Mesleki sorumluluğumuz gereği öğrencilerin kantinlerde tükettiği gıdalar kadar, kullandıkları eşyaların da güvenli olması gerektiğine ve uyuşturucu`nun zararlarına, kullanım yaşının her geçen gün düşmesine dikkat çekmek istiyoruz. Kimya Mühendisleri Odası olarak, öğrencilerin kullanacağı kırtasiye malzemelerindeki kimyasal risklerin kontrol altında tutulması ve öğrencilerin uyuşturucu illetinden korunması gerekliliğini kamuoyuna duyuruyoruz. Kırtasiye malzemeleriyle okul araç ve gereçlerinin bazılarında hala fitalatlar, azo boyalar ve bazı ağır metaller kullanılmaktadır. Fitalatlar; plastiğin sert ve kırılgan özelliğini yumuşatmak ve bazı malzemelerde kullanılan boya ve kokuların uzun süre dayanmasını sağlamak amacıyla kullanılan toksik kimyasallardır. Tükürük ve ter yolu ile vücuda geçerek hormonal sisteme (üreme sistemi), endokronik sisteme ve karaciğere zarar verebilmektedir. Azo boyar maddeler ise doğal, rejenere ve sentetik elyafların boyanmasında ve renklendirilmesinde kullanılmaktadır. İki binden fazla çeşidi vardır. Bu durum kullanım alanını genişletmektedir. Azo boyar madde ile işlem görmüş malzemelerin uzun süreli ve vücut ile temas hali sonrasında insanlarda bazı kanser türlerine ve karaciğer hastalıklarına yol açtığı ve mutajenik etkilere yol açtığı bilinmektedir. Yine aynı şekilde antimon, arsenik, baryum, kadmiyum, nikel, krom, kurşun, civa ve selenyum gibi ağır metaller de değişik amaçlarla okul malzemelerinde kullanılmaktadır. Biyoduyarlılık sınır değerlerinde verilen limitlerin aşılması durumunda ter ve tükürük yolu ile vücuda taşınan bu maddeler vücutta birikmekte ve vücuttaki yararlı minerallerle yer değiştirmektedir. Bu durum insanlarda bazı kanser türlerinin görülmesinde ve bazı nörolojik sorunların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamaktadır. Yine sanayide boya inceltmek amacıyla kullanılan ve çok çabuk buharlaşabilen (uçucu madde)toluen, xylol, aseton, benzen, trikloretan, perkloretilen, halojenli hidrokarbonlar ve benzeri maddeler yapıştırıcı malzemeler Sağlık Bakanlığının "Uçucu Maddelerin Zararlarından İnsan Sağlığının Korunması Hakkında Yönetmelik" gereğince yasaklamasına rağmen ne yazık ki ne yazık ki hala kullanılmaktadır. Özellikle merdiven altı üretimlerde ve bazı dış alım yapılan ülke ürünlerinde yukarıda saydığımız tehlikeli kimyasallar limit sınırların üzerinde kullanılmaktadır. 2011 ve 2012 yıllarında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı`nın almış olduğu numuneler üzerinde yapılan deneylerin yaklaşık % 50` si olumsuz çıkmıştır. Bu gerçek durumun vahametini göstermektedir. Pastel boya, suluboya, oyun hamuru, silgi ve diğer boyalar: Bu ürünlerde kanserojen olduğu için yasaklanan azo boyarmaddeler ve plastik ürün, baskı ve boyalarda yumuşatıcı olarak katılan fitalatlar kullanılabiliyor. Kanserojen etkisi olan fitalatlar, insanlarda ve hayvanlarda hormon sistemine zarar verebiliyor. Ayrıca astım ve üreme bozukluğuna da neden olabilen bu kimyasal, pastel boyalarda da bulunabiliyor. Çocuklarda sinir, bağışıklık sistemini tahrip eden ağır metaller de boyalar içerisinde tespit ediliyor. Kanserojen boyarmaddeler ise deri ile temas sonucu deri tarafından direkt emilerek kana karışıyor. Makas, kalemtıraş, zımba: Öğrencilerin hemen her gün kullandığı bu ürünlerde, ağır metaller ve fitalatlar kullanılabilmektedir. Nikel, alaşım numunelerin kaplamasında, korozyona karşı direncinin artırılmasında ve sertliklerinin artırılmasında kullanılan bir madde olarak karşımıza çıkmakta… Uzun süre nikel içeren aksesuarlarla temas halinde olmak ciltte tahrişe ve alerjiye neden olmaktadır. Çanta, beslenme çantası, kalem kutusu, matara ve kaplıklar: Bu ürünlerde de fitalatlar, azo boyarmaddeler, alerjen boyarmaddeler ve kanserojen boyarmaddeler bulunabilmektedir. Kanserojen oldukları için yasaklanan poliaromatik hidrokarbonlar (PAH) ve tekstilde buruşmazlık, çekmezlik apresi, boya ve baskının korunmasında kullanılan formaldehit, çantaların önemli risklerinden. Alerji, tahriş, egzama ve akciğer kanserine neden olan bu kimyasal; önlük, pantolon ve çorap gibi tekstil ürünlerinde de bulunabilmektedir. Ülkemizdeki yasal mevzuata göre beslenme çantası ve su matarası gibi direkt gıda ile temas edecek ürünlerin, Gıda Tarım Hayvancılık Bakanlığından izin almaları ve bu iznin tarih ve numarasını ürünlerinde belirtmeleri yasal zorunluluk olmasına karşılık, firmaların buna uymadığı gözlenmektedir. Kırtasiye malzemesi ve gereçleri satın alırken tercih edilecek ürün üzerinde TSE ve CE işaretlerinden en az birinin veya Avrupa Birliği tarafından güvenlik göstergesi olarak kabul edilmiş ‘EN 71-1, EN 71-2, EN 71-3 ve EN 71-9‘ normlarına uygun olmasına dikkat edilmelidir. Çocukların kullanacağı mataralar, şişeler ve beslenme çantalarının plastik olmamasına dikkat edilmeli, kokulu ve boyalı ürünlerden kaçınılmalıdır. Solvent bazlı kalemler kesinlikle satın alınmamalı, satın almada su bazlı, alkol bazlı kalemler tercih edilmelidir. Keza yapıştırıcı alımında da içerinde uçucu madde olan yapıştırıcılar kesinlikle satın alınmamalıdır. Ayrıca halk arasında "Bonzai" olarak bilinen uyuşturucu madde FENAZEPAM; sentetik bir benzodiazepin türevi ilaç olması nedeniyle yasa dışı olarak çok ucuza kolayca üretilip ve satılmaktadır. Ucuz olması nedeni ile gençlerimiz arasında günden güne yaygınlaşmaktadır. Aynı zamanda araştırmalar bu maddenin kullanımının maalesef ilkokul seviyesine kadar indiğini göstermektedir. Bazı ilkokullarımızın önlerinde bile satışı yapıldığı bilinmektedir. Tıp bilim adamlarının uyarılarına göre Bonzai kullanımının kalp`te aritmi, hipertansiyon ve böbreklerde tahribat gibi sağlık sorunlarına neden olduğu belirtilmektedir. Bir çok uyuşturucu maddede olduğu gibi Bonzai vücuda girdiğinde başlangıçta algılarda zayıflama, halüsinasyon görülmesi, olaylara karşı aşırı tepki verme gibi etkiler yarattığı bilinmektedir. Daha sonra ise önce denge kaybı, ardından geçici körlük ve bilinç kaybı oluşabilmekte; ölüme neden olduğu konusunda araştırmalar vardır. Her türlü bağımlılık yapıcı madde ile mücadelede öncelikli sorumluluk devlet yetkililerindedir. Devlet narkotik malzemeler ile ilgili kolluk güçlerini kullanarak mücadele etmeli, eğitim müfredatında geniş yer vererek bilinçlendirme faaliyetlerini arttırmalıdır. Gençleri umutsuzluğa iten sosyal, ekonomik ve politik olguların yaratıcıları ve sorumluları bunların toplumsal bir felaket olduğu gerçeğini kabul ederek bu konularda toplum yararına eşit ve adil çözümler üretip bonzai ve benzeri uyuşturucu eğilimlerini doğuran koşulları yada en azından onun ön koşullarını ortadan kaldırma - engelleme sorumluluğunu göstermelidir. Çocuklarımızı bu bağımlılık türünden korumanın en önemli yöntemi şüphesiz ki anne, baba ve öğretmenlerin yakın takibi ve gözlemi ile mümkündür. Çocuklarımızda • Beklenmeyen saldırganlık, • Agresif davranışlar, • Gözlerde kanlanma, • Uyku bozukluğu Gibi belirtiler gözlemlediğimizde nedeninin uyuşturucu madde kullanımı olabileceği unutulmamalıdır. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi olarak tüm vatandaşlarımızı, gençlerimizi, yöneticilerimizi ve öğretmenlerimizi bu konulara hassasiyet göstermeye davet ediyor ve uyarıyoruz. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Güney Bölge Şubesi Yönetim Kurulu A. Başkan Ali Çelik http://www.cukurovapress.com/haberdetay/KMO-dan-uyusturucu-uyarisi/7701 http://www.milliyet.com.tr/kirtasiye-malzemelerinde-kanserojen-adana-yerelhaber-987174/ |