ARDARDA GELEN ENERJİ ZAMLARI YURTTAŞLARI BEZDİRDİ… ARTIK TAHAMMÜLÜMÜZ KALMADI Son aylarda, elektriğe, doğalgaza ve en son da akaryakıt ürünlerine ardarda zamlar yapıldı. Kışa gireceğimiz önümüzdeki günlerde, bu zamları yeni elektrik ve doğalgaz zamlarının takip edeceği kesin. Ülkemiz uzun yıllardan bu yana, kamusal planlama temelli, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı, ekolojiye duyarlı, toplum yararını gözeten doğru ve bağımsız bir enerji politikası uygulanmamasının ağır sonuçlarını yaşıyor. Fosil yakıtlarda büyük orandaki dışa bağımlılık, enerji politika ve uygulamalarındaki tutarsızlık ve yanlışlıklar, spekülatörler ve fosil yakıt şirketlerin körüklediği dünya ölçeğindeki fiyat artışlarına ekleniyor ve tüm bunlar, zamlara gerekçe olarak sunulmaktadır. İklim kredilerinden yararlanmak için yıllarca ötelendikten sonra aniden onaylanan Paris İklim Anlaşması ardından da, enerji politika ve uygulamalarında olumlu bir değişikliğe yönelme işaretleri görülmedi. Bugün, yalnız yüzde üçü değerlendirilen yaklaşık 400 milyar kilowatt-saat güneşe dayalı elektrik üretim potansiyelinin, yüzde yirmi beşi değerlendirilen 40 bin MW karasal rüzgar potansiyelinin ve bütünü ile atıl vaziyette olan 500 bin MWh elektrik üretebilecek güçte olduğu hesap edilen deniz üstü rüzgar potansiyelinin, verimli kaynaklara sahip olmasına karşın kontrolsüz izinlendirilen jeotermal enerji potansiyelinin doğru değerlendirilmediği bir ortamda, dışa bağımlı enerji politikalarında ısrar edilmesi ,hızla yerli makine-ekipman,teknoloji ve yerli işgücü ile mevcut potansiyelimizi toplum/kamu çıkarları doğrultusunda değerlendirmeye yönelik gerekli adımların atılmaması sonucu ülkemizin karbon salınımları yüksek, pahalı fosil yakıtlara mahkum edilmesi kabul edilemez. Enerjide uygulanan yüksek orandaki ÖTV, KDV ve diğer vergiler, deyim yerindeyse maliye hazinesini doldurmak için bir gelir kapısı olarak görülmektedir. Oysa devletin görevlerinden biriside yurttaşlara ulaşılabilir ve ucuz enerji temin etmektir. Özellikle AKP döneminde yaşanan özelleştirmeler ve piyasacılık ülkemizde bir enerji yoksunluğu ve yoksulluğunun yaşanmasına neden olmuştur. AKP hükümetlerinin enerjideki dışa bağımlılık sevdası nedeniyle enerji politikalarındaki tutarsızlıkların ve beceriksizliklerin faturası her zaman olduğu gibi bir kez daha halka kesilmiştir. Özellikle doğalgaz ve akaryakıt fiyatlarında meydana gelen artışlar başta elektrik tepeden tırnağa her şeye zam gelmesine yol açmaktadır. Sanayinin ve günlük hayatın önemli bir girdisi olan enerji fiyatlarına gelen bu zamlar yaşamayı güçleştirmekte; tüm sanayi ve gıda ürünlerine yansımakta ve halkı canından bezdirmektedir. Enerji zamları sonucunda yurttaşlarımız önümüzdeki kış daha çok üşüyecek, elektrik kullanmayacak ve temel ihtiyaçlarını giderme konusunda sıkıntılar yaşayacaktır. Fahiş enerji zamları temel girdilerde yüzde 70 oranlarında dışarıya bağımlı tarım sektörünü ve gıda sektörünü de olumsuz etkileyecek, tarımda girdilerin pahalılaşması sonucu çiftçiyi üretemez duruma getirecektir ve halka zamlı fiyat olarak yansıyacaktır. Küresel "enerji krizi"nin ülkemizde yaşanan yansımalarını önlemek ve bu olumsuz gidişi durdurabilmek için başlıca önerilerimiz şunlardır: - Dışa bağımlılığı artıran, ithalat faturasını yükselten enerji tercihlerinden uzak durulmalı, - Petrolün üçte ikisini tüketen ulaşım sektöründe toplu taşıma ve ulaşıma ağırlık verilmeli, -Konutlarda elektrik, doğalgaz ve suda, KDV oranının yüzde 1`e çekilmesi ve ÖTV oranları düşürülmeli, -Elektrik üretiminde öncelik ve ağırlığın, dışa bağımlılığı artıran ve ithalat faturasını yükselten ithal kömür, petrol ve doğalgaza değil, başta güneş ve rüzgar olmak üzere yenilenebilir kaynaklara verilmeli, - Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) kapsamında mevcut devam eden döviz endeksli uygulamalara derhal son verilmeli, - Sanayide, ulaşımda, binalarda ve tarımda enerji verimliliğini sağlamaya dönük teşvik ve adımların hızla atılmalı, - Dışa bağımlı mazot, gübre dahil tarımsal girdilerde KDV/ÖTV oranlarının yüzde 1`e çekilmesi ve sulamada kullanılan elektrik fiyatlarının indirilmesi ile üretim maliyetlerinin düşürülmeli, - Düşük gelir grupları için hane başına ayda 230 kwH elektrik ile, bulunulan bölge ve ısınma biçimine göre belirlenecek miktarda doğalgazın halka ücretsiz verilmeli, -Zamlar, kamu ve bütçe açıklarını gideren bir can simidi olarak görülmemelidir. Biz TMMOB çatısı bünyesindeki ODA Başkanları olarak diyoruz ki; dünyada ve ülkemizde BAŞKA BİR ENERJİ POLİTİKASI MÜMKÜN!.. Bilgisayar Mühendisleri Odası Çevre Mühendisleri Odası Elektrik Mühendisleri Odası Fizik Mühendisleri Odası Gemi Makinaları İşletme Mühendisleri Odası Gemi Mühendisleri Odası Gıda Mühendisleri Odası Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası İçmimarlar Odası İnşaat Mühendisleri Odası Jeofizik Mühendisleri Odası Jeoloji Mühendisleri Odası Kimya Mühendisleri Odası Maden Mühendisleri Odası Makina Mühendisleri Odası Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Meteoroloji Mühendisleri Odası Mimarlar Odası Peyzaj Mimarları Odası Şehir Plancıları Odası Tekstil Mühendisleri Odası Ziraat Mühendisleri Odası |