Eti Gümüş A.Ş.`ne ait Kütahya Gümüşköy`deki gümüş madeni işletmesinde, 7 Mayıs 2011 tarihinde atık depolama barajında taşmalar meydana gelmiş, atık barajı yıkılmıştı. Olaydan kısa bir süre sonra, işletme tekrar faaliyete başlamış, 13.06.2011 tarihinde tesisin yakınındaki Dulkadir Köyü`nde, siyanürün suya karışması nedeniyle zehirlenmeler ve hayvan ölümleri yaşanmıştı. Bu durum üzerine, bileşeni olduğumuz Kütahya-Gümüşköy İzleme Platformu`nun diğer bileşenleriyle birlikte dönemin Bakan, Mülki İdare Amirleri ve ilgili diğer Kamu Görevlileri ile Eti Gümüş A.Ş. yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunmuştuk. Yaptığımız suç duyurusu üzerine, ETİ Gümüş A.Ş. yetkilileri hakkında, atık barajının seddesinin çökmesi olayı ilgili olarak, "Genel Güvenliğin Tehlikeye Sokulması" suçunu işlendikleri iddiasıyla Kütahya 1. Sulh Ceza Mahkemesi‘nde; Dulkadir Köyü`nde yaşanılan zehirlenme ve hayvan ölümleri ile ilgili olarak ise, Tavşanlı Asliye Ceza Mahkemesi`nde "Çevrenin Taksirle Kirletilmesi ve Bilinçli Taksirle Birden Fazla Kişinin Yaralanmasına Neden Olmak" suçunu işledikleri iddiasıyla kamu davası açılmıştır. Kütahya 1. Sulh Ceza Mahkemesi`nin 2011/853 E. sayılı dosyasından yürütülen davanın 12.11.2013 tarihli duruşmasında, Mahkeme, sanıkların üçer ay hapis cezası ile cezalandırılmalarına hükmetmiş ve hükmün açıklamasını ertelemiştir. Yaşanan soruşturma ve dava aşamalarında; • Seddelerin çökmesi olayı ile seddelerin çökmesi sonrasında yaşanan zehirlenme ve hayvan ölümlerinin ayrı davalara bölünmüş olması, şikayet konusu edilen meselenin bütünlüğünün kaybolmasına ve olayın vehametinin toplumun dikkatinden uzaklaşmasına yol açmıştır. • Şirket sahibinin hiçbir şekilde dahil edilmediği yargılamalarda, iş yeri görev şemasındaki konumları gözetilerek sorumluluk yüklenen şirket personelleri, sanık sıfatıyla yargılanmıştır. • Gerçek sorumluların tespiti için yaptığımız bilirkişi incelemesi talebimiz reddedilmiştir. • Denetimsizlik ortamı yaratarak, bu suça konu eylemlerin önünü açan kamu görevlileri, soruşturma izni verilmeyerek yargılamanın dışında tutulmuştur. • Genel tehlike yaratma suçunun mağdurunun toplum olmasına karşın; atık barajındaki çökmeler nedeniyle mağdur olan halk ve Çağdaş Hukukçular Derneği davaya katılma talepleri reddedilerek yargılama sürecinin dışına itilmiştir. • Tüm bu hususlar, yargılamanın adilliğine gölge düşürmüştür. Ancak, tüm bu olumsuzluklara rağmen, verilen karar kamu ve çevre sağlığı, iş güvenliği açısından ağır risk barındıran bir faaliyetin cezalandırıldığı anlamını taşıması yönünden değerlidir. Eylemin gerçek sorumluluları olmasa bile, eylemin kendisi cezalandırılmıştır. Diğer yandan, bu dava, ülkedeki siyanürlü maden işletmeciliğindeki ihmalleri gözler önüne seren bir örnek niteliği taşımaktadır. Kamuoyunun bilgisine sunulur. Saygılarımızla… İzmir Barosu Türk Tabipleri Birliği TMMOB Çevre Mühendisleri Odası TMMOB Kimya Mühendisleri Odası TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Ekoloji Kolektifi |