KMO

1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜ BASIN AÇIKLAMASI

    Yayına Giriş Tarihi: 31.08.2012  Güncellenme Zamanı: 17.05.2013 15:49:33  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Egemenler dünya kurulduğundan buyana ve özellikle de kapitalizmin 20 yüzyıldaki bunalımını aşmak üzere çatışmanın, düşmanlığın ve savaşın dilini egemen kılmaya çalışıyor. Bu uğurda insanlar, halklar, ülkeler birbirine düşman ediliyor. Ülkeler işgal ediliyor, parçalanıyor. Daha kolay sömürmek için, daha kolay ezmek için yapay nedenler, insani olmayan fiili durumlar yaratılıp savaşlar çıkarılıyor. Oysa dünyamız zengin, herkese yetecek kadar kaynak var. Yeter ki adalet olsun. Barışın olması için, yoksulluğun yok olması için, sömürünün yaşanmaması için, odalardan alanlara, alanlardan sınırlara kadar Dünya’nın bütün coğrafyalarında adalet duygusunun yerleşmesi gerek… Adaletin olmadığı yerde barış olmaz, kardeşlik olmaz, sevgi olmaz… Kapitalizmin bunalım döneminin bir aşaması olan emperyalizm daha çok sömürmek, pastadan daha çok pay almak için farklılıkları düşmanlık için kullanmaktadır. Oysaki farklılıklarımız zenginliktir. Demokrasi de bu farklılıklarla birlikte yaşamaktır.

 

Yaşadığımız dünyada bu gün sadece farklı bir ulustan olduğu için, bizimle aynı düşünmediği için, inançlarımızı paylaşmadığı için insanlar sürülüyor, baskıya maruz bırakılıyor, öldürülüyor.  Savaş egemenleri cahillikleri kullanıyor, milliyetçiliği kullanıyor, daha çok kar hırsını kullanıyor. Bu nedenle dilleri kirli, inançları kirli, yürekleri kirli, beyinleri kirli… Bilime inanmıyorlar, adalet duygusuna inanmıyorlar… Sadece daha çok pay almak için her türlü rezilliğe çalışıyor beyinleri… Bunun için silahlar üretiyorlar, farklılıkların düşmanlık gibi algılanmasına çalışıyorlar, düşmanlıklar yaratıyorlar.

Barışın ve kardeşliğin uzak olduğu bir dünyada barıştan bahsetmek zor olacaktır elbette. Yoğunluklu bir paylaşım savaşının yaşandığı zamanlardan geçiyoruz. ABD emperyalizminin orta doğuda enerji kaynaklarına sahip olma ve neo-liberal sömürü düzenini Ortadoğu ve Asya`ya kaydırma amacıyla yürüttüğü sömürü politikaları örtülü ve açık müdahalelerle devam ediyor.Suriye`de  hayata geçirilen iç savaş  stratejileriyle Suriye ve Ortadoğu da etnik mezhepsel düşmanlık giderek güçleniyor.

Irak`a sözde kimyasal silah yalanıyla doğrudan saldıran ABD bu kez Ortadoğu ve Suriye`de ABD politikalarının taşeronluğunu yürüten AKP eliyle Türkiye`yi Suriye`de ki iç savaşın merkez üssü haline getirdi. Hatay`da kamp kuran ve eğitim alan gerici güçlerin halka yönelik saldırıları içerde de mezhepsel bir çatışmanın dinamiklerini açığa çıkartıyor.

Diğer taraftan AKP ‘nin  Kürt sorununda operasyonlarla uyguladığı askeri şiddet politikası bölgede çatışmayı daha da derinleştiriyor. Barış umutlarının tükendiği yerde çözüm yine şiddet ve savaş politikalarında aranıyor. Yıllardır Kürt sorununun çözümü olarak sunulan şiddet politikalarının sorunun çözümünde bir işe yaramadığı görülüyor. Emperyalist güçlerin savaş politikalarının sonucu ise kardeş halkları birbirine düşman etmekten öteye gitmediği ortadadır. Barışa giden yol ancak demokratik çözümle örülebilecektir.

Şimdi ülkede, bölgede ve dünyada barış sesimizi yükseltmenin, kardeş halkların kalplerini körelten kin ve nefret söylemlerine karşı sevgi tohumları ekmenin, özlem duyduğumuz barış ve kardeşlik için mücadele etmenin zamanıdır.1 Eylül Dünya barış gününde emperyalist müdahalelere AKP`nin savaş politikalarına karşı halkların kardeşliği için barışın sesini yükseltmeye çağırıyoruz.

 

TMMOB
KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU

Okunma Sayısı: 350

Tüm Basın Açıklamaları »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME