Çevre ve Orman Bakanlığı`na ait Cebeci Hava Kalitesi Ölçüm İstasyonunun kirlilik ölçümlerinde havadaki NO2 derişimi uyarı eşiği olan 400 µg/m3 değerini odamızın tespit edebildiği kadarıyla altı kere aştığı halde kamuoyuna hiçbir uyarı yapılmamıştır. Üstelik 11-18 Şubat 2011 tarihleri arasındaki kirlilik değerlerinin ölçüm raporlarında neden yer almadığı anlaşılamamaktadır. Demetevler istasyonunda ise uyarı eşiği 2011`in ilk üç ayında 5 kez aşılmıştır. Bu istasyona ait ölçüm raporlarında da 29-31 Ocak 2011 tarihleri arasındaki ölçüm değerleri yer almamaktadır. Demetevler ve Cebeci istasyonlarında değerlerin kötüye gittiğini gören Bakanlık yetkililerinin ölçümleri yayınlamayı durdurup kirlilik normale döndüğünde tekrar yayımlamaya başladıkları şüphesi oluşmuştur. Çevre ve Orman Bakanlığını söz konusu tarihler arasındaki NO2 derişimlerini açıklamaya davet ediyoruz. İstasyon | NO2 için Limit Değerin (300 µg/m3) Aşıldığı Gün Sayısı | NO2 için Uyarı Eşiğinin (400 µg/m3) Aşıldığı Gün Sayısı | Cebeci | 10 | 6 | Demetevler | 23 | 5 |
Hava Kalitesi Değerlendirme ve Denetim Yönetmeliğinin 4. maddesinde Uyarı Eşiği şöyle tanımlanmaktadır :"Aşıldığında, nüfusun geneli için kısa süreli maruz kalmadan dolayı insan sağlığına bir riskin söz konusu olduğu ve ilgili yetkili merci tarafından acil önlemlerin alınacağı seviye". Aynı yönetmeliğin 13. maddesinde Bakanlığın görevi şöyle tanımlanmaktadır: "Bir uyarı eşiği aşıldığında, detaylar kamuoyuna radyo, televizyon ve benzeri basın yayın organları aracılığıyla açıklanır." Uyarı eşiğinin aşıldığı, ölçüm istasyonlarının verileriyle sabittir. Buna rağmen Çevre ve Orman Bakanlığı tespit edebildiğimiz kadarıyla ne acil bir önlem almış ne de kamuoyuna ayrıntılı bir açıklama yapmıştır. Hava kalitesini olumsuz etkileyen birincil kirleticilerin başında gelen azot dioksit (NO2) gazı, özellikle yüksek sıcaklıklarda gerçekleşen yanma süreçlerinin ürünü olan NO gazının oksitlenmesi sonucunda oluşmaktadır. Motorlu taşıtlar ve yüksek sıcaklıklarda yanma süreçlerine sahip endüstriler bu kirleticinin en önemli dış ortam kaynakları arasındadır. Azot dioksit gazının insanların solunum sistemlerine zararlı olduğu bilinmelidir. Bu gaza maruz kalma durumunda akciğer fonksiyon bozuklukları ve nefes borusu reaktivitesinde artışlar meydana gelmektedir. Bu gaz aynı zamanda asit yağmurlarının oluşumunda önemli rol oynamaktadır. Piyasanın insafına terk edilen şehircilik politikaları Ankaralıların sağlığını tehdit etmektedir. Azot dioksit gazının en önemli kaynağı motorlu taşıtlardır. Ankara`da metro inşaatını bitiremeyen Büyükşehir Belediyesi hem kenti bir trafik bunalımına sokmuş hem de başkentlilerin sağlığına yönelik tehditlere seyirci kalmıştır. Çevre ve Orman Bakanlığı derhal üzerine düşeni yapmalı ve acil eylem planını hazırlayarak kamuoyuna sunmalıdır. Kimya Mühendisleri Odası bünyesinde kurduğumuz Hava Kalitesi Takip Merkezi yurttaşlarımızın hava kirliliği konusunda bilgilendirilmeleri için çalışmalarını sürdürmektedir. Kamuoyuna saygıyla duyururuz. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu
|