AKP`nin TMMOB`yi işlevsizleştirip yok etmeye yönelik yasa değişikliğine karşı mücadele ateşi Ankara`da yakıldı. TMMOB üyesi yüzlerce mühendis, mimar, şehir plancısı 15 Aralık 2012 Cumartesi akşamı meşalelerle, sloganlarla İnşaat Mühendisleri Odası önünden Mimarlar Odası önüne yürüyerek, burada mücadele ateşini yaktılar. `Denizimiz, derelerimiz, meralarımız, ormanlarımız, kentlerimiz, köylerimiz, doğamız, ülkemiz, mesleğimiz ve Örgütümüz için mücadele meşalesini yakıyoruz` pankartı arkasında yürüyen TMMOB üyelerine emek-meslek örgütleri ve siyasi partiler de destek verdi. Yürüyüş için İnşaat Mühendisleri Odası önünde toplanan mühendis, mimar ve şehir plancılar, baretleri; "Mesleğimize sahip çıkıyoruz", "Rant yasasına hayır", "Yaşam alanlarımızın yağmalanmasına hayır" yazılı önlükleri; "TMMOB yürüyor mücadele büyüyor", "AKP‘ye inat yaşasın hayat", "Bilimin gücü AKP‘yi yenecek" sloganları ve alkışlarıyla Konur Sokak‘taki Mimarlar Odası önüne yürüdüler. Yürüyüşe, TMMOB Yönetim Kurulu üyeleri, Oda yönetim kurulu üyeleri, CHP milletvekilleri Süleyman Çelebi, Musa Çam ve İlhan Demiröz ile Türk Tabipler Birliği (TTB) Merkez Konseyi Başkanı Özdemir Aktan ve TTB yöneticileri katıldı. Mimarlar Odası önünde TMMOB Ankara İl Koordinasyon Kurulu (İKK) Sekreteri Bülent Tatlı bir açıklama yaparak, "AKP Hükümeti‘nin TMMOB‘yi yok etmek için hazırladığı torba yasa bizi durduramayacak. Teslim olmamak için birlikte mücadele edeceğiz. Burada TMMOB‘nin kurulduğu yerde mücadele meşalesini yakıyoruz. Biliyoruz ki bilimin ve tekniğin gücü bu karanlığı yenecek, aydınlığa çevirecek" diye konuştu. Tatlı, AKP Hükümeti‘nin torba yasasıyla etkisizleştirmek, özerkliğini kaldırmak istediği TMMOB‘a yönelen saldırılar karşısında AKP‘nin karanlığına ve gericiliğine teslim olmayacaklarını söyledi. TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı da, ranta karşı çıktıklarını için AKP‘nin TMMOB‘ye savaş açtığını belirterek, teslim olmayacaklarını ve yakılan mücadele ateşinin tüm Türkiye‘ye yayılacağını söyledi.
Basına açıklamasında okunan metin şöyle: "ODALARIMIZI VE BİRLİĞİMİZ TMMOB‘Yİ AKP‘NİN KARANLIĞINA VE GERİCİLİĞİNE TESLİM ETMEYECEĞİZ AKP İktidarı günümüzde yaşamın her alanını gerici ve neoliberal politikalarla yeniden biçimlendirmektedir. Acımasızca her şeyi kapsayan bir süreçle karşı karşıyayız. Emeğimiz, doğamız, ormanlarımız, derelerimiz, meralarımız, madenlerimiz, kentlerimiz her şey AKP İktidarı tarafından satılıyor. AKP siyasi İktidarı "Su akar Türk yapar", "Kentsel dönüşümde rekora koşuyoruz" gibi söylemlerle aslında yeni bir dönemin dilini oluşturuyor. Bu anlayışın amacı enerji ihtiyacını ve doğal afetleri bahane ederek özellikle "Yandaş sermayesine" yeni rant alanları yaratmaktır. Muhafazakârlık, piyasacılık ve emek düşmanlığı üzerinden yükselttiği siyasal anlayış, sıkıştığında devletin baskı aygıtlarını devreye sokarak her türlü faşizan uygulamaları hayata geçiriyor. Köylü kadınları copluyor, öğrencileri biber gazına boğuyor, işçileri tazyikli sularla püskürtüyor. Seçilmişleri, sendikacıları, gazetecileri, aydınları ve hakkımızı savunan avukatları tutukluyor. Bunların hiç biri yetmezse deresini, kentini, doğasını ve insanını savunan Metin Lokumcu‘ya yapıldığı gibi haklarını savunanları katlediyor. Bütün bu anlayışlar içerisinde yüzünü bilimden, emekten, özgürlüklerden ve demokrasiden yana dönen örgütümüz TMMOB AKP‘nin hedef tahtasındadır. Yandaş medya organları ile birliğimizin yürütmekte olduğu mücadeleler ya görmemezlikten geliniyor yada karalanmaya çalışılıyor. Bu da yetmediği gibi halkımızın gözünde ve vicdanında önemli yer tutan TMMOB‘ni Torba Yasalar, yönetmelik değişikleri, Kanun Hükmünde Kararnameler yoluyla işlevsizleştirmenin yollarını arıyorlar. Neoliberal politikalara karşı bilimi ve tekniği halkının hizmetine sunan örgütümüzün bu anlayışın temsilcisi olan AKP tarafından düşman ilan edilmesi kadar doğal bir süreç yoktur. Çünkü aklını vicdanını ve bilimi halkımızın hizmetine sunan örgütümüz meslek alanlarımızdan yola çıkarak boğazlardaki, derelerdeki, madenlerdeki, yani kısacası tüm kamusal alanlardaki AKP iktidarının ifadesi ile milyarlık yolsuzlukların önüne geçmektedir. Devlet Denetleme Kurulu Raporuyla başlayan Kanun Hükmünde Kararnameler, yönetmelikler ile devam eden bu saldırı, bugün 6235 sayılı TMMOB yasasına kadar uzanmıştır. TMMOB Yasasının değiştirilmesi yoluyla mühendis, mimar, şehir plancılığı disiplinlerinin meslek örgütlülükleri, kapalı kapılar ardında yapılan hazırlıklarla etkisizleştirilmek isteniyor. Mühendislik, mimarlık ve şehir plancılığı kuralsızca piyasaya açılarak taşeronlaştırılıyor. Bu taşeronlaştırma politikasıyla birlikte üyelerimizin özlük hakları ve çalışma koşulları kötüleştiriliyor, bilimi ve tekniğin emekçi halkımızın hizmetine sunulmasının önüne geçilmeye çalışılıyor. AKP Hükümeti bunca yıllık tarihe, birikime ve mücadele geleneğine sahip olan odalarımızı ve TMMOB‘yi sadece bir torba yasa ile devre dışı bırakabileceğini düşünüyor. Hazırlanmakta olan "Yapı Denetimi Hakkında Kanun" taslağı içerisinde sadece yapı denetimi değil kıyılar, meralar, ormanlar ve TMMOB yasası da bulunuyor. Taslağın amacı can ve mal güvenliği olarak gösterilmesine rağmen, asıl amacı rant projeleri için kıyılarımızın, meralarımızın, kentlerimizin ranta ve talana kurban edilmesidir. Meslek alanlarımız içerisinde yer alan yapı denetimi teknik müşavirler eliyle özelleştirilirken örgütlülüğümüzün, birliğimizin özerk yapısı parçalanmak, kaldırılmak ve etkisizleştirilmek isteniliyor. Oysaki bizler AKP Hükümeti‘nin tüm bu düzenlemelerle ne yapmak istediğini çok iyi biliyoruz. AKP Hükümeti ‘ayağına takılan taşları temizleme‘ telaşına girmiştir. Bizler onların gözünde özelleştirmelerin rant projelerinin, kentsel dönüşümlerin, HES projelerinin hayata geçirilmesinin en büyük engelleriyiz. Çünkü bizler halkımızın yanındayız. Buradan bizlerle uğraşanlara sesleniyoruz; Torbalara sığdıramayacakları kadar köklü mücadele geleneğimiz ve her birimizin varlık amacı olan teknik gücümüzü unutmayın. Biz bugüne kadar bu güce inandık ve inanmaya da devam edeceğiz. Çünkü bu inanç bizlerin yaşam damarlarımızdır. Bizler bu tavrımızı kararlılıkla sürdürmeye devam edeceğiz. Meslektaşlarımızın ve toplumun yararına olmayan her türlü projenin karşısında olacağız ve olmaya devam edeceğiz. Bu anlamda AKP Hükümetinin torba yasasıyla etkisizleştirmek, özerkliğini kaldırmak istediği odalarımıza yönelen saldırılar karşısında AKP‘nin karanlığına ve gericiliğine teslim olmayacağız. İnandığımız değerlere sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bunun için mesleğimize, meslektaşlarımıza ve odalarımıza sahip çıkmak bugün en temel sorumluluğumuzdur. Meslek odamıza ve birliğimize yönelik tüm saldırılara karşı da yanıtımız açıktır: TESLİM OLMAMAK İÇİN DAHA FAZLA BİRLİKTE OLACAĞIZ. İDARE ETMEYECEĞİZ İRADE KOYACAĞIZ. BİLİYORUZ Kİ BİLİMİN VE TEKNİĞİN GÜCÜ BU KARANLIĞI AYDINLIĞA ÇEVİRECEKTİR. BİLİMİN GÜCÜ AKP‘NİN KARANLIĞINI YENECEK" |