SAHTE İÇKİDEN ÖLÜMLER SON BULSUN! Ülkemizde sahte içkiden ölümler ilk kez görülen bir vaka değildir. Yaşam şartları zorlaştığında insanlar ağırlaşan bu şartlar altında daha ucuz ve içeriği tam bilinmeyen ürünlere kolayca yönelebilmektedir. Geçtiğimiz aylarda yaşanan son vakalarda 80 den fazla vatandaşımız sahte içkiden dolayı hayatını kaybetmiştir. Yaklaşan yılbaşı nedeniyle kötü niyetli üreticilerin piyasaya yine sahte içki sürme olasılığı yüksektir bu yüzden Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi olarak kamuoyunu bilgilendirme ve yetkilileri göreve çağırma adına bu basın bildirisini yayınlamayı görev sayıyoruz. Alkolden alınan vergi oranı %70.2 dir yani 200 lira olan bir %45 alkollü içeceğin yaklaşık 140 lirası vergi olarak ödenmektedir. Bu kadar yüksek vergi oranı olan üç Avrupa ülkesinden birisiyiz. Toplumun sağlığını korumanın ve gençleri kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmanın yolu vergileri artırmak değildir. Alkollü içecek fiyatlarının vergiye bağlı yüksek olmasından dolayı merdivenaltı içki üretilen veya satılan yerlerden içki temin eden kişilerin zehirlenme olasılığı yüksektir. Bu sürecin ana sebebi içki yapımında etil alkol yerine daha ucuz olan metil alkol kullanılmasıdır. Vergiler yükseldikçe insanlar standart dışı ve denetimden uzak ürünlere daha ucuz olduğu için kolayca ve düşünmeden yönelebilmektedir. Bu da ölümlere, kalıcı arızalara veya hastalıklara yol açmaktadır. Bu konuyu sadece alkol temelinde ele almamak da gerekir çünkü çok çeşitli alanlarda benzer şeyleri görmek mümkündür. Gıda sektöründe nişasta bazlı şeker kullanımı, Tütün ve tütün ürünlerinde kaçak tütün kullanımı, Kozmetik ürünlerinde ucuz üretim girdileri kullanımı, Taşımacılıkta diş derinliği kaybolmuş kamyon lastiklerine kaplama yaptırılması, bu yaşananlara birer örnek oluşturmaktadır tüketicinin hastalık, sakatlık, ölüm riskleri vardır ve hepsinin altında asıl kullanılması gereken ürünlerin çok pahalı olması nedeniyle aslının yerine geçemeyek nitelikteki ürünlerin kullanılması yatmaktadır. Bu durum ise girdi maliyetlerinin yanısıra vergi oranlarınında yüksekliğinden kaynaklıdır. Keza metanol ve etanol içinde aynı durum sözkonusudur. Metanolün tonu günümüz şartlarında yaklaşık ¼ oranında Etanolün tonundan daha ucuzdur. İşte bu fiyat farkı bilinçsiz satıcıları etanol yerine daha ucuz olan metanolü satmaya yöneltmektedir. Çünkü kendine göre maliyeti düşürmektedir halbuki kullanıcıları ölüme, hastalıklara veya sakatlıklara itmektedir. Esasen üreticilerin nerelerden etil alkol temin edeceği yetkili bakanlık tarafından belirtilmiştir, örneğin kolonya veya dezenfektan üreticilerinin hangi firmalardan veya fabrikalardan etil alkol temin edebileceği ilgili bakanlık tarafından listelenmiş ve yayınlanmıştır. Yaşadığımız salgın döneminde ihtiyacın karşılanabilmesi için bir süre etanol ithalatı için alınan gümrük vergisinin sıfırlanması, benzine %3 oranında katılması zorunlu olan etanol miktarının bu dönem boyunca katılmaması etanol ihtiyacının karşılanabilmesi için birer önlem olarak alınmıştır ve devamında zorunluluk baş gösterdiği için bazı şeker fabrikalarının alkol üreten kısımları faal hale getirilerek ülke ihtiyacı için üretime başlanmıştır ki bu doğru bir yaklaşım olmuştur. Sahte içki ve kaçak içki birbirinden farklı iki konudur. Var olan ürün üzerinden çeşitli katkılar veya değişiklikler yapılarak ya da asıl kullanılması gereken madde yerine daha ucuz ve standart dışı maddeler kullanılarak elde ürün sahtedir buna karşın izinsiz kendi şartlarında şekerli meyvelerin fermantasyonu ve damıtılması sonucu elde edilen ürün ise kaçaktır. Bu yöntem de en az sahte ürün kadar riskli ve tehlikelidir. Çünkü alkol üretimi uzmanlık isteyen bir prosestir bu yüzden devlet kontrolünde ve sağlık bakanlığı izini şartıyla kimya mühendisi veya kimyager gözetiminde üretiminin gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Aksi taktirde bu tarz vakaların son bulması veya en aza indirilmesi olanaklı olmayacaktır. Emniyetin verilerine göre yakalanan sahte ve kaçak içki miktarları her geçen yıl artmaktadır. 2014 yılında 27,408 Litre iken 2018 yılında 1,048.645 Litredir. Bu rakamlarda göstermektedirki sahte ve kaçak içkiye yönelim gitgide artmaktadır. Bazı üniversitelerin Gıda Kontrol Laboratuvarlarında 2020 yılında test edilen 1500 numunenin % 80 i sahte çıkmıştır. Litresinde % 60 Metil Alkol bulunan ürünlere rastlanmıştır. Buna bağlı olarak ölüm, sakatlıklar ve hastalıklar da artmaktadır. METİL ALKOL ZEHİRLENMESİNİN PANZEHİRİ ETİL ALKOLDÜR 1/10 luk Etil alkol çözeltisi ( yani 1 birim Etil alkol 9 birim su) ağız ya da damar yolu ile verilerek, etil alkol bulunan hastanelerde metil alkol zehirlenmeleri tedavi edilebilmektedir, burada tedavinin başarıya ulaşmasındaki etkenler alınan doz ve geçen süredir. İnsani tüketim amaçlı kullanılması tehlikeli olan metil alkol toksik bir maddedir. 5-10 mililitresi dahi gözlerde kör olmaya veya ölüme yol açabilmektedir. METİL ALKOL VE ETİL ALKOL ARASINDAKİ FARK NEDİR? Etil alkol üretim hammaddesi insanın da normal şartlarda tüketebileceği fruktoz, sakkaroz gibi şeker içeren ve insanın tüketimine ve sindirimine uygun her tür tarımsal üründür. Hoş kokulu, yanıcı ve renksiz bir sıvıdır, çözücü olarak da kullanılır. Alkollü içeceklerin içerisine konulabilecek tek alkol çeşididir. Birçok bakteri ,fungi ve virüslere karşı etkili olduğu için antibakteriyal el dezenfektanında , antiseptik olarak tıbbi temizlikte kullanılır. Etil alkol içeren ürünleri tüketirken veya kullanırken aşırıya kaçmamak gerekir çünkü aşırı tüketilmesi sakat kalmalara ve ölümlere yol açabilir bunu da göz ardı etmemek gerekir. Metil alkol ise tam tersine üretim hammaddesi odun talaşı veya doğalgaz vs gibi insani tüketime ve sindirime uygun olmayan ürünlerden elde edilen kimyasal maddedir. İkisi arasındaki en önemli fark etil alkol vücutta metabolize edilebilen bir maddedir, karaciğer tarafından işlenebilir. Metil alkol ise etil alkol gibi metabolize olmaz ve karaciğer tarafından işlenemez, vücuda giren metil alkol formaldehit ve formik aside dönüşür. Zehirlemede etkili olan asıl formik asittir, formaldehit ise retinada birikir ödem ve körlüğe yol açar. Alınabilecek önlemlerin başlıcaları şöyle sıralanabilir; 1.Piyasada yakalanan sahte içki miktarının her geçen yıl artması ve yapılan testlerde bunların % 80 oranında sahte çıkması sonucu yapılan denetimler ve cezai yaptırımlar arttırılmalıdır, alkollü içeceklerdeki ağır vergiler azaltılmalıdır, 2.Etil Alkolün e-ticaret şeklinde satışı yasal olarak engellenmelidir, 3.Etil Alkol üreticilerinin üretim ve arz miktarları kayıt altına alınmalıdır, 4.Evsel kullanım için üretilen Etil Alkol denatüre edilerek gıdada kullanımı engellendiği için satışı tamamen durdurulmalıdır, 5.Tüketici alışveriş için güvenilir ve bilinen yerleri tercih etmelidir, 6.Yaklaşan yılbaşı dolayısıyla piyasa denetimlerinin artırılması ve bu denetimi gerçekleştiren personelin mevzuat konusunda eğitimli olması ve ülke genelinde etkin görev yapması sağlanmalıdır. Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Ankara Şubesi Yönetim Kurulu |