Bu nedenle doğalgaza yapılan zam, sabit gelirli yurttaşların yaşamlarına doğrudan ve dolaylı bir şekilde önemli darbe demektir. Yapılan zamlar imalatta maliyet artışına neden olacağından çok kısa sürede tüm toplum kesimlerinde büyük veya düşük oranda olumsuz olarak etkileyecektir. O nedenle zamlar çözüm değil, halka yüktür. Bizim önerimiz zam yerine konutta ve sanayide enerji tasarrufu temelli politikalara dönülmesidir. DOĞALGAZDA ORANTISIZ ZAM ORANLARI VE BOTAŞ Doğalgaz fiyatlarında Haziran 2022 tarihinde yapılan zamlarda dikkat çeken en önemli husus zam farklı kesimlere uygulanan değişik zam oranlarıdır. Konutlara yapılan zam oranı %30 olurken, elektrik üretiminde kullanılan gaza %16,elektrik üretiminde kullanılana ise %10 ile sınırlı kaldı. Son bir yıldaki artış ise (Haziran 2021 ile Haziran 2022 tarihleri arası) elektrikte %630; sanayide %601,Konutlarda %146 oranında oldu. Böylece BOTAŞ Haziran satış tarifesine göre bin metreküp gazın fiyatı konutlarda 3.264, sanayide 10.416, elektrikte 12.500 TL oldu. Uluslararası piyasada doğalgaz fiyatlarında büyük artışların savaş nedeniyle artmış olduğu genel kabul gören bir görüştür. Bu görüş kısmen doğru olmakla birlikte, bize göre esas nedenin kaynağını ülkemizde aramak, uygulanan yanlış doğalgaz politikalarında bulmak mümkündür. Nitekim Savaş rüzgarlarının esmeye başladığı ve savaşın ilk günlerinde başlayan uluslararası piyasadaki artan doğalgaz fiyatları son 3 ayda giderek düşmektedir. Bu nedenle zammın gerekçesi doğalgaz fiyatlarında artış olamaz. Doğalgaz zammın nedeni memleket ekonomisinin içinde bulunduğu krizdir. Bu kriz genel bütçede açık oluşmasına neden olurken, gaz ticaretinde tek aktör olan BOTAŞ`ı da içinden çıkılamaz borç batağına düşürmüş, ülke ekonomisine katkı koyması yerine kaynak ihtiyacı ve eksikliği bulunan bir kamu kuruluşuna dönüşmüştür. Öyle ki Kamu Sermayeli Kuruluş ve İşletmeler Genel Müdürlüğü`nce yapılan açıklamada 2021 Kasım sonu itibariyle Botaş görev zararı 50 milyar TL` ye ulaştığı açıklanmaktadır. Türkiye Varlık Fonu bünyesinde yer aldıktan sonra BOTAŞ, uzun vadeli sözleşmeli satın almalar yerine doğalgazı spot piyasalardan tedarik etmeye yönelmiştir. Bu da BOTAŞ`ı spot piyasalardaki yüksek fiyatlı gazı satın almak zorunda bırakmış ve zararını finanse edemez bir noktaya getirmiştir. Buna kurlardaki artışta ilave edilince bu durumdan çıkış için doğalgaza zam yapılmaktan başka bir çözüm bulunamamıştır. Böylece siyasal iktidar yanlış politika tercihinin bedelini dolaylı yöntemlerle halka ödetme yolunu seçmiştir. Bir yandan konutlarda kullanılan gaza ve elektriğe gelen zamlarla bütçe açıkları halkın cebinden karşılanırken, sanayiden zaman içerisinde gelecek olanlar da sabit gelirlilere ödetilerek zamlar perdelenmeye çalışılmaktadır. Bu nedenle biz zamların halka ödetilmediği, aksine kazanç sağlayanlarca karşılanacağı çözümlerden yanayız. Bunun için öncelikle BOTAŞ yönetiminin değişmesi ve şeffaf bir şekilde yönetilmesini istiyoruz. Bu zamlarla halkın insanca yaşama hakkına büyük bir darbe daha vurulmaktadır. O nedenle ücretlerde gerçek enflasyon değerleri üzerinde hemen, gecikmeden artışlar yapılmalıdır. Doğalgaz fiyatları gerçekçi hesaplamalarla belirlenmeli, sektör ve kesimler arasındaki fiyat farkları gerçekçi olmalıdır. Enerji ihtiyacı temel bir ihtiyaç olarak kabul edilmeli, halkın asgari enerji ihtiyacı ücretsiz olarak karşılanmalıdır. DOĞALGAZ TÜKETİMİ YERİNE ENERJİ TASARRUFUNA GİDİLMELİDİR. Doğalgaza gelen zam mutfakta, ısıtmada ve aydınlanmada sabit gelirlere gider faturası olarak doğrudan yansımaktadır. Doğalgaz Sanayide girdi olarak kullanıldığından zamlar yaşamı kolaylaştıran her türlü ürüne kısa sürede yansıyarak yine tüketici tarafından ödenecektir. Bundan dolayı doğalgaza zam yaparak günlük ve kolaycı finansman ihtiyacını giderme amaçlı sözde çözümler bulma yerine dışa bağımlılıktan kurtulmayı amaçlayan planlı çözümler hayata geçirilmelidir. Özellikle enerji tüketimini artıran toplumsal yaşam ve sanayi politikaları terk edilmeli, yaşam alanlarında ve sanayide daha az enerji tüketim modelleri hayata geçirilmelidir. Konutta kullanılan araçlar arasında yer alan elektrik ve gaz tüketen cihazların yerine tasarruflu araçların kullanımına geçiş için gerekli önlemler alınmalıdır. Isıtmada merkezi sistemler tercih edilmeli, bireysel ısıtma sistemlerinde yüksek verimli cihazlar zorunlu olmalıdır. Elektrik tüketen her türlü cihazlar için zorunlu standartlar belirlenmeli standart dışı cihazların piyasada bulunması engellenmelidir. Binaların ısıtılması ve soğutulmasında doğal sistemlerin kullanılması çeşitli araçlarla teşvik edilmelidir. Sıcak su ihtiyacının güneş enerjisinden elde edilmesi yeni binalar için zorunlu hale getirilmelidir. Enerji tüketimini azaltan proje ve yatırımlar dışındaki projeler teşvik edilmemelidir. Yeni sanayi yatırımları enerji ihtiyacı yönünden değerlendirilmeli, az enerji ihtiyacı olan ve yerli girdileri olanlara öncelik tanınmalıdır. Bu konuda sektör bazında özgün çalışmalar yapılarak faaliyette bulunan tesislerde yapılacak iyileştirme çalışmalarıyla tasarruf edilebilecek enerjinin miktarı ve yapılacak yatırım tutarları belirlenmelidir. Böylece orta vadede sanayide yapılabilecek tasarruflarla ülke cari açığında önemli iyileştirmelere gidilebilir. Bütün bunların hayata geçirilmesi için hükümet konunun tüm taraflarıyla eşitlik temelinde birlikte çalışma anlayışıyla konuyu ele almalı, tarafları bir araya getirmelidir. Aksi durumda ülkemiz uzun yıllar boyunca bu kriz ile yaşamaya devam ederek, ülkeler liginde hak etmediği yerlerde geziniyor olacaktır. ZAMLARLA ÇÖZÜM ARAYIŞI YERİNE BİLİMSEL, GERÇEKÇİ ÇÖZÜMLER ÜRETİLMELİ. ENERJİ İHTİYACIMIZI AZALTACAK UYGULAMALAR GECİKMEDEN HAYATA GEÇİRİLMELİDİR. TÜM TARAFLARIN KATILIMIYLA TÜRKİYE ENERJİ POLİTİKASI BELİRLENMELİDİR. TMMOB Kimya Mühendisleri Odası |