KMO

AKBELEN ORMANINA DOKUNMA

    Yayına Giriş Tarihi: 29.07.2023  Güncellenme Zamanı: 29.07.2023 16:52:52  Yayınlayan Birim: GENEL MERKEZ  
 

Güncellenme Zamanı: 29.07.2023 16:52:45

Halen kömür madeninin genişletilmesi için Akbelen ormanlarının kesimi ile ülke gündeminde olan Yeniköy ve Kemerköy Termik Santralleri ile Linyit Maden İşletmesi 2014 yılında özelleştirilmiştir.

Özelleştirme sonrasında LIMAK ve İÇTAŞ  ortaklığına devredilmiştir
 
Yeniköy Termik Santralı 2x 210 MW‘ lık  Kemerköy Santralı ise 3x 210 MW`lık   ünitelerden oluşmaktadır.  Yeniköy Santralinin 1 ünitesi 1986 yılında, 2 ünitesi ise 1987 yılında devreye alınmıştır. Kemerköy santralinin 1 ve 2 üniteleri 1994 ,3 ünitesi ise 1995 yılında devreye  alınmıştır. Her iki santralin ünitelerine kömür Yeniköy maden işletmesinden temin edilmektedir. 
     
Kömür santralları kükürtdioksit, azot oksitler, uçucu kül, taban külü, cüruf gibi uzun yıllardır bilinen çevre kirleticilerinin yanı sıra günümüzde tüm dünyanın gündeminde olan iklim değişikliğinin nedeni olarak kabul edilen karbon dioksit emisyonlarının da başlıca nedenlerindendir. Özellikle, söz konusu Yeniköy ve Kemerköy santrallarının konvansiyonel subkritik (kritik altı)  teknolojileri nedeniyle verimlerinin düşük olduğu da söylenebilir. 
       
Kaldı ki, dünyada kömür santrallarının kazan teknolojisinde ve arıtma teknolojilerinde    iyileştirme ve verimi yükseltmeye yönelik girişimler yapılmış olmasına karşılık bu tür iyileştirmelerle maliyetler yükselmekte,  santrallar ekonomik olmaktan uzaklaşmaktadır. Diğer yandan bilimsel araştırmalar arttıkça kömürün yanmasından kaynaklanan kirleticilerin sınır değerleri giderek düşürülmektedir. Kömürün yanması sonucunda ortaya çıkan kirleticilerin sağlık ve çevreye olan  zararları daha da fazla ortaya çıkmaktadır.  
 
Günümüzde iklim değişikliği karşısında enerjinin karbondan arındırılması küresel ölçekte ilk gündem maddelerinden biri haline gelmiştir. 2016 yılında  yürürlüğe giren" Paris İklim Antlaşması" ile   küresel sıcaklık artışının, sanayi öncesi dönemlere 2 ° C ‘nin altında tutulmasının sağlanması hedeflenmektedir. Bununla birlikte BM Hükümetler arası İklim Değişikliği Paneli sıcaklık artışının 1,5 ° C`yi aşmasının bile çok ciddi etkilere neden olacağını belirtmektedir.
         
Paris Anlaşmasına göre her ülke küresel ısınmayı azaltmak için üstlendiği katkıyı belirlemeli, planlamalı ve düzeni olarak raporlanmalıdır. Türkiye 2053 yılında Net-Sıfır hedefini yakalayacağını beyan etmiştir. Bu tarihin nasıl belirlendiği bilinmemekle birlikte, enerjide karbonsuzlaşmanın veya net-sıfır hedefine ulaşmanın bir geçiş süreci gerektirdiği açıktır. Bu geçiş sürecini planlamak yerine kömüre dayalı santralları teşvik etmeyi sürdürmek ve tam tersine karbondioksit için yutak alanları olan ormanları yok etmek anlaşılabilir ve kabul edilebilir uygulamalar değildir. Türkiye`nin sera gazı emisyonlarındaki aslan payı enerji sektörünündür.  "UNEP Akdeniz Eylem Planı" nın verilerine göre ülkemizin de içinde yer aldığı Akdeniz havzasındaki sıcaklık artışının küresel ortalamanın üzerinde olduğu ve bu durumun bölgedeki ekolojik koşulları hızla bozarak gıdadan su ihtiyacına kadar yaşam koşullarını daha da zorlaştıracağı unutulmamalıdır. 
         
Tüm dünyada da kabul edildiği üzere, enerji ve gıdanın yanı sıra su güvenliği de en önemli konulardan biridir. Elektrik üretiminde su tüketimi / ihtiyacı da dikkate alınması gereken bir faktördür Kömüre dayalı elektrik üretimi, yaratığı hava kirliliğinin yanı sıra, nükleer santrallar ile birlikte en fazla su ihtiyacı olan elektrik üretim yöntemidir. 
        
Ayrıca  Akbelen ormanı Muğla ilinin su havzalarını oluşturmaktadır. Burada yapılan her türlü maden çalışması su havzalarının etkilenmesine, değişimine ve kirliliğe neden olacaktır.
           
Tüm bu faktörler dikkate alınarak, kömür madeni sahasının genişletilmesiyle kömür santrallarının insanların sağlığını ve ekolojik dengeyi riske atarak işletilmeye devam edilmesi ve özel şirketlerin kârı için yurttaşlarımızın yaşam alanlarının ve toplumun doğal ve ortak varlıkları olan ormanlarımızın yok edilmesi girişimlerinden  vazgeçilmelidir. Ormanları ve yaşam alanlarını korumaya çalışan köylülerimizin ve yurttaşlarımızın üzerindeki her türden baskıya son verilmelidir. 

TMMOB KİMYA MÜHENDİSLERİ ODASI
YÖNETİM KURULU  

Okunma Sayısı: 84

Tüm Haberler »

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME