İktidar, işbaşına geldiği günden bu yana yaptığı uygulamalarla Türkiye`nin enerji sorununu çözemeyeceğini, sıkıştığı yerde faturayı halka keseceğini bir kez daha göstermiştir. Ülkeyi her konuda olduğu gibi küresel güçlerin zorlamalarına teslim eden ve bu sayede hükümette kalmayı başaranların elbette ki başka bir tercihi olamazdı. Bu nedenledir ki bu iktidar döneminde doğalgaz ve elektrik fiyatı fahiş bir ölçüde artmıştır. Ülkemizde elektrik üretimi ve dağıtımında çok önemli görevleri olan TEK ve EİEİ gibi kurumları kapatarak, parçalayıp özelleştiren, yerli kaynaklardan elektrik üreten termik santrallerin yerine doğalgaz gibi ithal kaynaklardan daha pahalı elektrik üreten santralleri teşvik eden, yenilenebilir enerji kaynaklarının değerlendirilmesinin önündeki engelleri kaldırmayan; elektrik üreten barajları, kömür termik santrallerini satan, ithal kömürle elektrik üreten termik santralleri teşvik eden, 4628 sayılı yasa kapsamındaki nehir santrallerini (HESleri) doğru düzgün planlayamayan, 1 MW`lık Hes`ler için doğayı tahrip etmekten kaçınmayan ve bunların kontrolsüz – denetimsiz inşa edilmelerine sebep olanlar sıkışınca zam yapmaktan başka ne yazık ki bir çözüm üretemezler. Elektrikteki özelleştirmeleri "kayıp kaçak" oranları düşecek ve kesintisiz ve daha ucuz elektrik arz edilecek diye halka yutturan ama gerçekte yönetemediği kamu mallarını küresel enerji lobilerinin dayatmaları ve birilerini zengin etme gayretiyle özelleştirenler bu kadarı yetmezmiş gibi dağıtım ihaleleri ile elektrik dağıtım olayını içinden çıkılmaz bir kaosa sürüklemişlerdir. Elektrik üretimi öyle bir hale gelmiştir ki daha önceleri elektrik üretimindeki birincil kaynak olan hidrolik enerji gerilemiş doğalgazdan elektrik üretimi ilk sıraya yerleşmiştir. Bunun yanısıra ithal kömür teşvik edilerek bu kömürle çalışan termik santrallerin inşası ile elektrik üretimi tamamen küresel dalgalanmalara açık hale getirilmiştir. Bu nedenle zam kaçınılmazdır ve sürekli zam olacaktır. Son yıllarda ülkemiz, enerji tercihleri ve yatırımlarında ne yazık ki küresel sermayenin tercihlerine boyun eğmek zorunda kalmıştır. Enerji üretimi ve arzını yönetemeyenler, ısrarla ithal kaynaklardan pahalı elektrik üretme tercihini uygulayanlar, yerli kaynaklarla geliştirilmesi gereken projelerden vaz geçenler ve yeni ve yenilenebilir enerji üretimi önündeki engelleri kaldırmayanlar işin kolayına kaçarak zam yapmaya devam edeceklerdir. Bir centin altında elektrik üreten Güneydoğudaki barajlarımız gerçeği göz önünde dururken 7 cente doğalgaz çevrim santrallerinden elektrik alınmasının teşvik edilmesinin bizce izahı yoktur. Bu tercihler ülkeyi karanlığa ve sanayi üretiminde gerilemeye, iğneden ipliğe her şeye zam yapmaya zorlayacaktır. Bu olumsuz gidişi durdurmak ancak elektrik üretiminde öncelik ve ağırlığın dışa bağımlılığı artıran, ithalat faturasını yükselten doğalgaz ve ithal kömüre değil yerli ve yenilenebilir kaynaklara verilmesi, elektrik ve doğalgazdaki KDV ve ÖTV oranlarının düşürülmesi, belli bir oranın altında doğalgaz ve elektrik tüketiminin halka ücretsiz arz edilmesi ile olası olacaktır. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu |