Türkiye`nin siyasal tarihinde bir milat olarak bilinen 12 Eylül 1980 askeri darbesinin 28. yılındayız. Yaşadığımız süreçte darbenin izlerini halen üzerimizde hissediyoruz. Binlerce ilerici, aydın, yurtsever insanın işkencelere maruz kaldığı, sindirilmeye çalışıldığı insanlıktan , emekten, barıştan yana olanların birer "suçlu" ilan edildiği karanlık Eylül gününün üzerinden 28 yıl geçti. Emperyalist merkezler ve işbirlikçileri ile daha önceden yazılmaya başlanmış bu senaryoda amaç sermayenin egemenliğini kuvvetlendirmek, bu ülkenin gerçek sahipleri emekçi sınıfları saf dışı bırakmaktı. "Netekim" başarıya ulaşmıştı "bizim oğlanlar"... Emperyalistlerle işbirliği içinde emekçileri, aydınlarını işkencelerde sindirmeye çalışıyordu. Sindirme çalışmaları ideolojik alanda da devam etti. Toplumun gericileştirilmesi açılan imam hatip liseleri ile güçlendirilirken, piyasacılığın da artık tek seçenek olduğu emekçilere kabul ettirilmeliydi. Sonrasında Özal dönemiyle birlikte serbest piyasa ekonomisinin tanrılaştırılması, yegane bir seçenek gibi sunulması darbenin asıl niyetini ortaya koyuyordu. Yeni dünya düzeninde en ufak emekçi hareketine tahammül gösteremeyenler, korunma yolu olarak "liberalizm hastalığını" topluma enjekte ettiler.Yeni ekonomik politikalar sadece sermayenin egemenliğini pekiştirmedi aynı zamanda toplumsal hayatta ciddi travmalar yarattı. Günümüzde AKP, 12 Eylül gerici-liberal hattının mirasçısı durumundadır. Devraldığı mirası daha ileriye taşımakta, yola devam etmektedir. Özelleştirmeler, Tuzla`daki cinayetler, genel sağlık sigortası yasası, iş kanunu, içki yasakları, yök yasası bunun en çarpıcı örneklerinden birkaçıdır. Toplumun vicdanı olan siyasal partiler, demokratik kitle örgütleri, meslek örgütleri her zaman bu anlayışın karşısında emekten, özgürlükten yana tavır almalıdır. İçinde bulunduğumuz süreçte savaşların felaketlerin yaşandığı bu coğrafyada emperyalizmle, gericilikle mücadele etmek kaçınılmazdır. 12 Eylül anlayışı ile mücadele etmek AKP ve gerici- liberal, piyasacı anlayışı ile mücadele etmekten geçmektedir. TMMOB
Kimya Mühendisleri Odası
Yönetim Kurulu |
Tweet
