Değerli Basın mensupları, MTA‘da görev yapan üç değerli çalışma arkadaşımızı; jeoloji mühendisleri Mehmet DURU, Selma CEYLAN YILDIZ ve Taylan HAKAN ile kiralık araç sürücüsü Kenan GÖRBELİ‘yi arazi çalışmasına giderken geçen hafta bir trafik kazasında kaybettik. Zor arazi koşullarında özverili bir şekilde ülkemize ve kamuya olan sorumluluklarını yerine getirirken görevleri başında kaybettiğimiz arkadaşlarımızı saygıyla anıyor; ailelerine, yakınlarına ve tüm çalışma arkadaşlarına tekrar baş sağlığı diliyoruz. Bu olay, arazide görev yapan MTA çalışanlarının arazi çalışma, araç ve ulaşım konularının ne kadar yaşamsal önemde olduğunu acı bir şekilde ortaya çıkarmıştır. Yaşananı kaza, ölümleri de kader olarak açıklayıp geçiştirilemeyecek kadar önemli olan bu acı olay, arazide görev yapan MTA çalışanlarının ulaşımının güvenli olarak sağlanması için gerekenlerin yapılıp yapılmadığının da sorgulanması gerektiğini bir kez daha ortaya koymuştur. Değerli basın emekçileri, Yaşadığımız günler, çalışma yaşamının piyasalaştırıldığı ve taşeronlaşmanın yaygınlaştığı dolayısıyla ölümlerin ciddi artış gösterdiği bir dönem olmuştur. Özelleştirme ve taşeronlaşmanın getirdiği güvencesiz, kuralsız, denetimsiz çalışmanın sonucunda; dün tersanelerde ve kömür ocaklarında yaşadığımız acıların bir benzerini MTA‘da yaşadık. Son yıllarda, özelleştirme, taşeronlaştırma, kiralama, asli hizmetlerini ihale etme, işlevsizleştirerek küçültme gibi nedenlerle kamu kurumlarının süreç içinde asli işlerinden çekildiği bir noktaya gelinmiştir. Bu süreç, bir yandan işsizliği yaygınlaştırırken, diğer yandan çalışanlar için; çalışma saatlerini ve çalışmanın esnekliğini, iş güvencesizliğini, sendikasızlaşmayı ve tehlikeyle yüz yüze bir çalışma biçimini de beraberinde getirmiştir. Bunun bir sonucu olarak da kurumlar çalışanların haklarını değil, maliyetleri nasıl düşüreceğini hesaplar olmuştur. MTA Genel Müdürlüğünde de son yıllarda tamamıyla aynı durum yaşanmaktadır. MTA gibi öznel arazi koşulları bulunan bir kurumda, geçmişte olduğu gibi arazi şartlarına uygun kendi arazi aracı ve tecrübeli kadrolu şoförleri tarafından hizmetlerin verilmesi gerekirken; bugün, onlarca arazi aracı çürümeye terk edilip satışa çıkarılmakta; bunun yerine kiralama fiyatları her geçen yıl düşürülerek, araç kalitesi ve sürücünün niteliği gözetilmeksizin yaşamsal sorunlara yol açan araç kiralama yoluna gidilmektedir. Hangi sonuçları doğuracağını düşünmeden uygulanan tasarruf (!) politikaları sonucunda, MTA‘da uzun yıllardır kadrolu şoför istihdamından, yeni ve dayanımlı arazi aracı alımından vazgeçilmiştir. Bu gün MTA‘da, arazide çalışma saatlerinin belirsizliği çalışanları mağdur eden keyfi uygulamalara dönüşmüş, sondajlar ve numune alma işleri ihale edilmiş, kadrolu araç şoförleri yerine teknik elemanlar araç kullanmaya zorlanmıştır. Bu durum, MTA‘yı kuruluş misyonundan giderek uzaklaştırmış, kar zarar hesabı yapan bir konuma düşürmüştür. Bizler, MTA Genel Müdürlüğünde örgütlü bulunan meslek odaları ve sendikalar olarak bu gibi üzücü olayların bir daha yaşanmaması için öncelikle aşağıda belirttiğimiz konuların yerine getirilmesini talep ediyoruz. MTA‘nın her türlü asli hizmeti MTA tarafından yerine getirilmelidir. MTA‘da özelleştirmelere, taşeronlaşmaya, hizmetlerin devrine derhal son verilmelidir. MTA Genel Müdürlüğünün kuruluş kanunundan gelen asli işleri, MTA‘nın kadrolu elemanları eliyle yürütmeli ve bunun için yeni personel alımına gidilmelidir. Araç kiralama işinden derhal vazgeçilerek, MTA‘nın kendi araçlarının kadrolu şoförlerince kullanılması sağlanmalıdır. Diğer taraftan, MTA‘nın arazi ve kamp çalışma koşulları hiçbir ulusal ve uluslararası çalışma normlarına uymayacak ölçüde tanımsız, kuralsız ve keyfiyete açık olarak ciddi derecede sorunludur. Arazi ve kamp koşulları ile ilgili olarak; MTA nın sondaj işleri MTA‘nın sondaj makineleri ve kadrolu işçileri tarafından yürütülmelidir. Yaşanabilir, sağlıklı, insan onuruna yaraşır arazi ve sondaj kamp binası temini yoluna gidilmeli, bunu sağlamaya yönelik idari ve mali düzenlemeler getirilerek, arazi ve sondaj çalışma koşullarının zorluğunu eşit derecede çeken işçi, idari görevli, mühendis tüm çalışanlara eşit koşullarda nitelikli barınma hakkı sağlanmalıdır. En temel insani ihtiyaçları gözetmeyen mevcut mali kısıtlamalar bu anlayışa göre yeniden düzenlenmeli ve bunlar yazılı hale getirilerek bölge müdürlerinin subjektif uygulamalarına son verilmelidir. Arazide çalışma saatleri ve hafta sonu mesaisi herkes için aynı eşit ve adil koşullarda uygulanmalıdır. Mesai saatleri dışına taşan çalışmalar, puantaj tutularak kayıt altına alınmalı, karşılığında da personele fazla mesai ücreti veya izin hakkı tanınmalıdır. 24 saat çalışılan sondaj kamplarında 8 saat çalışılacak şekilde mesai sistemi düzenlenmeli, vardiyalı çalışmanın gerektiği durumlarda, eleman yapısı buna göre belirlenerek mağduriyetlere son verilmeli, vardiya tutmanın getirdiği mali ve sosyal haklar çalışanlara ödenmelidir. MTA‘nın uygulanmakta olan, ancak bu sorunların hiç birinin çözümüne olanak tanımayan, çağın gerisinde kalmış Arazi Çalışma Yönetmeliği, sendikaların ve meslek odalarının da görüşü alınarak, çalışanların en temel ihtiyaçlarını gözetip, belirsizliği giderecek şekilde yeniden düzenlenmeli, böylece arazi çalışmaları tanımlı ve kurallı hale getirilmelidir. MTA ülkemizin maden potansiyelini ortaya koyan araştırmacı bir enstitü olarak kuruluş misyonuna uygun olarak yeniden yapılanmalıdır. Bu sorunlar ve talepler bazında ortaklaşan MTA çalışanlarının örgütlü olduğu meslek odaları ve sendikalar olarak bizler; piyasalaştırılmış değil insan odaklı, işçi sağlığı ve iş güvenliğini esas alan çalışma biçimini savunarak bunların uygulanmasının takipçisi olacağız. Biz çalışanların örgütleri olarak ifade ediyoruz ki; insan hayatını, kamusal faydayı merkezine almayan, kaza riskine açık, kuralsız, denetimsiz çalışmayı öngören, sendikalaşmayı engelleyen taşeronlaşma ve asli hizmetlerin piyasaya devrini esas alan çalışma anlayışından MTA‘da ve tüm kurumlarda vazgeçilmelidir. MTA‘da ve tüm kuruluşlarda güvenli iş, güvenli gelecek anlayışı hakim kılınmalıdır. Değerli Basın mensupları, Bu üzücü olayın nedeninin taşeronlaştırma politikaları olduğunu, insan hayatının, herşeyden daha önemli olduğunun bilinciyle; daha düşük maliyet ve daha fazla tasarruf ! adına daha fazla çalışanımızın ölmesinin önüne geçilmesi için; MTA Genel Müdürlüğü‘nü, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını göreve ve sorumluluklarını yerine getirmeye çağırıyoruz. DAHA DÜŞÜK MALİYET VE DAHA FAZLA TASARRUF ! ADINA DAHA FAZLA İNSAN ÖLMESİN ! MTA‘DA ÖZELLEŞTİRMELERE, TAŞERONLAŞMAYA, HİZMETLERİN DEVRİNE DERHAL SON VERİLSİN ! Kaybettiğimiz çalışma arkadaşlarımızı saygıyla anıyoruz. TMMOB JEOLOJİ MÜHENDİSLERİ ODASI TMMOB JEOFİZİK MÜHENDİSLERİ ODASI TMMOB MADEN MÜHENDİSLERİ ODASI TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI ENERJİ, SANAYİ, MADEN KAMU EMEKÇİLERİ SENDİKASI TÜRK ENERJİ SEN TÜRKİYE GENEL MADEN İŞÇİLERİ SENDİKASI Ankara 2 No.lu Şb. |