Sakarya`da bulunan Coşkunlar Havai Fişek fabrikasında dün meydana gelen patlamada 7 işçi hayatını kaybetti, 118 işçi ise yaralandı. Hayatını kaybeden işçilerin yakınlarına başsağlığı, yaralanan işçilere acil şifalar dileriz. Coşkunlar Havai Fişek Fabrikası`nda geçmişte de benzer patlamaların yaşandığını hatırlatmakta fayda var. 17 Ağustos 2009`daki patlamada 1 işçi hayatını kaybetmiş 33 işçi yaralanmış, 29 Eylül 2009`daki patlamada 1 işçi hayatını kaybetmiş 1 işçi yaralanmış, 11 Şubat 2011`deki patlamada 1 işçi hayatını kaybetmiş 10 işçi yaralanmış, 30 Haziran 2013`deki patlamada 15 işçi yaralanmış, 14 Aralık 2014`teki patlamada 1 işçi hayatını kaybetmiş, 27 Ocak 2018`deki patlamada 2 işçi hayatını kaybetmiştir. Aynı fabrikada 11 yıl içinde altıncı büyük patlamanın meydana geldiği göz önüne alındığında tedbirlerin yetersiz olduğu ve daha önce yaşanan patlamalardan ders alınmadığı ortadadır. Bunun yanı sıra denetim ve yaptırımların da yeterli olmadığı görülmektedir. İşletmenin faaliyet konusu nedeniyle "Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması Hakkındaki Yönetmelik" kapsamında olması gerekmektedir. Bu yönetmelik, firmalara önemli sorumluluklar yüklemektedir. Bu yükümlülükler arasında "büyük kaza senaryolarının hazırlanması", "dahili acil durum planları" ve "kamunun bilgilendirilmesi" gibi yükümlülüklerin yerine getirilmediği anlaşılmaktadır. Bu bilgileri açıklamak firmanın sorumluluğu olup, öğrenmek ve bilmek ise, başta fabrikada çalışan işçiler, aileleri ve bölge halkı olmak üzere, tüm toplumun temel hakkıdır. Firmaya daha önceki endüstriyel kazalarda uygulanan yaptırımlar, yapılan denetimler, son patlama ve önceki patlamalarda olayın tespit edilen kök sebebine dair bulgular kamuoyu ile şeffaf bir şekilde paylaşılmalıdır. Patlamanın çevre ve halk sağlığına etkisini değerlendirirken öncelikle fabrikada hangi kimyasalların olduğu ve hangilerinin, ne miktarda yandığını henüz bilemediğimizi belirtmek isteriz. İlk olarak, elimizdeki bilgiler ışığında, havai fişek üretiminde kullanılan maddelerde ve dolayısıyla fabrika sahasında radyoaktif etki yaratacak bir madde bulunmadığını söyleyebiliriz. Fabrikada havai fişek yanında çeşitli patlayıcıların da üretildiği anlaşılmaktadır. Üretilen patlayıcıların patlaması ve yanması sonucu karbondioksit, karbonmonoksit, kükürt oksitler, azot oksitler, metal oksitler ve yanma ürünü katı partiküller açığa çıkar. Ortaya çıkan gazlar solunmaları durumunda boğucu ve zehirleyici etki göstererirler. Bu katı partiküller iki gün kadar aerosol olarak havada asılı kalabilmektedir. Bölge sakinlerinin, bu olası tehlikeye karşı dikkatli olması, yetkililerin ise yapacakları ölçümler ve meteorolojik veriler ile süreci dikkatle takip etmeleri ve tespit edilen gazların ve katı partiküllerin içeriği, konsantrasyonu ve etki alanı hakkında kamuoyunu bilgilendirmeleri gerekmektedir. Sürecin şeffaf bir şekilde yönetilmesinin, sadece savcılık soruşturması ile yetinilmeyip konunun uzmanı mühendis ve hekimlerin sürece katılmasının gerekli olduğunu kamuoyuna duyururuz. Fabrikaya yakın bölgedeki yerleşim alanlarının dumandan etkilenmeleri durumunda, insanların evlerinin içine bu gazların erişmesini engellemek için, kapı ve pencere yalıtımı yapması, ev içi temiz havayı korumaları etkili bir korunma yöntemidir. Dumandan etkilendiğini düşünenlerin bir sağlık kuruluşuna başvurmalarını tavsiye ederiz. Dumanların dağılması sonrasında bölgede hayati bir risk kalmayacağını söylemek yanlış olmayacaktır. Halkımızın, kamu kurumları ve basın kuruluşlarının tereddüte düştükleri durumlarda, doğru bilgiye erişmek için odamızla temasa geçmeleri halinde elimizden gelen tüm desteği vereceğimizi saygıyla duyururuz. Saygılarımızla, TMMOB Kimya Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulu |
Tweet
