KMO

Yazar Adı:

EMO ANKARA ŞUBE

Yayın No:

GY/2016/649

ISBN No:

978-605-01-0894-1

Yayın Yeri:

ANKARA

Sayfa Sayısı:

34

 

Giriş

Dünya 1945 yılında Hiroşima ve Nagazaki`ye atılan atom bombaları ve 1986`da Çernobil`de patlayan santral ile tanıştı nükleer enerjiyle. Binlerce insanın öldüğü, etkileri kanser başta olmak üzere birçok alanda hissedilen bu olayların sonucunda dünya büyük dersler almış ve nükleer enerjiye mesafeli yaklaşmaya başlamıştır. Enerjisinin büyük bir kısmını nükleerden temin eden ülkeler nükleer santralleri kapatmaya başlamış, büyük bir kısmı ise bu alanda yeni yatırım yapmamış, yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir.

Oysa ülkemizde son yarım yüzyıldan beri iktidara gelen tüm hükümetler nükleer santrallardan elektrik enerjisi üretmek için bir çaba içine girmişlerdir. Yaklaşık 45 yıl önce nükleer santral kurulması için seçilen Mersin Akkuyu, daha sonraki yıllarda seçilen Sinop İnceburun ve Kırklareli İğneada sahalarına, 1970`li yılların başından bugüne kadar geçen süre içerisinde değişen ve gelişen teknoloji, araştırma ve inceleme yöntemleri hiç dikkate alınmadan hala nükleer santral yapılması çalışmaları devam etmektedir. Özellikle Devlet yetkilileri tarafından Türkiye`de nükleer santral yapılması "büyük bir ilerleme ve medeni dünyaya entegre olma, dışa bağımlılığı azaltma, güçlü ülke olma" başarısı olarak sunulmaktadır. Oysa riski oldukça yüksek, Fukuşima örneğinde olduğu gibi doğal afetlerin sonucunda etkisi büyük olan bu enerji üretim yöntemi dünyanın birçok ülkesinde artık terkedilmektedir. Dışa bağımlılığı azaltmayan, atık sorunu hala aşılamamış olan nükleer santrallerin sadece kurulacağı bölgeleri değil, tüm Anadolu topraklarını tehlikeye sokacağı aşikardır.

Acaba nükleer santrallar gerçekten gerekli ve faydalı mıdır?

Nükleer santral yapılması bir ilerleme midir?

Nükleer santrallar yapılınca Türkiye medeni dünyaya entegre mi olacaktır?

Nükleer enerji nedir ve ülkemizde niçin kullanılmak istenmektedir?

Dünyada nükleer enerjiden elektrik üreten santralların ve bu santralların bulunduğu ülkelerin durumu nedir?

Atık sorunu nasıl çözülecektir?

gibi sorulara cevap aramak, kurumsal fikrimizi oluştururken bilgi ve birikimlerimizi paylaşmak amacıyla 2015 yılında "Nükleer Santraller ve Türkiye" başlıklı bir söyleşi gerçekleştirdik.

Bugün yaşadığımız coğrafyada "enerji" coğrafyanın kaderini belirleyen ana unsur haline gelmiştir. Bugünlerde Siyah Kuğu diye nitelendirilen PETROL savaşları on yıllardır emperyalistlerin Ortadoğu`ya hükmetme çabası üzerinden gelişmektedir. Nükleer enerji santralleri de bahane edildiğinin aksine sadece enerji sağlamak, elektrik üretmek için yapılmak istenmemekte, bir güç dengesi oluşturmak amacına hizmet etmektedir.

6 Haziran 2015 tarihinde gerçekleştirdiğimiz söyleşimizin bant çözümlerinden oluşan bu kitapla, ulusal ve uluslararası tüm öğeleri tartıştık. Enerjinin ve elektrik üretiminin ana unsurlarını göz önüne alarak ufkumuzu açmaya, yeni fikirler üretmede bir adım atmaya çalıştık.
 
Keyifli okumalar dileriz.

Dosyalar

“NÜKLEER SANTRALLER VE TÜRKİYE” SÖYLEŞİ (6 HAZİRAN 2015) (2208 KB)

 

Tüm e-Kitaplar »

PDF uzantılı Makale dosyalarını veya diğer Ek Dosyaları okuyabilmeniz için
Acrobat® Reader®'ın bilgisayarınızda yüklü olması gerekmektedir.
Acrobat® Reader® yüklemek için

 
Oda aidatlarınızı kredi kartınızla güvenli bir ortamda ödeyebilirsiniz.
ÜYE HAKLARI VE GÜVENLİ AİDAT ÖDEME