Genel Kurulumuzu ülkemizin zor günlerden geçtiği yanı başımızda bombaların patladığı, insanların psikolojik olarak sindirilmek istendiği,gericiliğin vakıflar vb. kuruluşlar eliyle dayatıldığı, ülkemizin doğusunda savaş ortamında insanların evsiz bırakıldığı bir dönemde gerçekleştiriyoruz.Üzerimize düşen görevlerin farkındayız ifade özgürlüğünün, aydınlanmanın,barışın, emeğin yanında olmak şimdi daha zorunlu hale geldi. Sindirilmiş ve korku toplumu yaşamını kanıksamadan kitlesel karşı koyuşların günün ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz. Bilimsel gelişmeler hızla akıp gidiyor periyodik cetvelde boşluk kalmadı, ışık hızı sınırları aşıldı ancak bir taraftan temiz su ve yiyeceğe ulaşım her geçen gün daha da azalıyor. Büyük endüstriyel felaketler sadece bir şehri değil ülkeyi, ülkeleri etkiliyor. Kimya Sanayisinin imalat sektörü istihdamı içindeki payı yüzde 5.4 düzeyindedir. İmalat sanayi içinde kimya sanayinin dışa bağımlılığı artmaya devam etmektedir.Kimya Sanayisinin 2014 yılı ihracatı 15.5 milyar Dolar, ithalatı ise yaklaşık 40 milyar Dolardır. Kimya Mühendisleri arasında işsizlik ve meslek dışı çalışma oranı Odamız kayıtlarına göre % 35 civarındadır. Yaşamlarının en güzel yıllarını ağır eğitim müfredatı ile Kimya Mühendisi ve Biyomühendis olmak için tüketen gençlerimizi işsiz bırakmak, geleceklerini karartmak onlara yapılan en büyük haksızlıktır. Meslektaşlarımıza iş olanağı yaratmak devletin asli görevlerindendir. Ülkemizde mühendislerin yaşadığı işsizlik sorunu, kalkınma ve gelişim planları ve buna uygun istihdam politikasının oluşturulmamış olması ile gerçekleşmektedir. Siyasi amaçlarla plansız bir şekilde artan mühendislik fakülteleri ve mezun olan binlerce mühendis işsizliğe mahkum edilmektedir. Artan işsiz ordusuyla meslektaşlarımız asgari ücretin dahi altında çalışmaya zorlanmaktadır. Biyomühendis meslektaşlarımız açısından açılan bölüm ve arttırılan kontenjanlar, henüz oluşmaya çalışan meslek dalı için değer kaybı tehlikesini de beraberinde getiriyor. Çalışma alanı yaratma ve tanımlama konusunda Biyomedak Meslek Dalı Ana Komisyonu`na ve örgütlü Biyomühendislere önemli görevler düşmektedir. Son dönemde toplumsal muhalefetin her hareketinde biber gazı olarak bilinen kimyasal silahlara, milyonlarca yurttaşımız maruz kalmıştır. Gerek ateşli silah gibi kullanılmaları sonucu gerekse de kimyasal etkilerinden kaynaklı olarak onlarca kişi hayatını kaybetmiş, yüzlercesi de yaralanmış, çok sayıda yurttaşımız uzuv kaybı yaşamıştır.Biber gazı, kimyasal bir silahtır, ölümcüldür, tamamen yasaklanmalıdır. Bir yandan kimyasal silahlara maruz kalırken bir yandan da çalışma hayatımızda birçok olumsuzluğa maruz kalmaktayız. Alınmayan önlemler yüzünden her yıl bini aşkın işçi hayatını kaybediyor ve binlerce işçi işgöremez duruma düşüyor. Türkiye iş kazalarında Avrupa birincisi olup 2015 yılında iş cinayetlerinde en az 1730 işçi yaşamını yitirmiştir. Kadına yönelik erkek şiddeti, taciz, tecavüz cezasız kalmakta, tecavüzcüyü öldüren kadınlar müebbet ceza alırken, fail erkekler indirim almaktadır. Kadın cinayetleri gittikçe artmaktadır. 2015 yılında 178 kadın katledilmiştir. Kadınlar esnek ve güvencesiz çalışmaya hapsedilirken hükümet "makbul kadın" tanımlaması ile kadın özgürlüğünü sınırlamaya çalışmaktadır. Kadınların bu baskı politikalarına cevabı direniştir. Kadınlar eşitlik için, var olmak için, eşit işe eşit ücreti sağlayabilmek için sokakları doldurmaya, şiddete, öldürmeye karşı barışı ve yaşamayı savunmaya devam ediyor. Çocuklar laik ve bilimsellikten uzak eğitim politikalarıyla şekillendirilmeye çalışılıyor. Vakıf adı altındaki kuruluşlarda cinsel istismara uğramaktadır.İktidar durumu "münferit" olarak kabul ettirmeye çalışmakta bu da durumun vahametini arttırmaktadır. Çocuk işçi sayısı gün geçtikçe artmakta, çok sayıda çocuk iş cinayetlerinde hayatını kaybetmektedir. Odamızın kamu adına denetim görevlerinden biri olan sağlıklı ve güvenilir gıdaya ulaşmak için gerçekleştirdiği denetimler;07.01.2014 Tarihinde gıda işletmelerinin kayıt ve onay işlemlerine dair yönetmelikte yapılan değişiklikle, gıda işletmelerinde istihdamı zorunlu olan Gıda, Kimya, Ziraat Mühendislerinin ve Veteriner Hekimlerinin bağlı oldukları meslek odalarınca belgelendirilmeleri zorunluluğu kaldırılarak kamu sağlığı riske atılmıştır. Çevre, doğa geri dönülemez biçimde tahrip edilmekte, halkımız ve tüm canlıların yaşam alanları yok edilmeye çalışılmaktadır. Sonuç olarak; KMO; meslektaşlarımız, sektörlerimiz, üreten Türkiye`miz, meslek onurumuz, güçlü, dinamik örgütümüz için bıkmadan, usanmadan savaşımını sürdürecektir. Yeni Kimya Mühendisliği ve Biyomühendislik Bölümlerinin açılmasını doğru bulmuyoruz. Öğretim üyesi sayısı ve niteliği yeterli olmayan, laboratuvarı ve uygulama olanakları sınırlı olan ve kontenjanlarını dolduramayan bölümlerin acilen kapatılmasını istiyoruz. Kimya Mühendisliği ve Biyomühendislik kontenjanlarının en az 20 yıl boyunca yüzde 35 oranında azaltılmasını arzu ediyoruz. Halkımızın güvenli gıdaya erişimi için sektörde çalışanların mutlaka Odamız tarafından eğitime tabi tutulması gerekliliğini savunuyoruz, mesleki sorumluluğumuz gereği gıda işletmelerinin denetlenmesine devam edeceğiz. Mevcut iktidarın Türkiye`de nükleer enerji tercihi güvenli olmayan, dışa bağımlı ve pahalı bir tercihtir. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı`nın böylesine yanlış bir seçeneği yasallaştırması yerine daha güvenli, ulusal, ucuz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmesi gerekir. Bu ülke topraklarının tamamına yakınının deprem kuşağı üzerinde olduğu unutulmamalıdır. ‘İş Cinayetleri` olarak nitelendirdiğimiz iş kazalarının en aza indirilebilmesi için;6331 Sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu yeniden düzenlenmeli, devletin ve meslek odalarının denetim mekanizması artırılmalıdır. Bu alanlarda meslektaşlarımız ucuz iş gücü olarak değerlendirilmekte, iş kazası vakalarında en ağır cezalarla yüz yüze gelmektedirler. OSTİM örneğinde olduğu gibi 1200 TL ücretli meslektaşımız şu anda 32 yıl ile yargılanmaktadır. Kimyagerlik ve Kimya Mühendisliği Hakkında 6269 Sayılı Kanun`un 6.ncı maddesinin uygulanması ile ilgili yönetmelik hükümleri gereğince, kimya işletmelerinde ‘Sorumlu Müdür` unvanıyla KMO`dan Eğitim Sertifikalı Kimya Mühendisleri / Kimyager istihdam edilmesi zorunluluğunun denetimi Odamıza verilmelidir. Tehlikeli ve çok tehlikeli sanayi dallarını içeren meslek alanlarımızda, Bakanlıkların yönetmeliklerince verilen İş Güvenliği Uzmanlığı, Çevre Görevlisi,Tehlikeli Madde Güvenlik Danışmanı ve Sorumlu Müdür unvanları ile, diğer ilgili- ilgisiz meslek dallarının da görev alabildiği, çalışma alanlarımızdaki riskler hafife alınmakta, telafisi mümkün olmayan can kayıpları ve çevre tahribatı gibi sonuçlar görmezden gelinmektedir. Bu tür düzenlemeler odamızın görüşü dikkate alınarak hazırlanmalıdır. Türkiye`nin üreten bir sanayiye sahip olabilmesi, nitelikli istihdama katkı koyabilmesi için Ulusal Kimya Sanayisini güçlendirmesi, büyütmesi gerekir.İstihdam yaratacak yatırımlar desteklenmelidir. En temel insan hakkı olan kendini ifade edebilme özgürlüğü için her sokağa çıkıldığında devlet tarafından uygulanan işkenceye son verilmesi için kolektif bir mücadele hattı örülmelidir. Biber gazı başta olmak üzere devletin kullandığı tüm işkence araçları yasaklanmalıdır. Kimya Mühendisleri Odası; meslek sorunlarının ülke sorunlarından ayrılmazlığı ilkesinden hareketle emek ve demokrasi güçleri ile birlikte halktan ve meslekten yana politika üretmeye, bağımsızlık, eşitlik, demokrasi ve özgürlük mücadelesini sürdürmeye, siyasi iktidarın tüm anti demokratik uygulamalarına karşı durmaya, bunları deşifre etmeye, ırkçılığı ve dinci gericiliği körükleyen saldırılar karşısında dik durmaya devam edecektir. Üreterek büyüyen, paylaşarak gelişen bir ülkede insanca yaşamak dileğiyle. TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI 45. DÖNEM GENEL KURULU |