlere duruşumuzu yeniden hatırlatmak istedim.

İşte tam da bu noktada sözlerimi tamamlamadan, tüm meslektaşlarımı, Kimya Mühendisleri Odası çatısı altında bizlerle birlikte öneri ve düşünce geliştirmeye, birlikte üretmeye, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya, meslek örgütümüze sahip çıkmaya çağırıyorum.

Sempozyumun ülkemize ve alana katacağı değerin, bundan sonraki yapılacak çalışmalarla daha da ileri götürülmesi umuduyla, hepinize KMO adına saygılarımı sunuyorum.

Mehmet Besleme
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu Başkanı  

 

 

 


Okunma Sayısı: 1661

Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME