TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Soğancı, teknik eğitim ve mesleki eğitim fakülteleri kapatılarak yerine "teknoloji fakülteleri" kurulmasını öngören Bakanlar Kurulu kararı üzerine 2 Aralık 2009 tarihinde bir basın açıklaması yaptı. Basın açıklamasının metni haberin devam kısmındadır.
BAKANLAR KURULU TEKNOLOJİ FAKÜLTELERİ KURARAK NE AMAÇLIYOR? 13 Kasım 2009 tarihli Resmi Gazete‘de yayımlanan Bakanlar Kurulu kararı ile bazı yükseköğretim kurumları bünyesindeki 21 adet teknik eğitim ve mesleki eğitim fakültesi kapatılmış, yerine "teknoloji fakülteleri" kurulmuştur. Siyasi iktidar aldığı karar ile teknik ve mesleki eğitim fakültelerini teknoloji fakültelerine çevirmiştir. Konuya ilişkin olarak çeşitli basın-yayın organlarına yansıyan YÖK‘ün açıklamalarında da "İsim değiştirilerek kurulan teknoloji fakültelerinin uygulama mühendisi yetiştireceği" belirtilerek, Türkiye yüksek öğrenimine yeni bir bileşenin eklendiği ifade edilmektedir. Yıllardır mühendislik eğitimi veren bölümlerin hiçbir sorunu çözülmezken, popülist ve siyasal yaklaşımla, bilimsel gerekler ve ülke gerçeklerinin dışında alınan bu tür kararların kolay çözülemeyecek sorunlar ve tahribatlar yarattığı bilinen bir gerçekliktir. TMMOB ülkemiz için yüksek öğretimin önemi ve gerekliliğinin tamamen farkında olarak, siyasal iktidarı bir kez daha uyarmaktadır: Ülkemizde var olan mühendislik-mimarlık fakültelerinin eğitimini kaliteli hale getirmek, fakültelerin alt yapı, donanım ve öğretim elemanı alanındaki eksikliklerini gidermek için çalışma yapılması gerekirken, siyasi konjonktüre dayalı olarak alınan bu ve benzeri kararların kamu yararına uygun olduğunu söylemek mümkün değildir. Başka bir gerçek ise yükseköğretime ilişkin alınan kararlardaki plansızlıktır. Yükseköğretime ilişkin kararların ülke ihtiyacına yönelik ve planlama dâhilinde alınması gereklidir. Meslektaşlarımızın %25‘inin işsiz ya da meslek dışı işlerde çalıştığı ülkemizin bir gerçeğidir. Öte yandan yılda ortalama 25.000 yeni mühendisin mezun olduğu gerçeği karşısında alınan bu kararın bir keyfilik ve plansızlık içerdiği açıkça ortadır. Planlama yapılmaksızın alınan bu ve benzeri kararlarla binlerce genç insanımıza ve ülkemize karşı büyük bir yanlışlık yapılmaktadır. Mühendislik-mimarlık mesleği özel bir eğitimi gerektirir. Mesleğin uygulama alanı itibariyle eğitimin niteliği, doğa ve kültürel çevrenin tahribi; birey ve toplum sağlığının riske girmesi gibi kamusal alana zarar verebilecek pek çok uygulamaya neden olabilmektedir. Mühendislik-mimarlık mesleği altyapı sorunları çözülmüş, çağdaş ve bilimsel niteliklere sahip kaliteli bir eğitimi zorunlu kılmaktadır. Yükseköğretime ilişkin alınan "çok sayıda niteliksiz mühendis-mimar yetiştirmek ve yine çok sayıda donanımsız üniversite, fakülte açma" kararları yerine, var olan fakültelerin ihtiyaçlarının karşılanarak, sorunların giderilmesine yönelik kararlar alınması gerekmektedir. Alınan karardan ve yapılan açıklamalardan anlaşılmaktadır ki, ülkemiz bir kez daha, fakültelerin ve bölümlerin açılıp kapatılmasındaki "keyfilik" ve "ben yaptım oldu" anlayışı ile karşı karşıyadır. Mehmet Soğancı TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı |