Ankara Yüksel Caddesi‘nde 2-3 Haziran günlerinde yaşanan faşist saldırılar bir basın açıklamasıyla kınandı. Saldırıları kınamak için 3 Haziran 2009 Çarşamba günü Yüksel Caddesi‘nde çok sayıda emek-meslek örgütü, demokratik kitle örgütlerinin katılımıyla bir basın açıklaması yapıldı. Açıklamaya TMMOB ve Bağlı Odaların çok sayıda üyesi destek verdi. Ortak oluşturulan basın açıklaması şöyledir: FAŞİST SALDIRILAR BİZLERİ YILDIRAMAZ! İki gündür Ankara‘nın göbeğinde devam eden faşist saldırılar iktidarın güvenlik politikalarının ne olduğunu gözler önüne serdi. Polis teşkilatının bütün güçleri ile eşlik ettiği hatta zaman zaman faşistleri organize eder durumda görüldükleri manzaralar Türkiye‘nin içine sokulmak istendiği düzeni net bir biçimde anlatıyor. Çetelere, faşist güruhlara hoşgörüde sınır tanımayan emniyetin, sıra özgürlükler ve demokrasi adına tek güvence olan ilerici devrimci güçlere gelince gözlerini nasıl kan bürüdüğü görülmektedir. Dün ÖSS karşıtı çalışma yapan liselilere organize olduğu belli olan bir saldırı yapılmış, polis arkalarına saklanan onlarca eli sopalı faşist eşliğinde Yüksel Caddesi‘ne girmiştir. Ellerindeki sopaların önceden bir hazırlığın olduğunu açık bir biçimde gösterdiği faşist topluluğun polis nezaretindeki saldırılarına karşılık veren devrimciler ise gözaltına alınmış, gaz bombasına maruz kalmıştır. İki gündür yaşananlar asla ve asla esnafın esnafla, esnafın sol gruplarla, sol grupların kendi aralarındaki çatışması değildir. Yaşanan ilericilerin, aydınların, sanatçıların, devrimcilerin yıllardır ilmek ilmek ördükleri kültürel dokunun, yani özgürlük meydanının tahrip edilmesi, yok edilmek istenmesidir. Yaşanan faşist saldırıdır. Bu saldırılar Ankara Emniyet Müdürü‘nün değişmesinin hemen ertesi gününe "ilginç" bir biçimde denk gelmiştir. Ankara emniyetinin Ankara halkına sunacağı güvenlik hizmetinin faşist güruhlarla ilericileri, devrimcileri susturmaya çalışma, her türlü gayri ahlaki kazanç yolunu mubah sayan çeteleşmeyi Ankara‘da Yüksel Caddesi‘ne de yerleştirmeye çalışmak olduğu görülmüştür. Ancak bilinmelidir ki, bugün ellerinde satırlarla saldırıda bulunanların ağabeyleri, devrimcilere saldırının karşılıksız kalmayacağını, devrimcilerin bulundukları hiçbir özgür alanı bu çağdışı katliamcı sürüsüne bırakmayacaklarını iyi bilmektedirler. Amaçları halkı korku ve panikle susturmak, devrimcileri etkisiz hale getirmek olanlar bu amaçlarına hiçbir zaman ulaşamayacaklardır. Demokrasi ve özgürlükler mücadelesinin tarihini yazanlar bu katliamcı güruhla da elbet baş edeceklerdir. Kentimizi, sokaklarımızı ve Özgürlük Meydanı‘nı katil - faşist güruhlara ve polise teslim etmeyeceğiz. 3 Haziran 2009 Ankara Emek ve Demokrasi Güçleri |