Türkiye emekçi sınıfları için önemli bir dönüm noktası olan 15-16 Haziran direnişinin 39. yılındayız. 1970 yılının Haziran ayında örgütlü mücadelenin bir sonucu olarak, Türkiye emek hareketinin en görkemli yürüyüşü gerçekleşti. Sendikal haklarının gaspına karşı çıkan yüz binlerce işçi, emekçi eşleri ve çocuklarıyla geleceklerine sahip çıkmak için yollara döküldüler. Ancak, bugün içinde bulunduğumuz süreçte emekçi sınıflar iş güvencesiz, 8 saati aşan aşırı çalışma koşullarında çalışma hayatlarını sürdürmektedirler. Çalışanlar iş güvenliğinden yoksun ortamlarda çalışmanın bedelini canlarıyla ödemektedir. Sendikalaşma oranı gün geçtikçe azalmakta, temel demokratik hak olan sendika örgütlenmesi artık bir lüks haline gelmektedir. Çalışma saatleri esnek hale gelmekte ve çalışanların hakları kapitalizmin yarattığı kar hırsı ile gaspa uğramaktadır. İşsizlik oranı sene başından bu yana yaklaşık % 20 artmış durumdadır. Çalışanlar işsizliğin bu denli can yaktığı bir dönemde işsiz kalmamak uğruna kendi haklarından feragat etmektedirler. 15-16 Haziran emekçi sınıflara, örgütlü mücadele etmenin ne denli önemli ve bunun dışında bir yol aramanın gereksiz ve etkisiz olduğunu göstermiştir. Emekçi sınıfların bugünkü mücadelesine ışık tutacağı inancıyla, 15-16 Haziranı yaratanları saygıyla anıyoruz. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu |