17 Ağustos 1999 tarihinde saat 3.02‘de Gölcük merkezli 7.4 büyüklüğünde meydana gelen " Doğu Marmara Depremi" nin üzerinden 24 yıl geçti. Resmi makamlarca göre 18.373 kişinin ölümüne, 50.000 kişinin yaralanmasına ve 375.000 konut ve işyerinin yıkılmasına veya hasarına neden olduğu belirtilmiştir. Bu büyük afet sonrasında alınan önlemlerin yetersizliği 6 Şubat 2023 tarihinde meydana gelen Kahramanmaraş depremleri sonrasında ortaya çıktı. Resmi açıklamalara göre 51.000 kişinin öldüğü , 100.000 kişinin yaralandığı ve 310.000 bina ve çok sayıda baraj, köprü, yol, demiryolu, liman, enerji tesisi gibi yapıların hasarı ile 17 Ağustos Depremi sonrasında alınan tüm önlemlerin bu riski azaltmadığı ortaya koymuştur. 21 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı yapılan imar afları, kentsel dönüşüm yerine rantsal dönüşüm, özellikle imara açılmaması gereken riskli alanları imara açarak doğal afet yıkımlarına yardım etmiştir. 1999 Depremi sonrasında "Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD)" oluşturulmuştur. İçişleri Bakanlığına bağlı olan AFAD Başkanlığı` nın Kahramanmaraş depremleri sonrasında görevini yerine getiremediği ortaya çıkmıştır. Son depremlerle ülkemizin %92 ‘ sinin tektonik yapısının depremsellik içerdiğinin unutulduğunu ve konu uzmanı Üniversiteler, TMMOB bağlı odalar ile işbirliğinin yapılmadığını ortaya koymuştur. Ayrıca doğal afetler sonrasında sadece müdahale ön plana alınmış. Ancak geçmişteki afetlerden ders alınarak risk yönetimi planlanamamıştır. Acil durum planlarının da çalışmadığı ortaya çıkmıştır 99 Depremi sonrasında yaşama geçirilen "Yapı Denetim Kurumları" bu son depremlerde doğal afet riskinin önlenmesine çok yardım etmediği ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda TMMOB bağlı odaların mesleki denetim yapmaları iktidar tarafından engellenerek özelleştirmenin önü açılmıştır. 99 depreminde ülkenin ana sanayisinde zararlar meydana gelmiştir. Kimyasal madde sızıntıları ve yangınlar olmuştur. Yalova ilinde bulunan "Aksa Akrilik Kimya Sanayi " sinde 6.500 ton akrilonitril suya, havaya ve toprağa deprem sonrasında karışmıştır. "TÜPRAŞ" yangınını da unutmamak gerekiyor. Kahramanmaraş merkezli ve 11 ilde etkili olan son depremlerde de sanayi kuruluşlarında zararlar meydana gelmiştir. İskenderun limanında meydana gelen yangın riski büyütmüş ve çevre kirliliğine neden olmuştur. Bunun yanında deprem bölgesinde bulunan "Organize Sanayi Bölgeleri"nde deprem sonrasında zararlar küçük çaplı yangınlar olmuştur. Bu da depremselliğin yaşandığı bir ülkede sanayi tesisleri için yer seçiminin önemini ortaya koymuştur. Sonuç : Doğal kaynaklı afetlerden müdahale ve mücadele için sosyal, ekonomik ve teknik alt yapısı güçlü bir sistemin kurulması gerekmektedir. Kimya Mühendisleri Odası olarak doğal afetlerin olmadığı bilimin ışığında bir gelecek istiyoruz. Doğal Afetler Kader Değildir. Riskler Yönetilirse Doğal Afet Zararları Azalır.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu A. Zuhal YAZICI
|