KMO

13. TEKSTİL TEKNOLOJİSİ VE KİMYASINDAKİ SON GELİŞMELER SEMPOZYUMU BAŞLADI

    Yayına Giriş Tarihi: 30.05.2011  Güncellenme Zamanı: 04.05.2013 13:15:11  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 04.05.2013 13:15:35

Sekreteryası Bursa Şubemiz tarafından yürütülen; `13. Tekstil Teknolojisi ve Kimyasındaki Son Gelişmeler Sempozyumu` 2 Haziran 2011 tarihinde başladı.

 Sekreteryası Bursa Şubemiz tarafından yürütülen; "13. Tekstil Teknolojisi ve Kimyasındaki Son Gelişmeler Sempozyumu" 2 Haziran 2011 tarihinde başladı.

Sempozyum açılışında KMO Bursa şube başkanı Ali Uluşahin, Düzenleme Kurulu ve Tekstil Komisyonu adına Osman Demir, Tekstil Mühendisleri Odası Mesrur Ertürk, KMO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besleme ve Bursa Vali Yrd. Adnan Çakıroğlu birer konuşma yaptılar. 

KMO Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Besleme‘nin açılış konuşması şöyledir.

 

 

Sayın Bursa Valisi,

Değerli Sanayi ve Ticaret Odaları Temsilcileri,

Odalarımızın Değerli Yöneticileri, Sevgili Katılımcılar,

İki yıllık periyotlar halinde düzenlediğimiz, Tekstil Teknolojileri Sempozyumunun XIII.  buluşmasına,  katılımlarınızdan dolayı teşekkür eder, hepinizi KMO adına Sevgi ve saygı ile selamlarım.

Değerli katılımcılar;

Ne yazık ki, bu sempozyuma da; dünya ölçeğinde ve bunun yansısını ülkemizde daha derinden hissettiğimiz, Küresel Kapitalist kriz ortamının etkilerinden kurtulamamış olarak giriyoruz.

Bu nedenle düzenleme kurulumuz, sempozyum ana temasını bu küresel krizin tekstil sektörüne yansımaları, küresel rekabette çözüm önerileri başlığı ile vererek, somut ve bir o kadar anlamlı bir iş yapmıştır.

Değerli katılımcılar;

Odamızın Tekstil Sektörünün sorunlarına yönelik yapmış olduğu tespitlerden bazılarını özetleyerek sizlerle paylaşmak istiyorum:

  1. Ülkemiz Tekstil Sektörü yaklaşık 9-10 yıldır, kriz halindedir. Üstüne üstlük bu küresel ekonomik kriz ile neredeyse iflas bayrağını çekmek üzeredir. Bu samimiyetle üreten sanayi kesimlerini olduğu kadar,  tekstilden ekmek kazanan mühendis arkadaşlarımız ve tüm tekstil işçileri içinde böyledir.
  2. Her gün bir tekstil fabrikasının kapandığı veya yüzlerce emekçinin işinden atıldığı haberleri neredeyse kanıksanır hale gelmiştir.
  3. 2010 işgücü anketi verilerine göre Türkiye işsiz insan sayısı 3,5 milyon kişiyi geçmiştir. Bu durum Tekstil sektöründe ise neredeyse %80` lere ulaşmaktadır,
  4. Oysa Türkiye tekstil ve hazır giyim sektörü 1950‘lerden itibaren istihdamın lokomotifi konumundadır. Sektör istihdamı, toplam istihdamda %13,6, toplam imalat sanayi istihdamı içinde %23,9`luk bir paya sahiptir.
  5. Sektörün istihdam açısından önemli bir diğer özelliği, özellikle kadın işgücüne iş olanağı sağlamasıdır.
  6. Buna karşı sektör enerji ve özellikle hammadde girdi fiyatlarındaki artışlardan çok etkilenmektedir,
  7. "Markalaşma" maliyetlerinin yüksekliği, sektörün bir başka sorunu olarak devam etmektedir.
  8. Yine işletmelerin sermaye yetersizliği, Ar-Ge yatırımları ve eğitimli nitelikli eleman ve verimli işgücünün azlığı, özellikle Uzakdoğu‘dan ucuz fiyatlı mal girişleri sektörün temel sorunlarından bazılarıdır,
  9. AB ülkelerinden İspanya, İtalya, Romanya ve Portekiz gibi ülkeler yaşanan küresel krizde tekstil sektöründe önlemler alırken, Türkiye`nin önlemlerde ve desteklerde gecikmesi ise, sektörün dünya çapındaki yerini, önlemini kaybetmesine neden olmaktadır.
  10. Bütün bu olumsuzluğa rağmen, Tekstil ve Hazır Giyim Sanayisi 2010 yılı ihracatında %21`lik pay ile ülkemizin en önemli sektörü olma özelliğini korumuştur.Yine de üretim ve ihracatta 2007 ve 2008 yıllarını yakalamadığımızın bilinmesi gerekir.
  11. Uludağ Tekstil İhracatçıları Birliği`nin değerlendirmesine göre, Avrupa Birliği`nin 2009 Temmuz tarihli Komisyon Kararında, tekstil ürünleri için  tekstil lifleri; prosesler ve kimyasallar ve kullanımda uygunluk başlıkları altında eko-etiket kriterleri belirlenmiştir.  EU eko-etiket alan 4.665 tekstil ürününden 20 tanesi Türk firmaları tarafından alınmıştır, diğer bir ifade ile, sektörde konu ile ilgili bilgi ve altyapı eksikliği nedeniyle eko-etiket alan tekstil ürünlerinin yalnızca % 0,4 Türk ürünleridir. Bu rakam İtalya`da  661 ürün  ile % 14`dür.

Değerli katılımcılar;

Bu ve yandaki salonda, siz değerli bilim insanlarımız ve sektör temsilcileri 3 gün boyunca, ülkemiz tekstil sektörünün sorunlarını masaya yatırılacak, Türkiye Tekstilinin bilim, teknoloji ve özellikle uluslararası rekabet şartları görüşeceksiniz. Önümüzdeki süreçlere ilişkin çözüm önerileri ve atılması gereken somut adımları tartışılacak, ülkemizin tekstil politikalarının nasıl olması gerektiğine yönelik öneriler geliştireceksiniz.

Ülkemiz sanayi politikalarına yön verecek olan ilgililerin ve hükümetin; bu önerileri esas alan politikaları hayata geçirmek ve vakit kaybetmeden gerekli önlemleri alması ise en önemli dileğiniz ve dileğimiz olacaktır.

Değerli katılımcılar,

Eminin ki, bir önceki sempozyumda önerdiğimiz şu önermeler, bu etkinlik için de geçerliliğini sürdürecektir:

Tüm üretim aşamalarında olduğu gibi Tekstil ve Hazır Giyim sektörün içinde bulunduğu durumu geliştirmek için çözümler mevcuttur.

Bu çözüm; kendi yerli kaynaklarımızın etkin ve verimli kullanımı ile mümkündür.

Çözüm; yerli üretimi, yerli teknolojiyi, yerli hammadde ve yerli istihdamı esas almakla, ülkemize, insanlarımıza inanmakla ve toplumsal barışı esas almakla mümkündür.

Çözüm; sanayiden istihdama, tarımdan gıdaya, eğitimden bilim ve teknolojiye, sağlıktan sosyal güvenliğe, enerjiden çevreye bütünlükçü bakmakla ve buna uygun politika üretmekle mümkündür.

Kaynakları talan ve heba edilmiş, havası kirli, çevresi kirli, suyu kirli, toprağı kirli, üretimden vazgeçmiş, kısaca kimyası bozulmuş ülkemiz için çözüm; bilimi ve bilimsel düşünceyi kılavuz alıp aklı öne çıkarmakla mümkündür.

Değerli arkadaşlar;

KMO` olarak tıpkı bu sempozyumda olduğu gibi, Kimya Mühendislerinin çalışma alanlarını ilgilendiren; Tarımdan enerjiye, kağıttan ambalaja, tekstilden boyar maddelere, ilaçtan tehlikeli kimyasallara, maden ve minerallerden çimentoya, boyadan yapı malzemelerine, yüzey aktiflerden, geri dönüşüm teknolojilerine, gıdadan yemeklik yağlara, biyolojik süreçlerden, çevre ve atıkların değerlendirilmesine kadar, burada sayamayacağımız daha bir çok uygulama alanında düzenlediğimiz ulusal ve uluslar arası kongre ve sempozyumlarla, ülkemize, halkımıza ve meslektaşlarımıza değer katmak bizim öncelikli grevimiz olarak devam edecektir.

Değerli katılımcılar,

Her ürün gibi bu etkinlikte bir emeğin sonucudur. Bu nedenle düzenleme, bilim, danışma ve yürütme kuruluna, katkı sağlayan bildiri sahiplerine, sergi alanında yer alan sektör temsilcilerine, odamız çalışanlarına, öneri ve soruları ile sempozyumu zenginleştirecek siz değerli katılımcılarımıza teşekkür ediyoruz.

Tüm meslektaşlarımı, Kimya Mühendisleri Odası çatısı altında bizlerle birlikte öneri ve düşünce geliştirmeye, birlikte üretmeye, bilgi ve deneyimlerimizi paylaşmaya çağırıyoruz. Sempozyumun ülkemize ve Tekstil Sek alanına katacağı değerin, bundan sonraki yapılacak çalışmalarla daha da ileri götürülmesi umuduyla KMO adına saygılarımı sunuyorum..

 

Mehmet Besleme
KMO YK. Başkanı

Okunma Sayısı: 350

Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME