29 Ekim Cumhuriyet Bayramını Kutluyoruz. Ülkemiz Cumhuriyetin ilanının 92. yılında cumhuriyet, demokrasi, laiklik değerleri iç barışını kaybetme riski ile hiç olmadığı kadar karşı karşıyadır. Cumhuriyet değerlerinin aşağılanıp içinin boşaltıldığı; laiklik, eşit yurttaşlık hakları, bilim ve demokrasinin alabildiğine değersizleştirildiği, demokrasinin bütün kurumlarının partizanca ele geçirilip işlevsizleştirildiği, suyundan elektriğine, sanayisinden tarımsal üretimine kadar her şeyin küresel güçlerin politikaları doğrultusunda yeniden şekillendirildiği bir dönemden geçmekteyiz. Bütün bunların yerleşmesi ve devamı içinse ülkede içsavaş çıkarılmasının provaları yaşanmakta; ülke gerici, yobaz, demokrasinin olmadığı, iç savaşlarının halkı perişan ve tutsak ettiği Ortadoğu bataklığına çekilmek istenmektedir. Küresel emperyalizmin ve onun işbirlikçilerinin Yeni Türkiye olarak piyasa sürmek istediği, aslında bin yıl öncenin köhnemiş düzeninin karikatürize edilmiş bir versiyonu olan bu hayal elbette ki cumhuriyet ve onun felsefesi ile uyuşmayacaktır. Mustafa Kemal ve cumhuriyetin aydınlık önderlerinin çağdaş, kalkınmış, kendine yeten, ulusal bilinç ile donatılmış cumhuriyet felsefesi yerine çatışmacı, hukuk tanımaz, planlamadan uzak, demokrasinin gereklerinden habersiz, bağımsızlığını teslim etmiş bir dünya yaratma özlemi üyesi olduğumuz meslek odalarımız üzerinde baskı yaratma çabalarını da beraberinde getirmiştir. Bütün bu süreç meslektaşlarımıza yoksulluk, işsizlik ve mühendislik dışı çalışma anlayışı ve koşulların zorla kabul ettirilmeye çalışıldığı bir dünya yaratmıştır. Ülkede yaşanılan bütün bu olumsuz gerçeklere karşıncumhuriyet felsefesi ve onun çağdaşlaşma hedefi terk edilerek sanayileşme hedefi olmayan, demokrasi, emek ve laiklik gibi çağdaş değerlerin olmadığı bir dünya yaratma çabası içerisine girilmiştir. Ülkemiz, adeta modern cumhuriyetin, demokrasinin ve onun kuvvetler ayrılığının, laikliğin asgari gereklerinden uzakta demokratik hak ve özgürlüklerin yok edilmeye çalışıldığı, hukuk kararlarına uyulmayan, emek sömürüsü, işsizlik, yoksulluk ve işçi katliamlarının mekânı olmuştur.Terör artık mutad hale gelmiş saldırıları ile hergün onlarca güvenlik görevlisini katletmektedir. İhtiraslar ve kurulmak istenen düzen uğruna iç barışı tehlikeye sokan en son Ankara`da meydana gelen ve yüzden ve yüzden fazla yurttaşımızın öldüğü katliamlar yaşanmıştır. Yaşanılan bu süreçte mühendislik mesleğimiz; arttırılan kontenjanlar, yetersiz ve donanımsız açılan üniversiteler, yok edilen ve her kesime açılan meslek alanımız, özelleştirilerek satılan çalışma yerlerimiz, diploma ve belge ticaretine indirgenen mühendislik pratiği sayesinde yok edilme noktasına gelmiştir. Artık Mühendisler işsizdir, yoksuldur, ülke yönetiminde söz sahibi değildir, mesleğini yapamamaktadır. Her şeye karşın; TMMOB Kimya Mühendisleri Odası, cumhuriyet, emek, demokrasi, laiklik değerlerine bağlı, kimseyi ötekileştirmeyen, her yerde ve her zaman bilim, teknik ve barışı savunan, ulusal çıkarları ve yararı ön planda tutan, planlamayı, kalkınmayı, sanayileşmeyi ve temelinde insan olan bir mühendislik anlayışını savunan duruşu ve kimliği ile bütün ulusumuzun CUMHURİYET BAYRAMINI KUTLAR… TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu |