Sunuş 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş Depremleri ve 20 Şubat 2023 Hatay Depremlerinin üzerinden iki yıl geçti. Birliğimiz, bağlı Odalarımız ve tüm birimlerimiz deprem sonrası ortaya çıkan sorunların çözümüne yönelik önerilerinin dikkate alınması için iki yıldır ısrarlı çabalarını sürdürmektedir. Yurttaşlarımızın maruz bırakıldığı afet ve afet sonrası yaşananlara baktığımızda, her geçen gün derinleşen, neredeyse çözümsüzlüğe itilen sorunları görüyoruz. Depremden etkilenen yurttaşların uzun zamandır yalnız bırakıldığına, yaraların kişisel çabalarla sarılmaya çalışıldığına şahit oluyoruz. Günlük yaşamlarını devam ettirebilmek için en temel ihtiyaçlarını karşılamada çaresiz kalan insanlar, devletten bekledikleri çözümü kendileri üretmek zorunda kalıyor. Bölgede depremden etkilenen yurttaşların temel insan hakkı olan barınma sorununun yanı sıra temiz su ve gıdaya, sağlık hizmetlerinden eğitim gibi birçok yaşamsal kamu hizmetlerine erişiminde zorluklar katlanarak artıyor. Bizler bu raporu hazırlarken, siyasal iktidar tarafından "Asrın Felaketi" olarak adlandırılan ve iki yıldır "İnşa ve İhya Çalışmaları" başlığıyla yürütülen kampanyayı ibretle izlemeye devam ediyoruz. Kampanya ile yürütülen inşa çalışmalarıyla oluşturulan yeni iskân alanlarında yaşam alanı sorunu salt barınmaya indirgenmiştir. Bu uygulamalarda bölgesel, kentsel ve yerel düzeylerde sosyo-ekonomik ve mekânsal ilişkileri gözeten bütüncül planlama yerine münferit toplu konut projeleri, tarihi, kültürel değerlere ve yerel yaşam biçimlerine saygılı yeni yerleşim alanları yerine geçmişinden, geleneğinden koparılmış altyapı sorunları gerektiği şekilde çözülmemiş bina topluluk alanları tercih edilmektedir. Depremin üzerinden 2 yıl geçmesine rağmen konut projelerini dahi tamamlayamayan siyasi iktidar nedeniyle, AFAD verilerine göre 500 bini aşkın kişi için, bölgenin halen en acil sorunu olan barınma, mevsimsel zorluklar içinde çadırlarda, konteyner kamplarında hayatta kalma mücadelesine dönüşmektedir. Biz biliyoruz ki tüm bunların sorumlusu doğa olaylarını afete, birer krize ve felakete dönüştüren, insanı, doğayı, yaşamı yok sayan karanlık anlayıştır. Siyasi iktidarın ülkemizde yaşanan her afetin, her facianın ve her katliamın ardından kamusal sorumluluğu yokmuşçasına vakalardan dolaylı yoldan ilişkili ilan ettiği kişi ve kurumları, daha da vahimi yurttaşları suçlamaktan da geri durmamaktadır. Başta 11 ilimizi ve ülkemizin tümünü etkileyen bu büyük yıkımın, kurumlar arası eşgüdüm ve iletişim yoksunluğu sonucunda bir felakete dönüşen bu afetin ikinci yıldönümünde de ilk günden beri söylediklerimizi yineliyoruz: TMMOB ve bağlı Odaları, bilimi ve tekniği halkımızın yararına kullanma sorumluluğunu kararlılıkla sürdürecektir. Bu ilkeyle hazırladığımız, depremin hemen ardından başlayarak iki yıl boyunca yaşananları aklın ve bilimin ışığında irdelediğimiz Kahramanmaraş Depremleri 2. Yıl Değerlendirme Raporu`nda hem sorun ve durum saptamalarını hem de sorunların çözümü için izlenmesi gereken yolun adımlarını kamuoyuyla paylaşıyoruz. Raporun hazırlanması görevini üstlenen komisyonumuza; bilimsel ve teknik raporlarıyla Birliğimize girdi sağlayan Odalarımıza; depremden etkilenen yerlerde yürütülen çalışmalara ilişkin bilgileri ve güncel durumun en keskin fotoğraflarını bizlere ulaştıran İl Koordinasyon Kurullarımıza ve en başından beri deprem bölgesiyle dayanışan tüm üyelerimize teşekkürü borç biliriz. Hatay, 5 Şubat 2025 Emin Koramaz TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı İÇİNDEKİLER Sunuş EMİN KORAMAZ 6 Şubat Depremlerinin Üzerinden İki Yıl Geçti 6 Şubat Depremlerinin Özellikleri Türkiye Yapı Kalitesi ile Bu Ölçekte Büyük Bir Depreme Hazırlıklı mıydı? Yapı Denetimi: Kamucu Bir Modelin Gerekliliği Büyük Depremin İlk Günlerinde Ne Durumdaydık! Depremin Ardından TMMOB`nin İlk Değerlendirmeleri Türkiye Acil Müdahale Açısından Bu Ölçekte Büyük Bir Depreme Hazırlıklı mıydı? Türkiye Afet Müdahale Planı`nın Kapsamı Türkiye Afet Müdahale Planı (TAMP) Neden İşletilemedi? Depremin Ardından İlk Günler Depremin Üzerinden Geçen 8 Ay… Bir Yılın Ardından Yıkım, İhmaller ve Çözümsüzlük Söylemekten Vazgeçmeyeceğiz: İkinci Yılın Sonunda da Halen Enkaz Altındayız! Geçici Barınma Alanlarında Yaşamın Sürdürülmesi: Sosyal Çöküntü ve Bütüncül Planlama Gerekliliği Geçici Barınma Alanlarında İki Yıldır Derinleşen Sorunlar Rezerv Yapı Alanlarının Kullanımı ve Eksiklikler Bölgesel Planlama ve Kent Ekonomisi: Mikro Ölçekli Müdahalelerle Makro Sorunlar Çözülmez Ulaşım, İletişim ve Haberleşme Tarihi, Kültürel ve Doğal Mirasın Korunması ve Yeniden İnşası Doğal Sit Alanlarında Hafriyat Dökümlerinin Yarattığı Ekolojk Tahribat Tarımsal Üretimin Sürdürülebilirliği ve Tarım Alanlarının Kaybı Syasi Sorumluluk: Felaketin Faturası Kime Kesilecek? Hangi Kararlar Depremi Bir Felakete Dönüştürdü? Adalet Yerini Bulacak mı? |