1 Mayıs; emeği onurlandıranların, emekçilerin, çalışanların, mesleğine ve onuruna sahip çıkanların, ülkesini, yurdunu sevenlerin, bilimin, tekniğin ve etik değerlerin arkasında duranların yüz yılı aşkın süredir dünyada kutladığı birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Uzun yıllardan bu yana sürdürülen siyasal ve ekonomik politikalar diğer bütün çalışan kesimler gibi biz mühendislerin durumunu da oldukça kötüleştirmiştir. Çıkarılan yasalar ile mühendislerin daha önce sahip oldukları haklar ve meslek alanları gasp edilerek ortadan kaldırılmıştır. Arkasından, mühendislerin yoğun olarak istihdam edildikleri fabrika, kurum ve işletmelerin özelleştirilmesi sonucu meslektaşlarımız ve emekçiler işsizlik sorunu ile karşı karşıya bırakılmışlardır. İşsizlik nedeniyle ortaya çıkan bu durum aşırı mühendis arzı nedeniyle özel sektörde ücretlerin düşmesine neden olmuştur. Kamu kurumlarının özelleştirme adı altında yok pahasına satılması özellikle kamu ve bağlı kuruluşlarında istidam edilen bizim meslek disiplinimiz gibi birçok branşta işsizliğin yoğun olarak yaşanmasına neden olmuştur. Hükümetin gündeminde olan istihdam bürolarının açılması neticesinde ise sömürünün en yoğun yaşandığı adına taşeronlaşma denilen ve yaklaşık dokuz milyon insanın bu şekilde istihdam edildiği sisteme mühendislerin de dahil edilmesi kaçınılmaz olacaktır. Genelde mühendislik mesleğinin özelde kendi meslek alanımızın, "Tehlikeli Kimyasalların Yönetim Uzmanlığı" gibi bir konuda olduğu üzere gerçek anlamda birikim, deneyim ve uzmanlık gerektiren bir konuda 48 saatlik bir eğitimle herkese açıldığı bu günlerde meslektaşlarımızın çok azı iş bulabilmekte, iş bulamayanlar ise sorumlu müdürlük – denetim elemanı adı altında diplomalarını asgari ücretin altındaki ücretlerle kiralamak zorunda bırakılmaktadır. Bundan sonraki adım mühendis pazarlarıdır. Yani taşeronlaşmadır ve sırada beklemektedir. Bütün bunlar yeni liberalizm diye yutturulmaya kalkışılsa da bu durum düpedüz itibarsızlaştırma, değersizleştirme ve vahşice sömürmedir. Küresel sermayenin dünyayı yeniden dizayn ettiği bu günlerde mühendislerin, emekçilerin, çalışanların, yurtseverlerin payına, işsizlik, yoksulluk, mülksüzlük, yurtsuzluk ve acı düşmektedir. 1 Mayısların tarihi hiçbir insanın bu açmazdan tek başına çıkabildiğini göstermemektedir. Bu nedenle bir kez daha haykırıyoruz: 1 Mayıs, birlik, dayanışma ve mücadele günüdür. Emeğimizin sesi olan meslek örgütlerimizin; düzenleme adı altında darbe vurularak, kamu adına denetleme yetkisinin kısıtlanıp hükümetin şube müdürlüklerine indirgenmek istendiği bu günlerde meslek örgütümüzü ve mesleki dayanışmayı sağlamak adına alanlarda olacağız. 1 Mayıs, ülkemizde bu yıl da yasaklarla "kutlanacak" tır. Toplantı ve ifade özgürlüklerinin dört bir koldan engellendiği bu günlerde derelerimiz, havamız, suyumuz, toprağımız, ormanlarımız ve ülkemiz için alanlarda olacağız. Emeğin giderek değersizleştirildiği, insancıl çalışma koşulları, iş cinayetleri, yanlış enerji tercihleri, çevre duyarsızlığı, meslek itibarsızlığı, işsizlik, yoksulluk için alanlarda olacağız. Bütün meslektaşlarımızı; Kimya Mühendislerini, Biyomühendisleri, Polimer ve Süreç Mühendislerini, ailelerini, geleceğin meslektaşı öğrencilerimizi, öğretim üyesi meslektaşlarımızı: mesleğimiz için, işsizlik için, yoksulluk için, laiklik için, daha iyi bir mühendislik eğitimi için, küresel savaşlara karşı çıkmak için, çocuklarımızın geleceği için ülkemiz emek ve demokrasi güçleriyle birlikte 1 Mayısı kutlamaya çağırıyoruz. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası 44. Dönem Yönetim Kurulu |