KMO

KİMYA MÜHENDİSLERİNİN İŞSİZLİK SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR

    Yayına Giriş Tarihi: 23.12.2015  Güncellenme Zamanı: 23.12.2015 12:11:08  Yayınlayan Birim: TRABZON BÖLGE ŞUBE  
 

Güncellenme Zamanı: 23.12.2015 12:11:33

TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Anayasa’nın 135. maddesinde tanımlanan 66 ve 85 sayılı KHK ve 7303 sayılı yasa ile 6235 sayılı yasaya göre kurulmuş kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Bu nedenle gerek üniversite kontenjanlarının belirlenmesinde ve gerekse de kamuya Kimya Mühendisi alımlarındaki sayının belirlenmesinde Kimya Mühendisleri Odasının görüş ve önerileri dikkate alınmak zorundadır. 6269 Sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanunun 6. Maddesi gereği Kimya Mühendisliği meslek alanlarında üretim ve ticaret yapan her işyerinde Kimya Mühendisi istihdam zorunluluğu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından denetlenerek hayata geçirilmelidir.

KİMYA MÜHENDİSLERİNİN İŞSİZLİK SORUNU ÇÖZÜLMELİDİR

Kamuya Alınan Kimya Mühendisi Sayısı Arttırılmalıdır

KPSS 2015/2 tercih kılavuzu ve kamunun diğer personel istihdam şekilleri dikkate alındığında kamu kuruluşları ve bağlı ortaklıklarında Kimya Mühendisi istihdamının çok düşük düzeyde kaldığı görülmektedir. 2015/2 KPSS atamalarında ne yazık ki dokuz adet Kimya Mühendisi kadrosu açılmıştır.

Kimya Mühendisleri arasında işsizlik ve meslek dışı işlerde çalışma oranı, Odamız kayıtlarına göre % 35 civarındadır. Meslektaşlarımız arasında işsizlik giderek artmakta, ülkeyi yönetenler ise bu sorunu çözmeye çalışmak yerine farklı konularla kamuoyunu oyalayarak en önemli sorunu gözardı etmektedirler. Uygulanan liberal politikalar ve özelleştirmelerle meslek alanlarımız her geçen gün biraz daha daraltılmaktadır. Büyüme masallarıyla pembe tablolar çizilirken yaşamının en güzel yıllarını mühendis olmak için harcayan genç meslektaşlarımız mezun olduklarında işsizlikle karşı karşıya kalmaktadır. Yaşamlarının en verimli çağını işsizlikle tüketen gençlerimizi işsiz bırakarak geleceklerini karartmak onlara yapılan en büyük haksızlıktır. Ailelerinin sınırlı olanaklarını zorlayarak okuyan ve KimyaMühendisi olmaya hak kazanan meslektaşlarımıza iş olanağı yaratmak hükümetin asli görevleri arasındadır.

Diğer yandan, yaşanılan bu süreçte mesleğimiz; arttırılan kontenjanlar, yetersiz ve donanımsız açılan üniversiteler, yok edilen ve her kesime açılan meslek alanlarımız, özelleştirilerek satılan işyerlerimiz, diploma ve belge ticaretine indirgenen mühendislik pratiği sayesinde yok edilme noktasına gelmiştir. Artık Mühendisler işsiz ve yoksul olup mesleğini yapamamaktadır.

Odamız değerlendirmelerine göre; 2 Temmuz 2013 tarihli 10. Kalkınma Planı ve 2012-2016 Türkiye Kimya Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planında kimya sanayi ile ilgili sektörü geliştirecek somut ve önemli kararların olmaması ve meslek alanımızı ele alan öngörü ve planların palyatif ve derinliksiz politikaları dikkate alındığında mevcut kontenjan ve hali hazırdaki işsiz Kimya Mühendisi birikiminin daha da artacağıyönündedir.  Bunun yanı sırason oniki yıldakihükümetlerin AB uyum yasaları gereğince çıkartmak zorunda kaldığı ama asla inanmadığı,iç dinamiği olmayan ve meslek alanlarımızı dört yıllık bütün lisans mezunlarına açan (TMGD gibi) yönetmelikler de deyim yerindeyse herkesi Kimya Mühendisinin görevini yapabileceği (!) bir duruma taşıması nedeniyle mesleki açıdan trajik ve vahim bir durum yaratmaktadır.

Onuncu Kalkınma Planında Türkiye sanayisi için hazırlanan öngörüler ne yazık ki genelde mühendislik mesleği özelde ise Kimya Mühendisliğinin geleceği için hiç umut vermemektedir.  Sanayileşme iddiası olmayan, kamunun bütün sanayi tesislerini haraç mezat satan ve bu kurumları özelleştirme adı altında yok eden zihniyet buna karşılık her ilde birkaç üniversite ve mühendislik fakültesi açarak mühendislik mesleğini diplomaları olan ama bunu kullanamayan işsizler ordusuna indirgemektedir. Türkiye`nin ne bu kadar üniversiteye ne bu kadar mühendislik fakültesine ne de bu kadar Kimya Mühendisine ihtiyacı vardır. Kimya Mühendisliği bölümü üniversite senatolarının aldığı kararla açılabilecek bir bölüm değildir. Bilinmelidir ki mühendisliğin esası planlamadır. Bu anlayışla açılan üniversiteler;liseyi aşamayan eğitim düzeyi,yetersiz öğretim üyeleri ve laboratuvarları ile dünyada geri kalmış ülkelerde bile olmayan bir örnek haline gelmiştir.

Bilindiği üzere mühendislik; bir düşünce sistematiği ve matematik düşünme becerisi olup, bilim yoluyla elde edilmiş tüm bilgilerden akıl ve deneyim yoluyla somut sentezlere vararak insana ve insanlığa yararlı oluşumları yaratma gücü olup bilimi, ekonomiyi, zamanı ve fiziksel kaynakları en iyi şekilde değerlendirip optimum çözüm arayışı içerisinde olma mesleğidir. Bu amacın gerçekleşebilmesi öncelikle iyi mühendis olması gereken yeterli sayıdaki öğretim üyeleri tarafından verilen eğitimi almaktan ve yeterli ölçüde pratik çalışma yapılan laboratuvar gibi mesleki eğitim alanlarının varlığından geçer. Öğretim üyesi olmayan, yeterli pratik çalışma ve uygulamayapılmayan bir eğitimle mühendis yetiştiği hiçbir yerde görülmüş değildir. Nitelikli insan gücünü arttırmanın yolu, elinde diploması olan ama bilimden, teknikten haberi olmayan, temel bilgi ve uygulamalardan habersiz, analiz ve sentez yapma yeteneğinden yoksun, bilim felsefesinden bihaber, anti pozitivist insan yetiştirmek olmamalıdır.  Ülkemizde mühendislik mesleği; diplomaların kiraya verildiği, kontrol edilen sahaya ve işe ait evraklara alınan asgari ücret düzeyindeki paralar karşılığı işi görmeden sadece imzaların atıldığı bir pratiğe dönüşmüştür. Bunun vebali mühendis sayısını ülke gerçeklerinden bağımsız, plansız ve düşüncesizce arttıran siyasilere aittir.

Üniversite senatosunun önerisi, YÖK ve ÜK` un da inceleyip araştırmadan kabul ettiği kararlar neticesinde Kimya Mühendisliği bölüm sayısı 47`yi bulmuştur.  Öyle ki 2015 yılı kontenjanları tüm uyarı ve çalışmalarımıza rağmen ancak 1873 kişiye indirgenebilmiştir. Halihazırdaki işsiz olan meslektaşlarımızın sayısı dikkate alındığında bu kontenjanın bile ülke ihtiyacının çok üzerinde olduğu görülecektir. Bu nedenle kesinlikle yeni bölümlerin açılması durdurulmalı ve kontenjanlar da önümüzdeki on yıl için enaz yüzde elli oranında azaltılmalıdır.Yeni açılan Kimya Mühendisliği bölümlerinde öğretim üyesi sayısı ve laboratuvarlar yetersiz, eğitim kalitesi de doğal olarak vasatın altındadır.Hiçbir bilimsel çalışma yapılmadan, meslek gerekleri düşünülmeden ve mezuniyet sonrası çalışma ve iş olanakları düşünülmeden yapılmış olan bu kontenjan mutlaka azaltılmalıdır. 

Mezun olan meslektaşlarımızın iş bulma olanakları ne yazık ki her geçen gün daha da azalmaktadır. Bu kadar fazla Kimya Mühendisinin bulunması işverenlerin iştahını kabartmakta, meslektaşlarımız çok düşük ücretlerle, iş güvencesinden yoksun olarak çalıştırılacakişgücü ordusu olarak görülmektedir. Bu koşullarda bir şekilde iş bulabilen "şanslı" meslektaşlarımız ise yoksulluk sınırının altındaki ücretlerle ve çok zor koşullarda çalışmaya mecbur bırakılmaktadır. Dünyadaki olası olumsuz gelişmelere karşı zaten büyük ölçüde dışa bağımlı olan kimya sektörünü korumak için herhangi bir çalışma yapılmamaktadır. Sektör ve bu alanda çalışan mühendisler piyasanın insafına terkedilmiştir.

Kimya Mühendisliği alanı ve sektöründe giderek büyüyen işsizlik sorununun çözümü için kamu eliyle acil olarak istihdam yaratma uygulamaları başlatılmalı ve istihdama olumlu katkıları olacak projeler desteklenmelidir.TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Anayasa`nın 135. maddesinde tanımlanan 66 ve 85 sayılı KHK ve 7303 sayılı yasa ile 6235 sayılı yasaya göre kurulmuş kamu kuruluşu niteliğinde bir meslek kuruluşudur. Bu nedenle gerek üniversite kontenjanlarının belirlenmesinde ve gerekse de kamuya Kimya Mühendisi alımlarındaki sayının belirlenmesinde Kimya Mühendisleri Odasının görüş ve önerileri dikkate alınmak zorundadır. 6269 Sayılı Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında Kanunun 6. Maddesi gereği Kimya Mühendisliği meslek alanlarında üretim ve ticaret yapan her işyerinde Kimya Mühendisi istihdam zorunluluğu Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından denetlenerek hayata geçirilmelidir.Bu yapıların verimli çalışmasını sağlayacak mekanizmalar oluşturulmalıdır. Çok iyi derecede uzmanlık gerektiren meslek alanlarımız çıkartılan yönetmeliklerle her kesime açılmamalıdır.

Hükümeti; Kimya sektörünün gelişmesi için yerli üretimi, araştırma çalışmalarını ve imalat sanayinigeliştirmeye, ülkemizin ithal kaynaklara bağımlılığını azaltmaya, planlı büyümeyle dışa bağımlılığın azaltılacağı yatırım modellerine yönelmeye ve bu amacı gerçekleştirmek için gerekli sayıda Kimya Mühendisini istihdam etmek için çalışma yapmaya davet ediyor, konunun takipçisi olacağımızı kamuoyu ile paylaşıyoruz.

Not: Bu yazı; Başbakanlık, YÖK, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Ulaştırma ve Denizcilik Bakanlığı ve Kalkınma Bakanlık`larına resmi olarak iletilmiştir.

TMMOB

Kimya Mühendisleri Odası

44. Dönem Yönetim Kurulu

Okunma Sayısı: 170

Trabzon Bölge Şube Kaynaklı Basın Açıklamaları »
Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME