Ne ağaç, ne kuş sesi, ne toprak kokusu vardır. Gündüz güneşin gece yıldızların altında kayalardır. Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu. Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki ; Şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden güzel günlere inanıyordu. Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında birdenbire beş adım sağında onu gördü. Paşalar onun arkasındaydılar. O saati sordu, paşalar "üç" dediler. Sarışın bir kurda benziyordu ve mavi gözleri çakmak çakmaktı. Yürüdü uçurumun başına kadar eğildi durdu Bıraksalar uzun bacakları üstünde yaylanarak Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak Kocatepe`den Afyon ovasına atlayacaktı. Nazım Hikmet Kuvayi Milliye Destanı Büyük Taaruzun 101 yılı kutlu olsun. |