6 Şubat 2023 günü yaşanan depremlerde en az 164 bin den fazla yapı yıkılmış, 147 bin üzerinde yapı için ağır hasarlı nitelemesiyle yıkım kararı alınmıştır. İktidar tarafından, arama-kurtarma çalışmaları henüz tamamlanmadan, yeni deprem konutlarının inşaatları için hızlıca enkaz kaldırma çalışmalarına girişilerek, enkazlardan geriye kalan atık malzemelerin nerede ve nasıl depolanacağına ilişkin kapsamlı bir analiz yapılmadan enkazlar taşınmaya ve depolanmaya başlanmıştır. Bilindiği gibi deprem enkazında ortaya çıkan molozlar, içerisinde metal eşyaların, elektronik cihazların bulunduğu, asbest, farklı kimyasal ve toksik maddeler içeren, tehlikeli olarak sınıflandırılabilecek bir özelliğe sahiptir. Bu molozların tarım alanlarına, sulak alanlara ve su toplama havzaları gibi uygun olmayan alanlara depolanmasının çevre güvenliği bakımından büyük bir yanlış olacağı, gelecekte büyük sorunlar yaratacağı çeşitli çevrelerce açıklanmıştır. Ancak göz ardı edilen başka bir konu, bu enkazın ağır metal, asbest, tehlikeli kimyasal ve toksik içeriğidir. Bu içerikteki moloz yığınları zaman içerisinde asit-maden drenajına, diğer kimyasal ve tehlikeli madde sızıntılara yol açacak, bu durum hem toprağı hem de yer altı sularını kirletmesine neden olabilecek, böylece doğrudan ve dolaylı olarak insan yaşamı ve doğal yaşam üzerinde telafisi imkânsız sorunlar yaratabilecektir. Bu nedenlerle; deprem enkazı atıklarının başta terk edilmiş taş ocakları ve maden sahalarına olmak üzere uygun alanlara taşınarak depolanması, depolama öncesi sızıntıları önlemek amacıyla zeminin uygun yöntemlerle geçirimsiz hale getirilmesi, asit-maden drenajını engelleyecek önlemlerin alınması, atıkların daha sonra ayrıştırılabilmesi işlemlerinin de dikkate alınarak depolama çalışmalarının planlanması gerekmektedir. Gelecekte yeni sorunların yaşanmaması için yapılacak işlerin en baştan doğru planlanarak yürütülmesi gerekmektedir. Bunun için mühendislik disiplininin gerektirdiği birikim esas alınmalı, meslek odalarının bilgi ve deneyiminden yararlanılmalıdır. "Ben yaptım, oldu" yaklaşımının sonuçları toplumumuz için çok ağır olmuştur. Bu yaklaşım acilen terkedilmelidir. Depremin gösterdiği yalın gerçek şudur; esas sorun felaketin sonuçlarını gidermek değil, olası bir felaketi önlemektir. Bunun için geçmiş deneyimleri yadsımadan, mühendislik disiplininin gereklerine uygun, meslek odaları ile iş birliği içerisinde çalışmak son derece önemlidir. Konunun aciliyet ve önemi nedeniyle tüm toplumu duyarlılığa çağırıyor, iktidarı uyarılarımızı dikkate elmaya davet ediyoruz. Saygılarımızla TMMOB Çevre Mühendisleri Odası TMMOB Kimya Mühendisleri Odası TMMOB Maden Mühendisleri Odası |