Ağır çalışma koşulları, fazla mesai, denetimsizlik, işçi sağlığı ve iş güvenliği tedbirlerinin yeterince alınmaması nedeniyle Tuzla Tersanelerinde iş kazaları can almaya devam ediyor. Bilindiği gibi, 16 Aralık 2007 tarihinde açıklamış olduğumuz Tuzla Tersaneler Gerçeği Raporu ile Tuzla`da yaşananlarla ilgili kamuoyuna sesimizi duyurmaya çalıştık. Raporda yapılan tespitlere rağmen o tarihten bu yana Tuzla`da yaşanan "iş kazaları" nedeniyle gerçekleşen ölümlerin sonu gelmiyor, getirilmiyor. 10 gün içinde iki işçinin hayatını kaybettiği Selah Tersanesi Vali Muammer Güler`in verdiği bilgiye göre 21 Mayıs 2008 günü kapatıldı. Bu tersaneyi kapatmanın gelecekte yaşanacağı ortada olan iş kazalarını önlemeye yetmeyeceği bellidir. Tersaneyi kapatmak caydırıcı olabilir fakat yapılması gereken bu değildir. Yetkililer göz boyama niteliğindeki adımlarla, ciddiyetten uzak açıklamalarla sorunu ört bas etmeye çalışmaktadır. Çalışma Bakanı geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada "20 tersane olması gereken yerde 50 tersane var, iş kazaları devam edecek…" itirafında bulunurken, İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Genel Müdürü Tuzla Tersanelerindeki iş kazalarının abartıldığını söyleyebilmektedir. Konunun birinci derecedeki sorumluları bir yandan bu ibret verici sözleri sarf ederken, Hükümet İstihdam Paketi adı altında İş Kanunu`ndaki bazı maddeleri değiştirmek suretiyle işçi sağlığı ve iş güvenliğini satın alma yoluyla taşeron şirketlere vermektedir. Meclis`te kabul edilen yeni düzenlemelere göre işçi sağlığı iş güvenliği hizmetleri ile işyeri hekimi, iş güvenliği uzmanı, işyeri hemşireliği hizmetleri hizmet satın alma ile karşılanacaktır. Ayrıca bu personelin eğitim hizmetlerinin Çalışma Bakanlığı`nca verilmesi öngörülmektedir. "İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı"nın bütünlüğü bozularak iş sağlığı ve güvenliği hizmetleri işletmelerin dışına çıkarılıp taşeronlaştırma yaygınlaştırılmıştır. Hükümet bu süreçte İş Sağlığı ve Güvenliği Yasa Tasarısı çalışmalarına dahil ettiği emek ve meslek örgütlerine haber vermemiş, niyetlerini gizlemiştir. Bakanlığın yetkilerinde yapılan değişiklik, TBMM Komisyon çalışması aşamasında dahil edilerek ilgili emek ve meslek örgütleri (TMMOB, TTB, Sendikalar) deyim yerindeyse atlatılmıştır. Her şeyden önce, etik olmayan yol ve yöntemlerle sosyal barışın sağlanamayacağı açıktır. Tüm sağlık alanında olduğu gibi, işçi sağlığı ve iş güvenliği alanında da yapılan özelleştirmeler, taşeronlaştırma, kuralsızlık, denetimsizlik "Ben yaptım, oldu!" mantığı devam ettikçe bu iş cinayetleri devam edecektir. Çalışma Bakanlığı başta olmak üzere Hükümeti bu cinayetlerin durması için öncelikle konunun tarafları ile bir araya gelmeye ve gerekli önlemleri almaya davet ediyoruz. Çalışma Bakanı yaşanan ölümlerden, işçilere dayatılan ağır çalışma koşullarından sorumlu olduğunu unutmamalı, sorumluluğunu yerine getirmek konusunda ciddi adımlar atmalı, aksi halde istifa etmelidir. Bizler konunun hassasiyetine, ciddiyetine uygun adımlar atılmaması halinde Çalışma Bakanı hakkında suç duyurusunda bulunacağımızı siz değerli basın mensupları eliyle kamuoyuna duyurur, Tuzla Tersanelerinde yaşanan sorunlara dikkat çekmek amacıyla 16 Haziran günü gerçekleştirilecek eyleme destek verdiğimizin bilinmesini isteriz. Saygılarımızla, KESK Şubeler Platformu İstanbul Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler Odası TMMOB İl Koordinasyon Kurulu Limter-İş İstanbul Tabip Odası İstanbul Eczacı Odası İstanbul Dişhekimleri Odası İstanbul Veteriner Hekimler Odası |