Yapıdan sağlığa, enerji üretiminden fiberglassa kadar birçok sektörde kullanılan ve dünyada en fazla üretiminin ülkemizde yapıldığı bor stratejik bir madendir. Bilindiği gibi Türkiye, en çok bor rezervine sahip ülke durumundadır. Bor Madenlerinin çıkarılması, işletilmesi ve pazarlanması ile ilgili olarak bugüne kadar birkaç yasal düzenleme yapıldı ve yapılmaya devam etmektedir. 14.10.1978 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 2172 sayılı Devletçe İşletilecek Madenler hakkında kanun ile daha önce özel kişilere verilmiş arama ve ruhsatnameleri ve işletme haklarının devlet tarafından geri alınması düzenlenmiş, bor madenlerinin devletçe işletilecek madenler arasında olması kabul edilmiştir. 13.06.1983 tarih, 18076 sayılı Resmi gazetede yayınlanan "Bor Tuzları, Trona ve Asfaltit Madenleri ile Nükeer Enerji Hammaddelerinin İşletilmesini, Linyit ve Demir Sahalarının Bazılarının İadesini " düzenleyen 2840 sayılı kanun yürürlüğe girmiştir. Amaç "2172 sayılı Devletçe İşletilecek Madenler Hakkında Kanun" la kamu kuruluşlarına devredilen maden haklarını yeniden düzenlemek" olarak belirlenmiştir. 15.06.1985 tarih 18785 sayılı Resmi Gazetede yayınlana 3213 sayılı Maden Kanunu ile 2840 sayılı kanun hükümlerinin saklı kalması kaydıyla, 2840 sayılı kanunun yürürlük tarihinden sonra bulunacak bor, trona ve asfaltit madenlerinin aranması ve işletilmesi bu kanun hükümlerine tabi olmuştur. Bunların ihracatına ait usul ve esasların bakanlar kurulunca tespit edileceği belirlenmiştir. 5 Haziran 2004 tarihli 25483 sayılı Resmi Gazete yayınlanan; Maden Kanununda ve Bazı Kanunlarda Değişiklik yapılmasına İlişkin 5177 sayılı kanun ile bor madenlerinin aranması ve işletilmesi konusu aşağıdaki madde ile yeniden 2840 sayılı yasa ile belirlenen şekilde kabul edilmiştir. "MADDE 22.- Maden Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrası aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir. 2840 sayılı Kanun hükümleri saklıdır. Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunmuş ve sonra bulunacak bor madenlerinin aranması ve işletilmesi 2840 sayılı Kanun hükümlerine tâbidir." 2840 sayılı kanun "Madde 2 - (Değişik birinci cümle:16/2/1994-3971/1 md.) Bor tuzları, uranyum ve toryum madenlerinin aranması ve işletilmesi Devlet eliyle yapılır. Bu madenler için 6309 sayılı Maden Kanunu gereğince gerçek ve özel hukuk tüzel kişilerine verilmiş olan ruhsatlar iptal edilmiştir." şeklindedir. Halen yürürlükte olan haliyle Bor Madenlerinin arama ve işletme çalışmaları Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. 2000-2001 yıllarında bor madenlerinin özelleştirilme çalışmaları gündeme geldiğinde de vurguladığımız gibi, 2840 sayılı yasa doğrultusunda Bor Madenlerinin Devletçe işletilmeye başlanması ile birlikte bor madenlerinin işletilmesi ve değerlendirilmesi amacı ile çok önemli adımlar atılmıştır. Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü tarafından yapılan arama ve rezerv tespit çalışmaları ile Türkiye`nin dünya toplam bor rezervlerinin %72 ‘sine sahip olduğu belirlenmiştir. 2012 yılında bor kimyasalları ve eşdeğeri ürün kurulu kapasitesi, 1.705.000 t/yıl miktarına erişmiştir. Dünya Fiberglass üretiminin önemli bir miktarının gerçekleştirildiği Uzakdoğu ülkelerinde hammadde olarak Türkiye`de üretilen dünyada cevher olarak başka bir alternatifi olmayan öğütülmüş kolemanit yani kalsiyum borat minerali kullanılmaktadır. Yeni düzenleme çalışmaları ile mevcut kanunun aşağıdaki şekilde değişmesi talep edilmektedir; "Madde 1- 10/06/1983 Tarihli ve 2840 sayılı "Bor tuzları, trona, asfaltit madenleri ile nükleer enerji hammaddelerinin işletilmesini, linyit ve demir sahalarının bazılarının iadesini düzenleyen kanunda değişiklik yapılmasını öngören kanunun" 2. maddesine aşağıdaki fıkra eklenmiştir. "Bu madenlerin üretimi ve zenginleştirilmesi, Teknik, Ticari ve Ekonomik sebeplerle ürünün mülkiyeti teşekkülde kalmak üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir. Ancak üçüncü şahıslara gördürülecek işlerin 3 Yıldan fazla olması durumunda konuya ilişkin talepler yüksek planlama kurulu tarafından karara bağlanır." Yapılmak istenen düzenlemede; bor madenlerinin üretimi ve zenginleştirilmesinin, "Teknik, Ticari ve Ekonomik" sebeplerle ürünün mülkiyeti teşekkülde kalmak üzere ihale yoluyla üçüncü şahıslara gördürülebilir..." denilmektedir. Değişikli ile ilgili genel gerekçede de "..."Temel faaliyet alanı olan üretim aşamasında günün teknolojisine uygun(?) üretim yöntem ve şekillerini kullanmak ya da ekonomik fayda sağlamak suretiyle kanun kapsamındaki madenlerden beklenen gelir(?) sağlanmış olacaktır. Böylece özellikle bor madeninde pazar payının azalması riski ortadan kalkacaktır…" ifadesi yer almaktadır. Bor madenlerinin üretim ve zenginleştirilmesinde halen hiçbir teknik eksiklik ya da destek ihtiyacı söz konusu değildir. Bugün gelinen üretim kapasitesi, kurulan tesislerin mühendislik ve teknik yeterlilik durumu üst düzeydedir. Bu düzeye, yıllardan beri Eti Maden bünyesinde çalışanlarının geliştirdiği bilgi birikimi ile ulaşılmıştır. Üretim prosesi tüm dünyada uygulanan prosestir. Kullanılan tüm ekipmanlar da amaca en uygun ekipmanlar olarak seçilmiş ve imal edilmişlerdir. Kanunun gerekçesinde ve daha sonra yapılan açıklamalarda belirtildiği gibi, borun yüksek teknoloji ile buluşması için de Eti Maden`in teknik desteğe ihtiyacı yoktur. Yüksek teknoloji ile kastedilen bazı özel bor ürünlerinin üretimine zaten Türkiye`de ihtiyaç duyulmamaktadır. Bu ürünler genellikle üreticileri tarafında tüketilen ve ticareti yapılmayan ürünlerdir. Kaldi ki, 2003 yılında kurulmuş olan Ulusal Bor Araştırma Enstitüsü desteklemekte olduğu projeler ile bu alanda da çeşitli projeler sonuçlandırmış ve patent başvuruları yapma noktasına gelmiştir. Ticari potansiyeli olan özel bor ürünleri Eti Maden tarafından kendi araştırma olanakları çerçevesinde geliştirilmekte ve ticari boyutta üretilmektedir. Üretimine başlanmış olan Eidot-67, üretimi planlanmakta olan çinko borat ve yatırım çalışmaları başlamış olan sodyum bor hidrür buna en güzel örneklerdir. Eti Maden`in ticari ve ekonomik açıdan da tesislerinin ya da rezervlerinin başka kuruluşlarca işletilmesine ihtiyacı yoktur. Bugüne kadar yapılageldiği gibi, Eti Maden tüm yatırımlarını kendi kaynakları ile gerçekleştirmektedir. Eti Maden bor ürünleri satışı 2010 yılında bir önceki yıla göre tutar bazında %43 artarak 647 milyon US$ olmuştur. Eti Maden dünya pazarında birinci sırada yer alırken, bunu kendi pazarlama stratejisini, kendi olanakları ve kendi çalışanları ile birlikte gerçekleştirmiştir. Bu konuda Eti maden`den daha geniş bilgi birikimi ve olanaklara sahip başka bir kurum ya da oluşumun olması söz konusu değildir. Dünya bor pazarındaki dağılım itibariyle değerlendirme yapıldığında 1980`li yılların ortalarında % 25 olan ülkemizin miktar bazındaki pazar payı 2010 yılında %40 olarak gerçekleşmiştir. Bu oran ile Eti Maden 2005 yılından bu yana dünya bor pazarındaki liderliğini korumaktadır. Bütün bunlara dayanarak söylenebilir ki, yapılmak istenen; uzun vadeli hizmet alımları adı altında ve aslında Eti Maden`den daha birikimli ve ekonomik olanaklara sahip olmayan kuruluşlar aracılığı ile özelleştirmenin gerçekleştirilmeye çalışılmasıdır. Özet olarak, bor rezervlerini 1978 yılından bu yana kamu adına işletmekte olan Eti Maden; - Bugüne kadar gerçekleştirmiş olduğu yatırımlar ile Türkiye`nin bor teknolojisi konusundaki en deneyimli kadrosunu bünyesinde bulundurmaktadır,
- Bor tesislerinin kurulması için gerekli mühendislik deneyimi ve tesislerin işletilmesi için gerekli üretim deneyimi açısından en iyi kadroya sahiptir,
- Dünyadaki en büyük bor üreticisi ve en güvenilir bor ürünleri sağlayıcısıdır,
- Son 5 yıldan bu yana %40,1 pazar payıyla Dünya bor pazarı lideridir.
- Eti Maden`in bu konuma gelmesi sadece 30 yıl gibi bir sürede gerçekleşmiştir. Bu süre içinde herhangi bir kurum ya da kuruluşun işletme, mühendislik, pazarlama, finans desteğine ihtiyaç duyulmamış ve tüm gelişme kurumun kendi olanakları ile sağlanmıştır. Rezervlerin işletilmesinden maksimum fayda sağlanmaktadır ve dünya pazarının en büyük payı Eti Maden`e aittir.
TMMOB Kimya Mühendisleri Odası olarak önerimiz; Hizmet alımı adı altındaki özelleştirilmeden derhal vazgeçilmelidir. Kamuoyu, ilgili bakanlıklar tarafından da bor madeni ve bor ürünleri konusunda Türkiye`nin üretim kapasitesi ve teknolojisi hakkında doğru şekilde bilgilendirilmelidir. Dünyada bor rafinasyonunda ve pazarlamasında lider kuruluş olan Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğünün çalışmaları 2840 sayılı kanun çerçevesinde devam etmelidir. Çalışmaların sağlam temeller üzerinde devam edebilmesi için Türkiye, elde ettiği bor tecrübesini, ürün çeşitliliğini, üretim kalitesini, alanındaki bütün çalışanları ile daha da ileri götürerek uç ürün pazarındaki payını arttırmalıdır. Nihai ürün pazarı birincil hedef olarak belirlenip araştırma ve geliştirme çalışmaları, birçok ürünün hammaddesini oluşturan bor ürünlerinin kullanıldığı sanayi alanlarının geliştirilmelisi teşvik edilmelidir. Kamuoyunun bilgisine sunarız. Saygılarımızla, Mehmet BESLEME TMMOB Kimya Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı |