Kadın mühendis olarak esnek ve güvencesiz çalışırken haklarımızın daha da tırpanlandığı, eşit işe eşit ücret talebimizin hala tüm yakıcılığıyla devam ettiği zamanlar… Evde, sokakta, işyerlerinde duygusal ve fiziksel şiddetin tırmandığı, taciz ve tecavüzlerin, kadın cinayetlerinin cezasız kaldığı zamanlar… Militarizm ve erkekliğin tırmandığı savaş zamanları… İktidarın çocuk doğurmayı vatani görev olarak nitelendirdiği, kadının kaç çocuk doğuracağı, nasıl doğuracağı, doğurup doğurmayacağı üzerine, nasıl giyineceği üzerine, kahkaha atıp atmamasına varana kadar her şeyiyle ilgili söz söylediği ve çıkardığı yasalarla kadın emeği sömürüsünü tırmandırdığı zamanlardayız. Ancak aynı zamanda, kadınlar ki yüzyılın karanlığı IŞİD barbarlığına karşı savaşıyor. Nevin Yıldırım, Çilem Doğan gibi hayatlarını savunuyor. Saldırılara karşı kadınlar artık yeter diyor; "kader" ve "fıtrat" diyenlere karşı, ülkeyi baştan başa saran karanlığa karşı direnişi kuşanıp sokakları dolduruyor. Griliklere karşı renkleri, kan ve ölüme karşı yaşamı savunuyor. Kadınlar barışı savunuyor. Kadınların birliği mücadelesi güçleniyor, hak, eşitlik mücadeleleri büyüyor. Kadınların Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü 8 Mart başta olmak üzere her gün kadınlar, zulme karşı direniyorlar. Yaşasın kadınların örgütlü mücadelesi! TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi
Kadın Komisyonu |
Tweet
