ABD ve AB güçlerinin taşeronu AKP hükumetinin politikaları, zenginlerle fakirler arasındaki gelir dağılımı uçurumunu derinleştirerek bu çıkar ve menfaat düzenine destek vermektedir. İşsizliğin arttığı ve artık kronik bir sorun haline geldiği ülkemizde iktidarın asil görevinin işsizlik sorununun çözümüne yönelik istihdamı artırmak, yeni yatırımlar yapmak yerine küresel sermayenin ülkemize dayattığı kendi programlarını uygulayarak tüm kamusal hizmetleri, yeraltı ve yer üstü zenginliklerimizi, kamu kaynaklarımızı ve ulusal tesislerimizi çok uluslu şirketlere rant alanları olarak sunmaktadır. Siyasi iktidar bu amaçla orman, maden, petrol, şeker, tütün, doğalgaz ve enerji piyasası yasaları gibi bir çok yasa çıkarmakta ve bir çok yasal düzenlemeyi de aynı anlayışla gerçekleştirmeye çalışarak binlerce çalışanı ve ailesini açlığa, yoksulluğa terk etmektedir. Sözde demokratik açılım ile halkımızı kandırarak, kürt sorununu egemen zihniyet içinde çözmeye çalışan siyasal iktidar etnik/milliyetçi çatışmaların gündeme gelmesini körüklemektedir. Bölgede ekonomik, toplumsal ve kültürel haklar sağlanmadan çözümün gelmeyeceği anlayışı içerisinde sağduyunun ve barışın egemen olması için gayretlerin sürdürülmesi gerekmektedir. Herşeyi bir kenara bırakarak, sadece kendine demokrat olan AKP, her konuda olduğu gibi yeni anayasa hazırlığında da kendisi dışındaki herkesi yok sayan, 12 Eylül anayasası ile gerçekten hesaplaşmayan, toplumun büyük kesimlerinin taleplerini karşılamayan, sosyal hukuk devletine dayalı olmayan, ben yaptım oldu bitti diyen bir anlayışla önümüze yeni bir anayasa paketini dayatarak ülkemizi karanlığa ve gericiliğe doğru hızla sürüklemektedir. Odamızı, üyelerimizi bu sorunlardan bağımsız tutamayacağımız, ülkemizin yoğun bir o kadar da karışık gündemi içerisinde Odamızın 42. Dönem Genel Kurulu gerçekleştirilmiştir. İçinde bulunduğumuz durum ve yukarıda belirtilen değerlendimeler doğrultusunda; Genel Kurulumuz, küresel güçleri bize dayattığı politikaları karşısında, bu ülkenin emekten ve halktan yana güçlerinin kararlılığını, mücadele azmini, birlik ve dayanışmayı yükseltme iradesinin önemini bir kez daha dile getirmektedir. Odamız, yüreği ülkemiz ve halkımızdan yana atan tüm demokratik oluşumlarla birlikte bu acımasız kapitalist anlayışın seçeneksiz olmadığını, başka bir dünya kurma mücadelesinin içinde olduğunu vurgulamaya kararlıdır. Odamız, yeni çalışma döneminde de şubeleri ve tüm bileşenleriyle, ana yönetmelik ve yönetmelikleri, çalışma ilkeleri ve üyelerinden aldığı güçle ülke ve toplum sorunlarının içerisinde meslek ve meslektaş sorunlarının bağımsız olamayacağı anlayışı ve kamusal sorumluluk ışığında uzmanlık alanından hareketle yaşama müdahil olma noktasında kararlı ve ilkeli duruşunu ödün vermesizin sürdürmeye devam edecektir. Mesleğimize ve meslek örgütümüzü etkisizleştirmeye yönelik her türlü girişime karşılık en önemli dayanağımız üyelerimizden aldığımız kendi gücümüz ve dayanışmamız olacaktır. Odamız bu tür girişimlere karşı mücadelesini, çağdaşlıktan, bilimden, demokrasiden ve halktan yana tavrını bu güne kadar olduğu gibi bundan sonra da hukuk çerçevesinde sürdürecektir. Odamız, öğrenci üyeleri ve genç mezunlarıyla daha aktif bir iletişim içerisinde ve ortak kararlar doğrultusunda Oda etkinliklerini en üst düzeye çıkaracak kararlılık ve azimle çalışacaktır. Ayrıca, Kimya Mühendisliği eğitimindeki niteliğin artmasına yönelik, mühendislik eğitiminin çağdaş ve bilimsel normlara uygun olarak yeniden düzenlenmelidir. Ulusal bilim ve teknoloji politikalarının gerçekleştirilmesine yönelik çalışmalar yapılmalı, sanayide Ar-Ge ve inovasyona ilişkin alt yapının kurulmasını destekleklenmelidir. Meslek yaşamında kadın mühendislerin karşılaştığı sorunları etkin olarak ele alınmalı, kadına yönelik şiddeti ve toplumsal hayatın her noktasında cinsiyet ayrımcılığını önlemek, politik, ekonomik ve kültürel alanda pozitif ayrımcılığı destekleklenmelidir. Kamu çalışanlarının özlük hakları, ekonomik ve demokratik hakların kazanımının bir parçası olarak görülmeli, grevli toplu sözleşmeli sendika hakkının önündeki bütün engeller kaldırılmasının yanı sıra tüm çalışanların 12 Eylül Anayasası ile gasp edilen örgütlenme ve sendikalaşma hakları yeniden verilmelidir. Ülkemizde kayıt dışı ekonominin ulaştığı boyutlar ekonomik ve sosyal yaşamın kayıpları dikkate alınarak, acil yasal düzenlemeler hayata geçirilmelidir. Ülkemiz ve dünyada var olan toplumsal sorunların çözümünün bizimde içinde bulunduğumuz emekçi sınıflarla ortak mücadeleden geçmektedir. Yukarıda belirtilen taleplerimizin gerçekleşmesi için tüm birimlerimizle, demokratik kitle örgütleriyle ilişkilerimizi geliştirerek, çalışmalarımızı çağdaş, demokratik, sanayileşen bir Türkiye hedefine ulaşma yolunda sürdüreceğiz. Amacımız, birlikte üretmek ve birlikte paylaşmak şiarıyla, menfaat ilişkilerinin olmadığı, gerici, ırkçı anlayışın asla hüküm sürmediği, ilerici, çağdaş, devrimci, demokrat anlayışıyla daha etkin ve daha güçlü bir Kimya Mühendisleri Odası oluşturmaktır. KMO 42. Dönem Genel Kurulu |