TMMOB Türkiye`nin dört bir yanından gelen üyeleri ve yaşam alanlarına sahip çıkan yurttaşlardan aldığı güçle teslim olmayacağını sokaklarda haykırdı. Sloganlar, alkışlar, ıslıklar eşliğinde yürüyen binlerce TMMOB üyesi ve TMMOB dostu katılımcılar Güvenpark`ta TMMOB Olağanüstü Genel Kurul sonuç bildirgesini okudular. TMMOB Olağanüstü Genel Kurulu; Divan Başkanlığı`na Emin Koramaz`ın seçilmesinin ardından Divan`ın seçilmesiyle çalışmalarına başladı. Normalde yedi kişiden oluşan Divan, olağanüstü gündeme uygun olarak her odadan bir temsilci olacak şekilde verilen Divan üyeleri önergesiyle belirlendi. Divanda Odamız KMO İhsan Yaşar Öztürk tarafından temsil edildi. TMMOB Diz Çökmedi, Çökmeyecek ! Divan Başkanı Emin Koramaz, konuşmasına "Sömürü, rant düzenine, dinci, mezhepçi gericiliğe karşı, faşist dikta yönetimine karşı Divan olarak hoş geldiniz diyorum" sözleriyle başladı.Koramaz, TMMOB`nin bölünüp parçalanarak etkisizleştirilmesine karşı 2 aydır sürdürülen etkinlik ve faaliyetler hakkında bilgi verdi. Koramaz, konuşmasını şöyle sürdürdü:"Daha fazla kar, rant uğruna ülke kaynaklarımızın talanına karşıyız. Yüreği emekten ve halktan yana atan tüm yapılarla dayanışma içindeyiz. AKP iktidarı işte esasen bunun için TMMOB`yi değiştirmek istiyor. Özellikle AKP iktidarından yasamıza yönelik saldırılar giderek yoğunlaştı. Bilsinler ki TMMOB tarihi, bu tür saldırılara karşı direnme tarihidir. TMMOB diz çökmedi, çökmeyecek. Bu demokratik mevziyi sonuna kadar korumaya kararlıyız" ifadelerine salondan bu kez de "Bu daha başlangıç, mücadeleye devam" desteği geldi. Divan Başkanı Koramaz, bu Olağanüstü Genel Kurul`un kamucu, toplumcu geleneğin sürdürülmesinin bir yapı taşı olmasını dileyerek konuşmasını tamamlamasının ardından gündem oylanarak kabul edildi. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı`nın ardından TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı Genel Kurula hitap etti. Haziran Sıcaklığını Getirdiniz TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın açılış konuşmasında TMMOB Yönetim Kurulu`nun 31 Ocakta aldığı kararla TMMOB Yasası değiştirme girişimine karşı Olağanüstü Genel Kurul düzenlemesin kararlaştırıldığını hatırlatarak, katılımcıları şöyle selamladı: "Bugüne kadar TMMOB`yi TMMOB yapan, şimdiye kadar ayakta tutan, savrulmasına ve diz çökmesine asla izin vermeyen, sevgili arkadaşlarım hepiniz hoş geldiniz.Bu ülkenin havasına, suyuna, taşına, toprağına sahip çıkan sevgili arkadaşlarım hoş geldiniz.Bilimi ve tekniği emperyalistlerin ve sömürgenlerin değil emekçi halkımızın hizmetine sunmak için kararlı ve inançlı olan TMMOB kadroları hepiniz hoş geldiniz. Yüreğinde sadece insan sevgisi olan, asla karanlığa biat etmeyen, asla padişahım çok yaşa demeyen sevgili arkadaşlarım hoş geldiniz.Bilimi ve teknolojiyi insanla buluşturan, hurafelerin ve dogmatizmin değil, aklın ve bilimin gücünü mesleklerinde uygulayan mühendisler, mimarlar şehir plancıları hoş geldiniz. Bu soğuk Ankara gününe Haziran`ın sıcaklığını taşıdınız geldiniz, ne iyi yaptınız, geldiniz, hoş geldiniz. TMMOB`yi parçalamak, bölmek için yasa değişikliği yapmanın uzun zamandır AKP`nin gündeminde olduğunu ifade eden Soğancı, "Kendinden yana bir Türkiye derdinde olan AKP, önünde engel olarak gördüğü her kurumu, yeniden dizayn ediyor, etmeye çalışıyor" diye konuştu. Soğancı, AKP`nin TMMOB üzerinden artarak süren baskısını şöyle anlattı: "Abdullah Gül`ün Cumhurbaşkanlığı görevine geldiğinde hemen ilk günlerde verdiği görevle Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu`nun meslek örgütleri üzerine hazırladığı raporla başlayan, kanun hükmünde kararnamelerle kurulan, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı`nda Mesleki Hizmetler Genel Müdürlüğü`nün oluşturulmasıyla devam eden, çok sayıda mesleğimiz ve meslektaşlarımız aleyhine çıkarılan ikincil mevzuat ve yönetmeliklerle sürdürülen, gece yarısı operasyonuyla 3194 sayılı İmar Yasası`na ekleme yapılması ile devam eden sürece bakıldığında, AKP`nin mesleğimize, meslektaşlarımıza ve örgütümüze yönelik kendinden yana bir ayar vermeye çalıştığı bildiğimiz bir gerçekliktir. Yine bilindiği üzere TMMOB`yi teslim almaya yönelik 2 yıl önce gündeme gelen, TMMOB Yasası değişikliği hazırlığı, TMMOB örgütlülüğünün hepimizin güçlü bir mücadelesiyle geri püskürtülmüştür.Şimdi, AKP bir türlü teslim almadığı diz çöktüremediği, padişahım çok yaşa dedirtemediği örgütümüzü parçalayıp bölmek istiyor. Örgütümüzü etkisizleştirmek istiyor, gür çıkan sesimizi kesmek istiyor. "Biz biliyoruz, AKP`nin yeni Türkiye`sinde insan yok, AKP`nin yeni Türkiye`sinde emek yok, halk yok, gençler yok, kadın yok, doğa yok, çevre yok" ifadeleri ile konuşmasını sürdüren Soğancı, konuşmasını şöyle sürdürdü: AKP`nin yeni Türkiye`sinde mühendisler, mimarlar, şehir plancıları onların örgütü TMMOB yok, AKP`nin yeni Türkiye`sinde insana dair ne varsa hiçbiri yok. Onların yeni Türkiye`sinde gericilik var, yağma var, talan var, biat etme var, Osmanlılık var, karanlık var. AKP`nin yeni Türkiye`sinde baskı var, zor var, TOMA var, gaz var. AKP`nin yeni Türkiye`si gericiliğin Türkiye`si. Faşizmin Türkiye`si. AKP`nin TMMOB zayıflatabileceğini düşündüğünü ancak yanıldığını kaydeden Soğancı, "AKP sanıyor ki, örgütümüzü zayıflatacak, yok edebilecek. AKP bilmiyor ki TMMOB bu ülkenin taşına, toprağına, suyuna, havasına işlendi… AKP bilmiyor ki TMMOB bu ülkede deresine sahip çıkan Emine Teyze demek, AKP bilmiyor ki TMMOB bir avuç kömür için bir ömür veren maden işçisi demek, AKP bilmiyor ki TMMOB bu ülkenin vicdanı demek" diye konuştu. TMMOB Neden Yollara Düştü TMMOB`nun ülkeyi ortaçağ karanlığına döndürmek ve vahşi kapitalizmin kar hırsıyla tüm insani değerleri yok etmek isteyenlere karşı mücadele etmeye devam edeceğini vurgulayan Soğancı, mühendis ve mimarların Türkiye`nin dört bir yanından 9 Şubat`ta yola çıktığını ifade ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü: TMMOB Yasası ile imar, iskan ve tabiat varlıkları ve çevre yasalarında değişiklik yapılmasını öngören Torba Yasalara karşı yollara düştük.Bütün ülkenin imar rantına açılmasına, inşaat sektörünün iktidarın rant tekeli olarak biçimlendirilmesine karşı yollara düştük.Kentsel, kırsal, kültürel, tarihi, doğal kamuya ve halka ait varlıklara arazi mülkiyet imar düzenlemeleri üzerinden el konulmasını, imar borsası girişimine karşı yollara düştük. Kıyılarımızın yağmalanmasına, derelerimizin kurutulmasına, sularımızın ticarileşmesine, meralarımızın yok edilmesine, üretim ve yaşam alanlarımızın enerji ihtiyacı bahanesiyle yok edilmesine, Akkuyu`ya ve Sinop`a yapılmak istenen nükleer santrallara karşı yollara düştük.Her türlü kentsel kırsal ranta orman ve tarım arazilerimizin ranta açılmasına, maden kaynaklarımızın talanına karşı yollara düştük. İş cinayetlerine, kadın ve çocukların emek ve bedenlerinin sömürülmesine, kadın cinayetlerine karşı yollara düştük.Eğitimin kamusal toplumsal yaşamın dinselleştirilmesine, laikliğin yok edilmesine, emekçilerin grev ve toplu sözleşmeli haklarının gaspına karşı yollara düştük.Uzmanlık alanlarımızın yok sayılmasına, bilimin ve tekniğin gereklerinin yadsınmasına, mühendislik mimarlık şehir planlama hizmetlerinin taşeronlaşmasına, meslek örgütlerimizin işlevsizleşmesine, örgütümüzün parçalanmasına, bölünmesine karşı yollara düştük.Ülkemize halkımıza mesleğimize örgütümüze sahip çıkıyoruz dedik, yollara düştük, bütün Türkiye`ye TMMOB`nin ışığını taşıdık. Edirne`den Artvin`e Kadar TMMOB üyelerinin 8 yürüyüş kollundan ilerleyerek Ankara`ya ulaştığını kaydeden Soğancı, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Yürüyüş kollarımız Edirne`den, Kırklareli`nden Bodrum`dan, Milas`tan Muğla`dan, Hatay`dan Van`dan Artvin`den Balıkesir`den yollara çıktılar.Tekirdağ`da Aydında, Denizli`de Antep`de Mardin`de Batman`da, Rize`de, Trabzon`da, Bursa`da birinci duraklarını yaptılar.Sonra İstanbul`daydık, Manisa`daydık, İzmir`deydik, Antalya`da, Mersin`de, Diyarbakır`da, Giresun`da Ordu`da Çanakkale`deydik.Dün yürüyüş kollarımıza Kocaeli`nden, Adana`dan, Samsun`dan, Zonguldak`tan, Karadeniz Ereğli`den, Eskişehir`den arkadaşlarımız katıldı.İşte şimdi hep birlikte buradayız. Yürüyüş kollarının Soma`dan Ermenek`ten Zonguldak`tan geçtiğini ifade eden Soğancı, Madenlerimizin gerçek sahibi halkımızdır diyen TMMOB`yi savunmak bugün maden emekçilerinin yanında olmak demektir, diye konuştu. TMMOB`un 3 Mart`ı iş cinayetleriyle mücadele gününü ilan ettiğini hatırlatan Soğancı, "TMMOB`yi savunmak iş cinayetlerine işçi katliamlarına karşı mücadele etmek demektir" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: "İnsanlığın başına bela olacak olan nükleer santrallara karşı Akkuyu`dan Sinop`tan geçtik. Bugün Akkuyu ve Sinop`u savunmak TMMOB`yi savunmak demektir. Yürüyüş kolumuz. Karadeniz`de suyuna, deresine, sahip çıkan Emine Teyzemizin yanına uğradı. Bu ülkenin havasına, deresine, suyuna sahip çıkmak demek TMOMB`yi savunmak demektir. Bu ülkenin altını üstüne getirenlere karşı Kazdağlarına, Cerattepeye, Fatsa`ya uğradık. Bugün TMMOB`yi savunmak demek bu ülkenin üstü altından daha değerlidir demektir.Hopa`da, Kemalpaşa`da Metin Lokumcu kardeşime uğradık. Örgütümüzün sevgisini saygısını anıt mezarının başında ona ilettik. Gerze`de, Yırca`da Terme`deydik. Termik santrallere karşı yöresinde bunu istemediğini belirterek mücadele eden platformları savunmak bugün TMMOB`yi savunmak demektir.Alakır Vadisi`nde Diyarbakır Hevsel Bahçelerinde, Atatürk Orman Çiftliğinden geçti yolumuz.Diyarbakır`da arkadaşlarımız biz barış içinde kardeşçe birarada yaşamak istiyoruz dediler. Edirne`den cevap verdik. Yaşasın halkların kardeşliği.Kurduğumuz konteynır kentte Suruç`taydık. Emperyalist savaş ve saldırıya karşı kahrolsun emperyalizm demek bugün TMMOB`yi savunmak demektir. Yürüyüşümüzde pankartlarımızı, flamalarımızı en çok kadın cinayetlerine karşı sesimizi büyüten "kadın-erkek omuz omuza yaşamın her alanında","kadınlar örgütlü, TMMOB daha güçlü" diyen kadın arkadaşlarımız taşıdı. Bugün TMMOB`yi savunmak demek kadının sesinin güçlenmesi demek. Adana`da arkadaşlarımız TMMOB`ye dokunma derken, Marmara`nın o soğuk gününde yollarda olan arkadaşlarımız Haziran`ın sıcaklığıyla ‘TMMOB`ye dokunma, donarsın` dediler.Yürüyüşümüzde sesimize en çok örgütümüzün geleceği olan gençlerimiz, öğrenci üyelerimiz güç verdi. Bugün TMMOB`yi savunmak demek, yaşasın özerk demokratik üniversite demek. Parasız, bilimsel eğitimi savunmak demek.Yürüyüşümüzde ‘gün gelecek, devran dönecek, AKP halka hesap verecek` sözümüz söylendi. Onlara Ankara`dan arkadaşlarımız ses verdi. ‘Gün gelecek devran dönecek sarayın ampulleri tek tek sönecek`. Bugün TMMOB`yi savunmak demek. Atatürk Orman Çiftliğini savunmak demektir. Kentte, kırda, yanlışlara karşı direnen bu ülke insanının bulunduğu her yere TMMOB`nin ışığını taşıdık.Yolumuz MESS`e karşı direnen yiğit metal işçilerinin "Diren işçi" çadırından geçti. Bugün grevli-toplu sözleşmeli sendikal hakları savunmak TMMOB`yi savunmak demektir. TMMOB`un bilimsel ve laik eğitim için yapılan uyarı boykotunda yer aldığını kaydeden Soğancı, "TMMOB`yi savunmak demek, laik, bilimsel eğitimi savunmak demektir. Laik ve bilimsel eğitimi savunmak, TMMOB`yi savunmak demektir. Buradan şu anda tutuklanmış bulunan Onur kardeşime en içten en sıcak sevgilerimi yolluyorum" diye konuştu. İstanbul`da yürüyüş kolunun Gezi Parkı`na ve Taksim`e uğradığına vurgulayan Soğancı, konuşmasını şöyle sürüdü:"Taksim`de her yer direniş, her yer Taksim diyen arkadaşlarımızın kalbinde büyük Haziran isyanında kaybettiğimiz Berkin`imiz ve yaşları benim kızımın yaşlarında olan bizim çocuklarımız vardı. Onlara eşit, özgür, demokratik bir Türkiye sözünü alanda bir kere daha verdik.Bugün Taksim 1 Mayıs alanıdır demek, TMMOB`yi savunmak demektir. TMMOB`yi savunmak demek 1 Mayıs alanını savunmak demektir. 2015`in 1 Mayıs`ında TMMOB yine Taksim`de 1 Mayıs alanında olacak. TMMOB Türkiye`nin her yerinde, eşit, özgür, demokratik bir ülke için emek ve demokrasi güçleriyle birlikte omuz omuza mücadele ettiğini vurgulayan Soğancı, TMMOB`yi savunmanın AKP diktasına karşı, ülkemizin talan edilmesine karşı mücadele anlamına geldiğini kaydetti. Yarınlar için Direnenler Kalır Katılımcılara "Haziran`ın sıcaklığını Ankara`ya getirdiniz, hepiniz hoş geldiniz" şeklinde seslenen Soğancı, konuşmasını şöyle tamamlandı: "Dün karanlığın tetikçisi Yeni Akit denen gazetede ‘çeyrek asırlık diktatör` diye manşetten resmimi yayınladıklarını gördüm. Karanlık, gezinin mimarı olarak TMMOB`yi gösteriyor. Evet biz gezideydik ama gezinin ne önünde ne arkasında, ne sağında ne solundaydık. Gezinin büyük direnişin tam merkezinde, tam ortasındaydık. Resmi görünce ‘işte` dedim, TMMOB`nin kadrolarının sözü tam yerine ulaşmış, dosta, düşmana herkese sözümüzü iletmişiz. Adnan Yücel ne güzel söylüyor: Saraylar, saltanatlar çöker, kan susar bir gün zulüm biter, Menekşeler de açılır üstümüzde, leylaklar da güler, Bugünlerden geriye, Bir yarına gidenler kalır, Bir de yarınlar için direnenler. TMMOB Genel Kurulu`na destek vermek üzere salonda bulunan milletvekilleri, parti, sendika, meslek örgütü ve demokratik kitle örgütlerinin temsilcilerinin isimleri ilan edildi. Konuk konuşmacılar kapsamında ilk sözün verildiği Türk Tabipleri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Hüseyin Demir, CHP Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak, KESK Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ramazan Gürbüz, EMEP Genel Başkan Yardımcısı Şükran Doğan Öz, ÖDP Parti Meclisi Üyesi Haydar İlker, Birleşik Haziran Hareketi Sözcüsü Kaya Güvenç ,Halkların Demokratik Partisi kurucularından Parti Meclisi Üyesi Yavuz Önen, "Yurttaş Kazım", "Kazım Dayı" lakaplı Rize`li "HES Direnişçisi" Kazım Delal, Derelerin Kardeşliği Platformu Sözcüsü Ömer Şan , Terme Çevre Platformu Sözcüsü Zekai Altunpala, Tonya Çevre Platformu Sözcüsü Bekir Uzunoğlu, Yeşil Gerze Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Şengül Şahin TMMOB`nin öneminden ve yerinden bahsettiler. TMMOB Olağanüstü Genel Kurulu`na katılarak destek verenler arasında CHP`den Grup Başkanvekili Levent Gök, Ankara milletvekilleri Gökhan Günaydın, Aylin Nazlı Aka, İzmir Milletvekili Musa Çam, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal ile Ankara İl Başkanı Adnan Keskin yer aldı. ÖDP Eş Genel Başkanı Bilge Seçkin Çetinkaya ve HDP İstanbul Milletvekilli Sebahat Tuncel`in de katıldığı Olağanüstü Genel Kurul`a katılarak destek veren diğer demokratik kitle örgütleri ve bazı temsilcilerin isimleri de şöyle: Ankara Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Atasoy, Tez Koop İş Genel Sekreteri Hakan Bozkurt ve Tez Koop İş 1 No`lu Şube Başkanı Salih Gönüllü, Divriği Kültür Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cafer Yıldız, Taksim Dayanışma Platformu Sözcüsü Mücella Yapıcı, İzmir Halk Sorumluları Meclisi, Çarşı Grubu Temsilcisi, Başkent Dayanışma bileşenleri, Mersin Nükleer Karşıtı Platform Temsilcileri Seyfettin Atar, Sabahat Aslan ve Erkan Demir, Zonguldak KESK Şubeler Platformu, Zonguldak Demokrasi Platformu, Zonguldak Birleşik Haziran Hareketi, Trakya Çevre Platformu, Trabzon Derelerin Kardeşliği Platformu, Artvin Murgul Siyanüre Hayır Platformu Üyesi Görkem Durmuş, Köy Enstitüleri ve Çağdaş Eğitim Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kınacı, ODTÜ Mezunları Derneği Başkan Yardımcısı Nevzat Uğurel, TMMOB başkanlarından Teoman Alptürk, eski Çankaya Belediye Başkanı ve TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tanık. Olağanüstü Genel Kurulu`n ardından dövizler, flamalar, pankartlar eşliğinde yürüyüşe geçildi. Gazi Mustafa Kemal Paşa Bulvarı`na Fevzi Çakmak Sokak`tan çıkan yürüyüşçülere barikat kuran polis, tepkiler ve görüşmelerin ardından yeniden Menekşe Sokağı`ndan Kumrular Sokağa döndürerek, katılımcıların Milli Müdafaa Caddesi`nde toplanmasına izin vermek zorunda kaldı. Sloganlar, alkışlar, ıslıklar, düdük sesleriyle tepkisini dile getiren TMMOB delegeleri, üyeleri, TMMOB dostları Milli Müdafaa Caddesi`nde Divan Başkanı Emin Koramaz`ın TMMOB 43. Dönem Olağanüstü Genel Kurul Sonuç Bildirgesi`ni okuması ve TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı`nın kısa bir seslenişinin ardından etkinliklerini tamamlayarak alandan ayrıldılar. |
Tweet
