Sempozyumun açılışında, üç Oda‘yı temsilen Odamız Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Ali Uğurlu, TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ve BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) Türkiye Temsilcisi Yuriko Shoji birer konuşma yaptılar. Ziraat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Özden Güngör‘ün yönettiği "Göç‘ün Engellenmesi İçin Kırsal Kalkınma" başlıklı ilk panelde, CHP Milletvekili Orhan Sarıbal "1980 Sonrası Neoliberal Tarım Politikaları", Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof.Dr. Haydar Şengül "Türkiye‘de Kırsal Kalkınma ve Göç: Bitmeyen Yolculuk", Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği Ankara Şube Başkanı Dr.Alper Akçam "Elimizden Alınmış Ekmeğimiz / Yarım Kalmış Türkülerimiz / Köy Enstitülerimiz" ve Köy-Koop Merkez Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Yakup Yıldız "Kırsal Kalkınmada Kooperatifçiliğin Önemi" başlıklı birer sunum yaptılar. Gıda Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Songül‘ün yönettiği "Tam Bağımsızlık İçin Tarım ve Gıda" başlıklı ikinci panelde, Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi, Ekonomist Prof.Dr.Aziz Konukman "Gıda‘ya Erişim Hakkı ve İktisadi Bağımsızlık", TMMOB Yönetim Kurulu Üyesi ve GıdaMO Yönetim Kurulu Üyesi Kemal Zeki Taydaş "Gıda Güvencesi ve Gıda Egemenliği" başlıklı sunumlarıyla konuşmacı olarak yer aldı. FAO tarafından bu yılın Dünya Gıda Günü teması "Göçün Geleceğini Değiştir: Gıda Güvencesi ve Kırsal Kalkınmaya Yatırım Yap" olarak belirlenmişti. Sempozyum boyunca; Uluslararası veya yurt içinde, gönüllü ya da zorunlu her türlü insan hareketini kapsayan göçün 2000‘li yıllardan bu yana açlık ve yoksulluk gibi ekonomik etkenlerin yanı sıra özellikle dünyadaki savaşların etkisiyle de artarak devam ettiği vurgulandı. Göçmenlerin büyük bir kısmının, geçimin tarım ve doğal kaynaklara dayandığı, dünyanın yoksul ve gıda güvenliğine sahip olmayan %75`lik kesiminin yaşadığı kırsal kesimden gelmekte olduğu, bunun sebebinin de tarımsal üretimde ağırlaşan yaşam koşulları, verim düşüklüğü, pazar bulunamaması, üretimin ulusal planlamayla gerçekleştirilmemesi, tarım ve hayvansal üretimde girdi maliyetlerinin düşürülememesi, kolektif ekipman ve profesyonel üretim modeline geçilmemesi, ekilen toprakların çok parçalı olması, makineli tarımın artması, tarımda insan gücüne olan ihtiyacın azalması, köylerdeki alt yapı ve sosyal hizmetlerin kentlere göre daha az olması ve tarım dışı alanlarda yeterli istihdam imkânlarının bulunmaması olarak tespit edildi. Bu durumun ise kentsel dengeleri bozarak, kentlerde işsiz kitlelerin yığılmasına neden olduğu aktarıldı. Tarımın toplam istihdam içindeki payının 2002 yılında %35 iken bu payın 2011 yılında %25`e, 2016 yılında ise %20`ye gerilediği ifade edilerek, kırsal bölgelerde gıda üretimi ile ilgili sabitlenmiş ekonomik büyüme için geniş bir potansiyel bulunduğu, gelişmekte olan ülkeler için kalkınmanın yolunun kırsaldan geçtiği, bu bölgelerde küçük aile çiftçiliğinin desteklenmesi gerektiğinin altı çizildi. Sivil toplum örgütlerinin temsilcilerinin, akademisyenlerin, meslektaşlarımızın, üyelerimizin ve öğrencilerimiz katıldığı Sempozyum plaket töreniyle son buldu. |