Geçen yıldan bu yana yaşanan ciddi kuraklığın 2018 yılının Ocak ayına kadar devam etmesi önümüzdeki aylarda ve yazın da Ankara`nın bu kuraklığın sonuçlarından olumsuz olarak etkilenebileceği konusunda bir öngörünün ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Anakara`nın yeni Belediye Başkanı Mustafa Tuna CNNTürk`te Hakan Çelik`in konuğu olduğu röportajda her ne kadar "Ülkemizde kuraklık ciddi manada sıkıntılı bir durumda. Hem tarım hem içme suyu kullanma açısından da önemli. Fakat bizim tedbir olarak Ankara`da Kızılırmak`tan su takviyesi yapılıyor" dese de Kızılırmak suyunun Ankara`ya iletilmesinde "Tabi Kızılırmak suyunun Ankara`ya gelmesiyle 25 milyon liralık bir elektrik masrafımız var" demeyi de ihmal etmiyor. Kızılırmak üzerindeki Kesikköprü Barajından son aylarda Ankara`ya su verildiği geçtiğimiz yazın başlarında eski belediye başkanı Melih Gökçek tarafından "Anakara`da Barajlar alarm verdiği için biz aylardır Kızılırmak`tan su veriyoruz" diye açıklanmıştı. Ankara`ya 130 km uzaklıkta olan ve yaklaşık 700 metrelik bir terfi yüksekliği gerektiren ana isale hattına pompalanan Kızılırmak ham suyunun İvedik Arıtma Tesisine günlük ne miktarda verildiğini ve ham suyun diğer su kaynaklarından gelen suyla hangi oranlarda harmanlandığını net olarak bilemiyoruz. Bildiğimiz Ankara`lının bu suyu içmek zorunda bırakıldığı için suya ödediği bedelin yükseldiği ve Mustafa Tuna`nın açıkladığı üzere ASKİ` nin sırtına her ay 25 milyonluk bir faturanın binmiş olması gerçeğidir. 2018 yılı Ocak ayı itibari ile Ankara`ya Kızılırmak suyunun arıtıldığı İvedik Arıtma Tesisinden günlük verilen su miktarı ASKİ verilerine göre 1.083.000 m3` tür. Bu, aylık bazda 32.5 milyon m3 su yapar. Şebekeye verilen bu suyun kayıp kaçaklardan ötürü ancak % 85`inin abonelere ulaştığı hesaba katılırsa iletilen net su aylık 27.63 milyon m3 yapar. Kızılırmak suyunun aylık 25 milyon TL tutarındaki enerji maliyeti aboneye ulaşan bu suyun üzerine yüklendiği zaman bu durum m3`de artı 90 kuruş ek maliyet getirir. Yani aboneye m3` te 90 kuruş fazlasına mal edilmiş bir su verilmektedir. Ankara`da konutlara verilen suyun m3`ü 4.26 TL` dir. Kızılırmak suyunun diğer su ile karıştırılarak verilmesi durumunda yüklenen 90 kuruşluk elektrik gideri bu bedelin yaklaşık % 21`idir. Yani Ankara`lının içip ya da kullandığı 1m3 su için ödediği bedelin % 21`i içtiği suya Kızılırmak suyu katıldığı için ödediği elektrik bedelidir. Eğer halka Kızılırmak suyu verilmeseydi Ankara`lı tükettiği 1 m3 su için gerçekte 3.36 TL ödeyecekti. Su faturasına yansıyan atıksu, KDV, şbyob vs dikkate alındığında 100 TL`lik bir faturada fark %13 ‘tür. Yani Ankara`ya Kızılırmak`tan su verilmesi neticesinde Ankara halkı suyu % 13 daha pahalı tüketmektedir. Yıllardır Ankara`nın su sorununu çözmeyenler kuraklığın faturasını Ankara halkına kesmektedirler. Bu hem halkın hem de kamunun zararına bir durumdur. Yetkili ve sorumluları; içme suyu olarak kullanımı zaten yeterince sorunlu olan Kızılırmak suyunu kendi beceriksizlikleri nedeniyle gerçekleştiremedikleri doğru bir su yönetimi yüzünden ortaya çıkan bu faturayı Ankara halkına ödetmekten vazgeçmeye çağırıyorum Saygılarımla. Dr. Ali UĞURLU TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı |